Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Kemalist ideoloji ile kültür savaşı

Kemalist ideoloji ile kültür savaşı

Bazıları demokratik pakete Kemalist ideoloji ile savaş adını koyarken, bazıları da her sabah kahvaltı yerine çocuklara tekrarlattığımız andın kaldırılmasını Mustafa Kemal ile ilişkilendiriyor.

Buradan anladığımız, bugüne kadar demokratik atılımların yapılmamasının altında yatan sebeb “değiştirilemez, değiştirilmesi de asla teklif edilemez” paranoyasıdır. Öyle ki, bu anayasa hükmü, zamana adeta meydan okurcasına “değiştirme, değişme” diyor.
Statükoyu tut ama bırakma gibisinden bir saplantı…

11 yılını dolduran bir iktidarın bu tip saplantılara pabuç bırakması halinde halkın sandığa atmış olduğu %50’nin üzerinde ki oyların vebali büyük. Hem de bu oranın anlamı kalmaz...

Halk yüksek sesle söylemese de kararlı duruşuyla söylemek istediği, “ey iktidar; zamanı, zamanın koşullarında harekete geçirmeyeceksen sana neden oy verdik?” Tabii ki bir siyasi partiye neden oy verilir?..
“Türk’üm doğruyum” demekle doğruluk olmuyor.

Dışarıdan ithal edilen eğitimin bu millete yüklemiş olduğu ağır yükün bugünkü bedeli gençlerimize sirayet eden esrar ve fuhuş bataklığıdır. Ekranlardaki ürkütücü, korkutucu ahlak dışı diziler adeta zehir saçıyor…

Yanı sıra, eğitimin ilkesi haline getirdiğimiz boş sözcükler.
Çalışkanım dedik, hani kim çalıştı?
Büyükleri sayarız dedik, hani hangi büyük bu ülkede sayılıyor?
Küçükleri sevmek dedik, seviyor muyuz?..

Kırık plak gibi sürekli aynı yerde dönüp durmanın alemi yok.
Laiklik gibi her yöne müsait olan ideolojiyi cumhuriyetle özdeşleştirenlerin kafalarındaki saplantı, İslami kuralların Müslüman olan halk kesiminde itibar görmemesidir. Laik cumhuriyet, bu kesimin İslam karşıtı duruşuna bir vesiledir.
Tutundukları dal ise, “Benim de naçiz vücudum bir gün toprak olacak” diyen Mustafa Kemal’in hiç değişmeyen kendir ipidir…

İnsan ölüyor da ipler neden kopmuyor?
İnsanın ipi yerine hiç kopmayan Allah’ın(cc) ipi…
Ah burasını bir anlayabilsek, “benim oğlum bina okur, döner döner yine okur” demeyiz. Atılırız, ilerleriz… Görüyorsunuz işte, iktidar birazcık yol almaya kalkışsa engel Kemalizm. Dayanak noktaları çağdaşlık, laiklik, ulusalcılık.

Temcit pilavı gibi millet artık bu tip ırki söylemlerden, sürekli aynı saplantılara iman tazelemekten bıktı usandı. Ülke Türk’ü ile Kürd’ü ile barış istiyor.

İnançlar, her kesim kendi kulvarında durmak kaydı ile karşılıklı ilgi ve de doğrular üzerinde hoşgörüden yana. Artık örtünme denilen inanç olayı, toplumun en ilerisinde, başını eğmek yerine dik tutarak merdivenin basamaklarında yürüyüp gidiyor.
Geri dönüşün hiç mazereti kalmadı…

Çarşı pazarda kendilerini teşhir ettirenlerin en azından serbestliği kadar üstünü başını kapatmak isteyenlerin de hürriyet saati geldi de geçiyor bile. Hesaplaşma mı dersiniz ne deseniz deyin.

Tutuculuğun ve de bağnazlığın devamına hem zaman hem de halkın biriken arzuları asla müsaade etmeyecektir.

Beklentiler buraya kadar, sabır bamtelinden kopmak üzeredir.
Bundan sonrasında demokratik düzenin gereği halkın isteklerine kim hangi parti cevap verirse iktidarın koltuğu ona aittir.

Herkes karanlıktan çıkacak aydınlığın muştusuna hazır olsun.
Bunun için başta ekonomi, gerekirse de kültür savaşı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi