Yener Dönmez

Yener Dönmez

Müslüman’ın kimyası

Müslüman’ın kimyası

Mısır’dan gelen dehşet görüntülerin etkisini atlatamadan Suriye’de daha beteriyle karşılaştık. 

Onlarcası çocuk, yüzlerce insan beton zeminin üstünde yan yana dizili olarak yatıyor. Bir bombanın ya da çatışmanın kurbanı değiller. Vücutlarından dışarı sızmış tek damla kan yok. Yerde yatan birkaç kişi karınları patlarcasına nefes almaya çalışıyor, şuurlarını kaybetmiş vaziyette gözlerini dahi kırpamadan can çekişiyorlar.
Kimyasal silah kurbanı oldukları bildirilen Suriyeli Müslümanların hali bu...
Batı, kimyasal silah denilen belayı üretti üreteli, İslam coğrafyasının huzursuzluklarına en şiddetlisini eklemiş oldu. Müslümanları bu korkunç silahla birbirine kırdırdığı gibi, “Kimyasal silahınız var” diyerek Müslümanları da istediği gibi imha edip, İslam topraklarını işgal etti. 
“Kırmızı çizgimiz” dediler kimyasal silahlar için. Bu sözlerinde bile bir standart ve adalet olmadı.
Suriye’de daha önce de kullanıldı kimyasal silah.
Bütün kanıtlar BM dahil uluslararası toplumla paylaşıldı. Hiçbir sonuç alınamadı.
Batı ancak ve ancak güçten anlar ve tek kırmızı çizgisi kendi çıkarlarıdır. 
İslam ülkeleri Batı’nın bu gerçek yüzünü bilerek hareket etmeli. Kendi içlerinde meseleleri kırk türlü ele almalı, ne yapmalı ne etmeli işe Batı’yı bulaştırmamanın yollarını aramalı. 
Bizim Batı’nın hakemliğine, Batı’nın ordularına, Batı’nın gücüne ihtiyaç duyacağımız hallerimiz olmamalı. 
Batı’yla bir meseleyi halledeceğimize o mesele olduğu gibi kalsa inanın daha hayırlı olacak. Müslümanlar adım adım ilerlemeli. Efendimiz’in (sav) hayatı, yönetim tarzı ve dört halifenin uygulamaları bugün için karşılaştığımız bütün meselelerde bize en sahih rehber. 
Efendimiz (sav), dönüşüm için bir ömür harcamış. Dünden bugüne değil. Anında kılıçlara sarılarak değil. İlmek ilmek sistemini örgülemiş, yapılanmasını kurmuş, insanları kazanmış, eğitmiş, kalpte, ruhta, kafada bir olan kuşak yetiştirmiş ve ardından gelmiş muvaffakiyet.  
Biz bunları yaptık mı?
Suriye ve Mısır’da bunlar yapıldı mı? 
Kendimize sormamız gereken soru budur.
Muhasebesini yapmamız gereken hadise de bundan ibarettir. 
Dönüşümleri sağlamak için gerekli kıvılcımı çaktığınızda, arkanızda kadronuz, hareketiniz, uzmanlarınız, stratejiniz, askeriniz, polisiniz yoksa, ağır faturalarla karşılaşıyorsunuz. 
Mısır’da ve Suriye’de olan biraz da bu.
Zalimi ilmek ilmek devirecek, dayanak noktalarını tek tek çökertecek adımları atmalıydık. 
Esed rejimi binden fazla insanı kimyasal silahla yok etti. Bir kırmızı çizgi daha aşıldı. Esed, kırmızı çizgileri teker teker aşarak geldi buralara. 
Zulmünün en vahşisini kimyasal silah gözlemcileri varken yaptı/yapıyor.
Bütün muhalefete “Sizin güvendiğiniz dağ bu” diyor aslında.
Batı’nın esas olarak kendi arkasında olduğunu gösteriyor. 
Şam’ın çok yakınında olmasına ve Esed’in bütün ateşli silahları kullanmasına rağmen ele geçiremediği, muhaliflerin sembol bölgesinde binlerce insan kimyasal silahla yok edildi ya da hasta hale getirildi. Şimdi de Esed birlikleri oraya ilerliyor. 
Biz hâlâ “ABD ve Avrupa’nın bu zulme sessiz kaldığını” konuşursak, bu zulmü hak etmiş oluruz. 
Zulmü bitirmek için zalimden medet umulmaz.  
Batı, Müslümanların kimyasını bozarak başladı işe.
Kimyasal silahların verdiği tahribat bunun yanında hafif kalır.
Bizim kırmızı çizgimiz İslamın kimyasına halel getirmemek olmalıydı. 
Facebook’la Twitter’la İslam dünyasına “bahar” getirdiklerini söylediler ve biz buna kandık.
Şimdi cehennemi yaşatıyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yener Dönmez Arşivi