Serdar Demirel

Serdar Demirel

Dine karşı sonsuz fikir hürriyeti

Dine karşı sonsuz fikir hürriyeti

Fikir hürriyeti Batı’nın çok hassas olduğu bir konu. Batı’da yine çoğunluğun hassas olduğu bir diğer konu da, fikir hürriyetinin başka birey ve toplumların can emniyeti, şahsi manevileri gibi temel haklarına bir saldırı içermemesi gerektiği prensibidir. Gayet makul değil mi?

Ancak Fransa’daki haddini bilmez bir karikatür dergisinin Efendimiz’e (sas) çizgilerle hakaret etmesi, bu dergiye yönelik silahlı saldırı ve arkasından Türkiye’de Cumhuriyet gazetesinin infiale yol açan bu karikatürlerden ikisini yayınlaması doğal olarak fikir hürriyeti meselesini dünyada olduğu gibi bizde de yeniden tartışmaya açtı.

Batı, genel anlamda bu derginin yaptığı kışkırtıcı yayınları fikir hürriyeti bağlamında değerlendirdi. Bizdeki kimi aklı evveller de buna katıldı. O zaman giriş cümlesinde dillendirdiğimiz; “fikir hürriyetinin başka birey ve toplumların can emniyeti ve şahsi manevileri gibi temel haklarına bir saldırı içermemesi gerektiği” prensibine ne oldu?

Bu prensiple yapılanlar arasında bir çelişki yok mu? Zira bu kışkırtıcı karikatürler bırakın bir kişi veya topluluğu, 1.5 milyar Müslümanın inancını aşağılıyor. Bir kişinin dahi incinmemesi gerektiğini söylerken bütün dünya Müslümanlarını derinden üzecek bu saldırı niye? Bu prensip Müslümanlara gelince mi lalu ebkem kesiliyor?

Zahiren öyle görünse de biraz derinden bakıldığında meselenin çok öte anlamlarının olduğu açığa çıkmaktadır. Bunun önemli ölçüde modernitenin din ve gelenek karşıtı katı duruşuyla, Batı’da bilim ve kilise arasında yaşanan tarihî kavgayla alakalı olduğu görülecektir. Ne demek istiyoruz?

Modernite “sürekli yeniliği” esas alan bir paradigmaya sahiptir. Modernitenin kutsalı belki de “her daim yenilik” muhtevasındaki saplantısıdır. Kurgusu gereği sabit değerler diye bir şeyi kabul etmemekte ve sabit değerlere karşı mücadeleyi varlık sebebi olarak görmektedir. 

Sosyal evrime inandığından ‘gelecek dünden her zaman daha iyidir’ vehmiyle hareket etmekte, sabit değerleri ilerlemenin, daha iyiye evrilmenin önünde engel olarak görmektedir. Bu yüzden de önemli ölçüde sabit değerler üzerine mebnî olan din ve geleneğe karşı agresiftir. Özgürlük alanının insanı sınırlayan sabitelere karşı genişletilmesi gerektiği saplantısı, fikir hürriyetinde ikircikli tutum almasını da kendi içinde meşrulaştırmaktadır.

Din ve gelenek ise değişkenlerle irtibatını sabit değerler üzerinden kurar. Kimisi bunda başarılı, kimisi da başarısız olabilir, bu da ayrı bir mesele. Ancak agresif ve endişeli modernlerin bütün dinleri aynı kategoriye koydukları da sık rastlanan illetli bir durumdur. 

Modernitenin bu kışkırtıcı ve ötekileştirici karakterinden hareket eden bu karikatüristler sadece Müslümanların kutsallarına değil, Yahudi ve Hıristiyanların da kutsallarına fikir hürriyeti adına saldırmışlardır. Müslümanları daha çok hedeflerine almalarında da farklı saiklerin olduğu aşikâr. Modernitenin bu ideolojik duruşu derin yapıların İslâm düşmanlığı üzerinden siyasi hamleler yapma stratejisini kolaylaştırmaktadır. 

Modern olana, modern olanın ifade ve pratiğinin sınırsız yaşanmasına gösterilen ortak kararlı irade dinî olana, özellikle de İslâm’a karşı gösterilmez. Modern olanda birey ve toplumları incitmemek fikir hürriyeti kapsamına sokulurken dinî ve geleneğe ait olanlarda ise incitmemeyi değil, aksine incitmeyi esas almaktadır. Fosilleşmiş katı modernite hâlâ bir afyon olarak kitleleri uyuşturmaya devam etmektedir. 

Not: Gazetemiz Yeni Akit aleyhine sergilenen provokatif eylemleri, gazete muhabirlerinin darp edilmesini şiddetle kınıyorum. Seçim yaklaşırken birçok provokatif eylemin olacağını bekliyorduk. Seçim günü yaklaştıkça daha da kritik kışkırtmalar yapılacağını söylemek bir kehanet değildir. Hükümetin ve özellikle de emniyet birimlerinin gerekli tedbirleri alması zaruret kesbetmektedir. Yaralı meslektaşlarıma acil şifalar diliyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi