Ahmet Varol

Ahmet Varol

Kur’an Ayından Ümmet Bayramına

Kur’an Ayından Ümmet Bayramına

Sözün başında tüm okuyucularımızın ve bütün İslâm âleminin mübarek Ramazan bayramlarını tebrik ediyor, Yüce Allah’ın bütün İslâm âlemini, tüm Müslümanları gerçek bir bayram sevinci ve mutluluğu yaşayacakları huzurlu günlere ve bayramlara kavuşturmasını diliyorum.

Ramazan özel bir eğitim dönemidir. İnsan bu dönemde kendi irade ve azmini kullanarak hem bedensel hem de manevi eğitim iklimine giriyor. Kur’an’ın getirdiği ilahî nizamı hayatına hâkim kılma konusunda kendini yetiştiriyor.
Ramazan, Kur’an’ın indirildiği ay olduğundan Kur’an ayı olarak nitelendirilmiştir. Yüce Allah bu konuda âyeti kerimede şöyle buyurur: “Ramazan ayı, içerisinde insanlar için hidayet rehberi, doğruyu gösteren açık belgeleri kapsayan ve hak ile bâtılı birbirinden ayıran kitap olarak Kur’an’ın indirilmiş olduğu aydır.” (Bakara, 2/185) Kur’an’ın indirildiği gece hakkında da Kadir suresinde bilgi verilerek şöyle deniyor: “Doğrusu biz onu Kadir gecesinde indirdik.” (Kadir, 97/1) Bunu teyit eden bir başka âyette şöyle buyrulur: “Biz onu mübarek bir gecede indirdik. Gerçekten biz uyarıcılarız.” (Duhan, 44/3)
Kur’an ayında Kur’an’ı çokça okumayı Hz. Peygamber (s.a.s.) tavsiye etmiş kendisi de öyle yapmıştır. Fakat Kur’an’ı okumanın amacı sadece onu dil ile okumak değil kendi hayatına da okutabilmektir. Dilimizle okuduklarımızı hayatımıza işleyemediğimiz zaman okuduklarımız sadece sözden ibaret kalır.
Mübarek Ramazan’da çokça okuyup hayatımıza işlemeye çalıştığımız Kur’an’la irtibatı sonrasında da koparmamak, bu mübarek ayda kazanılanları muhafazaya özen göstermek gerekir. Çünkü Ramazan eğitiminin amacı Kur’an’ın mesajlarının hayatı kuşatmasını sağlamaktır. Örneğin şoförlük eğitimi öğrenilen bilgileri araba sürerken kullanmak için alınır.
Kur’an bizim hayatımızın istikametini belirleyen kitap olmalı ve mübarek Ramazan ayını bir Kur’an ayı olarak değerlendirme konusunda da bu kazanımı elde etmiş olmalıyız.
Kur’an ayı olarak değerlendirdiğimiz mübarek Ramazan’dan sonra idrak ettiğimiz bayramı da bir ümmet bayramı havası içinde geçirmeliyiz. Bununla kastımız Müslümanların bir ümmet olduğunun düşünülmesi, bu bayramların da ortak duyguyla, ulusal sınırları aşan ve bütün ümmeti kapsayan bir küresel bilinçle değerlendirilmesidir.
Geçmişte ulusçu zihniyetin bayram tebriklerine dahi çok belirgin bir şekilde yansıdığı, sadece çizilen coğrafi sınırların içinde kalanların bayramlarını kutlayan mesajlar yayınlandığı, tüm ümmeti kapsayan bir duyguyla idrak edilmesi gereken bayramın “ulusal bayram” havasına büründürüldüğü görülüyordu. Son zamanlarda bunun Allah’ın izniyle büyük ölçüde aşıldığını ve bu bayramların iman kardeşliğini pekiştirme araçlarından biri olarak ümmete hediye edildiğinin daha fazla idrak edildiğini söyleyebiliriz.
Uluslararası emperyalizmin ümmetin dağınıklığından istifade ederek doğrudan işgallerle veya işbirlikçi rejimler vasıtasıyla Müslümanlara yönelik baskılarını bütün şiddetiyle sürdürdüğü bu dönemde ümmet bilincini daha da güçlendirmeye ihtiyacımız var. O yüzden kutlama mesajlarımızdan başlayarak bu bilinci ve duyarlılığı işlemeye çalışmamız, mesajlarımızda öncelikli olarak emperyalizmin dayattığı coğrafi sınırları aradan kaldırarak tüm ümmeti kuşatan temennilerde bulunmamız gerekir.
Düzenlediğimiz bayram etkinliklerinde Suriye, Mısır, Filistin ve Arakan başta olmak üzere İslam coğrafyasının değişik bölgelerinde haksızlığa uğratılan Müslüman halkların davalarını da gündemimize taşımalı, dualarımızda onları da özellikle anmalıyız.
Bayram ziyaretlerimizdeki görüşmelerimizde sadece birbirimizin hal hatırını sormakla kalmamalı dünya Müslümanlarının hal hatırını da gündemimize taşımalı, onları unutmamamız gerektiğini birbirimize hatırlatmalıyız. Yine bu ziyaretlerde yapacağımız dualar mazlum Müslüman kardeşlerimizi özellikle kapsamalı. Ulusal çıkarları için zulme ve zâlimlere arka çıkan, onlarla omuz omuza savaşan işbirlikçilerin gerçek kimlikleri hakkında da hatırlatmalarda bulunmaktan çekinmemeliyiz.
Ülkemizde misafir edilen mazlum Müslüman kardeşlerimizi ziyaret imkânları olanlar da yanlarına güçlerine göre bayram hediyeleri alarak onları ziyaret etmeli, onların da biraz bayram mutluluğu yaşamalarına vesile olmaya çalışmalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Varol Arşivi