Serdar Demirel

Serdar Demirel

Ve nihâyet yasak kalktı

Ve nihâyet yasak kalktı

Resmi Gazete’de yayımlandı; emniyet, yargı ve silahlı kuvvetler dışında kamuda çalışan kadınlar artık görev yerlerinde başörtüsü takabilecekler. Ülkenin normalleşmesi adına önemli bir açılım oldu bu.

Önce bir anekdot. Başörtüsü yasağının gündemi çok işgal ettiği günlerdi. Türkiye Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat Ergün Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’a gelmişti. O zaman henüz bakan olmamıştı. Meşhur İkiz Kuleler’in altındaki bir kafede oturmuş sohbet ediyorduk. Kuala Lumpur’daki büyükelçimiz de gelmiş sohbete iştirak etmişti.

Büyükelçimiz konuyu “başörtüsü yasağı”na getirmiş, yasağı anlamaya çalışmamızı istemişti. Ona göre; başı açık olanlar başörtülülerden korkuyordu; başörtüsü serbest olursa mahalle baskısı başlayacak ve başörtüsü takmak zorunluluğu hissedeceklerdi. Bu onların özgürlüğünü kısıtlayacak kabulü mümkün olmayan bir durumdu.

Ben kendisine itiraz etmiş, Türkiye toplumunun bu sorunu evlerinde, sokaklarında ve şehirlerinde hem de devlete örnek teşkil edecek şekilde çözdüğünü söylemiştim. Çünkü aynı evde başörtülü olanlar ve olmayanlar beraber yaşayabiliyordu. Komşular başörtüsünü mesele etmiyorlar, barış ve huzur içinde yaşayabiliyorlardı. Başörtüsu takan ve takmayan kızlar arkadaş olabiliyordu. Yani toplumun böyle yapay bir sorunu yoktu ve devlet özgürlükler meselesinde toplumun çok gerisine düşmüştü.

Ama az sayıdaki jakoben katı laikçi bir kesim yasağı böyle meşrulaştırmaya çalışıyorsa da koca ülke onların önyargılarına kurban edilemezdi. Söylediklerim büyükelçiyi rahatsız etmişti.

Ayrıca büyükelçinin bu yasağı savunması başörtüsünün devletin her kademesinde; emniyet, yargı ve ordu dahil serbest olduğu Malezya gibi bir ülkede yapılıyordu. Bu onun hem Türkiye toplumundan hem de Türkiye’yi temsil etmek üzere görevlendirildiği Malezya gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu gösteriyordu.

Bereket, daha sonra gelen büyükelçimiz Serap Ataay Hanımefendi bu yanlışlara izin vermedi, orada yaşayan başörtülü ve başörtüsüz vatandaşlarımıza ayrım yapmaksızın kapılarını açtı, bağrına bastı. Çatık kaşlı devletin değil güler yüzlü devletin temsilcisi oldu. Malezya’da yönetici kesimden, akademi câmiasından ve orada ikamet eden vatandaşlarımızdan çok takdir aldı.

Yüz karası bu yasağın kalkması geç de olsa gayet hayırlı olmuştur. Çünkü Beyaz Türklerin laiklik karşıtlığının sembolü olarak gösterdikleri ve bu bahanenin arkasına sığınarak inananlara karşı uyguladıkları hakikati olmayan ama ağır bedellerin ödendiği bir ayrımcılıktı başörtüsü yasağı.
Yurtdışında ne Müslümanlara ne de gayrimüslimlere anlatabiliyorduk bu yasağın sebeplerini. Nüfusunun kahir ekseriyeti Müslüman olan bir ülkede İslâm’ın bir hükmü olan başörtüsü nasıl yasak kılınabilmişti, izahı hakikaten zordu. Bunu bizzat yaşadığım için biliyorum.

Türkiye’deki bu yasağı anlamak isteyen yabancıların müracaat edebilecekleri İngilizce yapılmış ilmî çalışmalar pek yoktu. Birkaç tane yapılmış çalışma vardı ama onlar da neredeyse okuru yasağın gerekçelerine ikna etmeye çalışan türdendi. 

2007 yılında Müslüman kadının problemlerinin tartışıldığı uluslararası bir konferansta bu konu hakkında bir tebliğ sunmuştum. Sonra da 2008 yılında meseleyi hem mağdurların perspektifinden hem de Türkiye’de başörtüsü yasağının arkaplanını, bu meselede tarafların argümanlarını, sosyal ve siyasi karşılığını inceleyen İngilizce bir çalışma yaparak yayımlamıştım. Sonrasında bu çalışma hakkında epey geri dönüşümler olmuştu.
Bundan sonra bu tür çalışmalara ihtiyaç kalmamasını, bu manasız, haksız ve halkın ekseriyetinin karşı olduğu yasağın hayatın tüm sahalarında ilelebet kalkmasını diliyorum. Kurban Bayramı’na başörtüsü yasağının kaldırılmasıyla girmek ülke adına umutlarımızı artırmıştır.
Not: Bütün okuyucularımın Kurban Bayramı’nı tebrik ediyor, insanlık adına hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi