Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Arap Baharı ve Turuncu devrimler

Arap Baharı ve Turuncu devrimler

Fransız Devriminden 200 yıl sonra Berlin Duvarı yıkıldı ve duvarla birlikte ideolojiler duvarı da yıkıldı. Osmanlı’nın yıkılmasından 90 kusur yıl sonra da Arap Baharı patlak verdi ve bununla birlikte Arap dünyasında görünmeyen Berlin Duvarı da yıkılmış oldu. Aslında hadis diliyle, cebabire ve deccaller duvarı ve dönemi yıkıldı. Çünkü deccaller İslam’a karşı ideolojik duruşu ve duvarı temsil ediyorlardı. Bu ideolojik duruşa, Seyyid Kutup’un ifadesiyle, ‘cahiliye duruşu’ da diyebiliriz. Bu ideolojik duruşun özünde milliyetçilik ve Batı ideolojileri vardı. Nasır bir taraftan ABD ile iş tutarken diğer taraftan ideolojik olarak yüzüne şarka ve SSCB’ye çevirmişti. Berlin Duvarı solun ve ideolojilerin yıkılması anlamına geliyordu. Aslında Çin Seddi gibi bir şeydi. Çin Seddi ve Berlin Duvarı veya seddi aslında insani duvarlar veya barajlardır. Bilindiği gibi tarihte ilk insan baraj yapan şahsiyet Zülkarneyn’dir. Nasıl ki suları havzalarda tutmak için su bentleri veya barajlar yapılırsa medeni milletleri de gayri medenilerden korumak için set ve barajlar yapılır. Bu insani barajlardan belki de ilki Zülkarneyn barajıydı. Berlin Duvarı da ideolojik bir duvardı. Sol açık hava hapishanesinden halkın kaçmasını durdurmak için tasarlanmıştı. Solun kendisini yiyerek bitirmesinden sonra bir fiske atılmadan kendiliğinden çöktü. Ardından da SSCB yıkıldı. Afganistan ve Polonya’dan böğrüne aldığı darbelerle birlikte yumuşamış ve duvarının altındaki milletleri daha fazla kontrol edemez hale gelmişti.

*

Berlin Duvarı yıkılalı 25 yıl oldu. SSCB yıkılalı da 23 yıl oldu. 2004 yılında Rusya’nın arka bahçelerinde başka bir rüzgar estirildi. Bu rüzgar biraz organize bir rüzgardı. Kısmen zorlama ile estiriliyordu. Rüzgar esmese de estiriliyordu. Buna Soros rüzgarları da denildi. Bu rüzgarlar da abartıldı. Bununla birlikte ‘zor oyunu bozar’ kuralı gereği Soros rüzgarları yine ABD’nin bölgedeki yanlış politikaları sonucu etkisini kaybetti. Ruslar arka bahçelerindeki dengeyi yeniden sağladılar. Soros rüzgarları dengeye ve Rus makasına dayanamadı. 2004 sonrası estirilen Soros rüzgarları zamanla etkisini kaybetti. Aksine Bush rüzgarları Rusya’nın yelkenlerini şişirmeye başladı. Hem mali hem de stratejik anlamda. Bush İslam dünyasını zayıflattıkça Rusya’yı güçlendirdi. Şöyle bir denge var: Rusya zayıflayan İslam dünyasına ve güneyine doğru sarkıyor. Lakin İslam dünyasını Batı zayıflatıyor. Napolyon 1912 ve Hitler 1940’lı yıllarda Moskova önlerine kadar geliyor ve şehri dövüyor. Lakin Rusların imdadına stratejik derinlikleri yetişiyor. İkinci yardımcı unsur ve faktör ise Batı’nın kendi içinde bölünmesidir. Almanların birliklerini tamamlamaları üzerine İngilizler kara politikalarını değiştiriyor ve Rusları Avrupa’nın efendileri haline getiriyorlar. İngilizler en son Kırım harbinde Batı içinde Ruslara karşı ortak hareket ediyor. İngilizler bir taraftan ABD ile ortak olurken diğer taraftan görünmez bir biçimde Ruslarla ortak hale geliyor. Birinci veya İkinci Dünya Savaşlarında ise Almanlara karşı Ruslarla birlikte hareket ediyorlar. Berlin Duvarının da yıkılmasını asla istemiyorlar. Almanlar onların yakın, Ruslar ise uzak rakipleridir. 19’uncu yüzyılda İngiliz ve Rus hatlarında büyük oyun sahneye konuluyor lakin sonrasında İngilizler ve Amerikalılar bir şekilde görünmez bir biçimde Rusları kayırıyor ve kolluyorlar. Dolayısıyla Soros rüzgarlarını görenler tarihi ortak zemini atlıyorlar, görmüyorlar. Ulusalcılar olaylara parçalı bakıyorlar.

*

Batı 1991 yılında dağılan SSCB şemsiyesi altından çıkan Türki cumhuriyetlerin bağımsızlığını destekliyor. Lakin Rusya’ya karşı güçlenmelerini desteklemiyor. Bizdeki ulusalcı kafalar dünyanın tek şeytanı olarak Soros’u görüyorlar ve ‘Ergenekon her yere kon’ şablonu gibi her yerde Soros şablonu uyarlıyorlar. Bu şablonu nahak yere Arap Baharına da uyguladılar. 2005 yılındaki Kifaye hareketiyle Arap Baharını birbirine karıştırdılar. Halbuki, ayaklanmaların altından İslamcılar çıkar diye hiçbir zaman Batı Ortadoğu’da tam gaza basmadı. Temkinli oldu ve hep frene bastı. Arap Baharı ile birlikte gafil avlandı. Bugün Arap Baharı ile birlikte Ukrayna’da yaşananların Batı zaviyesinden tamamen farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Bugün Ukrayna’da yaşananlar karmadır. Bir yönüyle Berlin Duvarının yıkılmasının bir devamı yani tabii bir süreç (Ruslara haklı bir tepki) diğer yönüyle de Turuncu Devrimlerin bir devamıdır. Soros rüzgarları çoktan sünmüştür. Ruslar adamları Yanukoviç’e 15 milyar vererek tavlamak isterken AB ise en yokluk döneminde 25 milyar dolarlık mali havuz kurarak Ukrayna’yı Rusların elinden kurtarmaya çalışıyor. Halbuki, Mürsi’ye zırnık vermediler. Sisi’ye ise Körfez üzerinden para yağdırdılar. Batı Arap Baharına Rusya ile aynı pencereden bakıyor. Mısır’da rol dağılımına giderken Suriye’de Batı Putin’e tarziye veriyor. Arap Baharı ülkelerinde konformist olarak sadece dalgasının üzerine binmek istediler lakin dalgaların yabancı dalga olduğunu görerek altını boşalttılar. Halk dalgalarının altından İslam dalgası çıkmasından korkuyorlar. Demek ki Arap Baharı özünde İslam baharı veya ona açıktır. Bundan dolayı da beslemeleri Adonis gibi Batı da bu bahara yaban durmuştur. Üvey evlat muamelesi yapmıştır. Obama’nın danışmanlarından Stephen Walt Türkiye ile Obama arasındaki serinliği Türkiye’nin Arap Baharına ilgisine bağlıyor. Ulusalcılar bunu gördükleri halde kendileriyle hesaplaşmıyorlar. Kıvırtma paylarını kullanıyorlar. Aksine çevir kazı yanmasın hesabındalar. Bakın Obama’nın danışmanı Stephen Walt ne diyor: “Amerikalılar Türkiye’nin son on yıldaki ekonomik gelişiminden etkilendi. Obama yönetimi, Türkiye’nin bölgedeki diplomatik girişimlerini destekledi, Türkiye’yi kendi konuşamadığı ülke ve gruplarla (Hamas ya da İran gibi) aracı olarak gördü. Bence bunlar Beyaz Saray’ı Türkiye ile yakın ilişkileri memnuniyetle karşılamaya itti. Ancak son bir iki yılda, Suriye’deki gelişmeler ve Türkiye’nin kendi içindeki endişe verici trendler nedeniyle durum daha komplike hale geldi…” Türkiye’nin Suriye’de Sünnilere destek vermesinden şikayetçi. Irak’ta aynısından Bush yönetimi yakınıyordu. Sanki Suriye’de Sünnilerden başka destek verebilecek muhalif unsur var? Demek ki Arap Baharında ABD Şii kampının yanında duruyor. Zemini olmamasına rağmen. Bunun tek sebebi var. İran’ın nüfuzu ABD’nin istediği gibi toparlayıcı veya bütünleştirici değil, bölücüdür. Türkiye’nin nüfuzu ise toparlayıcı ve bütünleştiricidir.

Rusya Ukrayna’da 1989 ve 1991’in devamı niteliğinde ikinci çözülmeye doğru gidiyor. Putin, Ukrayna ile birlikte ekonomik ortaklık kurmak istiyordu ama heyhat! Rusya çevresinde yeni bir büzülmeye doğru gidiyor. Hak ettiğini buluyor. Arap Baharı Batı’ya Ukrayna Baharı Rusya’ya meydan okuyor. Hepsine selam! 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi