Ersoy Dede

Ersoy Dede

Mesele ODTÜ Değil Arkadaş!

Mesele ODTÜ Değil Arkadaş!

Gezicilerin arkasındaki gücün, kolay kolay pes etmeyeceğini, yeni bir takım bahanelerle yeniden ortalığı terörize edip insanları karşı karşıya getirmeye çalışacaklarını hep söyledik. Hâlâ bazı garibanlar “ama ağaçlar kesilmesin istemek suç mu?” gibi laflar ediyorlar. O kadar sinirliyim ki, normalde gülmem lazım, gülemiyorum da bu saflık karşısında.. Mısır’ı, Suriye’yi görüp de “ağaçlar ne olacak?” diyorlar ya.. Tam da Mehmet Ali Alabora’nın dediği gibi; “sen hâla anlamamışsın” demek geliyor içimden.. Sen hâlâ anlamamışsın.. Meselenin ağaçla falan alakalı olmadığını..

ODTÜ’DE NE YAPILACAK?
Bakın şimdilerde ODTÜ üzerinden bir hareket yapmaya çalışıyor birileri.. Takip etmeyenler için hatırlatalım.. Ankara’nın kent içi trafiğini rahatlatacak bir formül bulan yerel yöneticiler, Anadolu Bulvarı - Konya Yolu arasında bir bağlantı kurmaya çalışıyor.. Bu bağlantının bir kısmı da ODTÜ Ormanı içinden geçecek.. İçinde viyadüklerin, alt geçitlerin yükseltmelerin falan olduğu bir bağlantı yolu yapılacak.. Projenin 2 kilometrelik ODTÜ bölümünde ise 200 civarında ağacın taşınması gündemde.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bu projenin startını vermeden önce de ODTÜ’lü gençlere bunu sormak istiyor. Gençler eğer ikna olursa (-ki hukuken hiç bir gereği yok) inşaat başlayacak.. Ama buna fırsat vermek şöyle dursun, bunu fırsata çeviren güçler hemen devreye girip, operasyona başladı.. Zaten biliyorsunuz okulların açılacağı hafta ile ilgili bir eylem planları vardı. Bunu biraz öne almış oldular. Belki de bu süre boyunca bir kaç hafta “barışçıl protesto” adı altında eyleme meşruiyet kazandırmayı hedeflemiş olabilirler..

Sonunda işler rayından çıkıp da polis müdahale ettiğinde internette döndürülecek; “gitar çalan çocuklar” ya da “halay çeken kızlar” gibi bir takım görüntülere ihtiyaçları olacak. Bu görüntüleri şimdiden toplamaya başlamalarını gayet iyi anlıyorum..

AĞAÇLARI ÇOK MU DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
ODTÜ’de yaşananlara biraz yakından bakan herkes, 26-27 Mayıs’ta Gezi İşgali’nin başladığı o ilk geceleri çok rahat görecektir.. Çiçek çocuklar, ağaçlarına sahip çıkıyorlar, kentlerine sahip çıkıyorlar, bilinçleniyorlar vs... Sonra peki?.. Sonrasını gördünüz; yakılan otobüsler, polis araçları, tahrip edilen kamu binaları, üst geçitlerin üzerinden masum insanların arabalarına doğru atılan beton saksılar-bloklar, kapatılmış yollar, işgal edilmiş meydanlar, gerilla tipi çadır revirleri... Ne oldu? Ağaçlar kurtuldu.. Ankara’da gezicilerin çiçek saksılarıyla kurduğu barikatları gördünüz mü? Yerlerinden söktükleri ağaçları yakarak yolları trafiğe kestiğini.. Kaç ağaçtan söz ediyoruz kurtarılması gereken? 3 mü? 5 mi?.. Gittiniz mi bu arada Koç Üniversitesi’ne, Beykoz Konakları’na, Acarkent’e, Şile Ormanlarına, Ömerli’ye, Sarıyer sırtlarındaki villaların önüne, Seyrantepe - Maslak hattındaki rezidans inşaatlarına... Size kurtarılacak çok ağaç göstereceğim oralarda.. Birbirimize karşı samimi olalım yeter..

ODTÜ GEÇİLMEZ
Ne demiş Can Dündar? “.. Gezi Parkı’nda budanacak olan koruluksa, ODTÜ’nünkü harbi ormandır; geçmesi zordur biraz...”.. “Geçmek zor” ne demek ya hu?.. Çanakkale Savaşı’nda mıyız.. Bir tarafta Can Dündar, Almanya, Avusturya; diğer, tarafta, İngiltere, Fransa.. Bu nasıl bir düşmanlık körüklemektir.. Bu kadar tarih kitabının altında imzası olan bir ismin, “geçmek” ifadesini kullanırken biraz daha dikkatle düşünmesi gerekmez miydi?.. Şu kadarını söyleyeyim ODTÜ’den medet uman kafaya; herkes hesabını iyi yapsın.. Hakikaten geçilmesi gereken bir yer varsa, geçilir de.. Geçilmiştir de.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi