Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Arınç Neden Dağa Çıkmadı?

Arınç Neden Dağa Çıkmadı?

Seçimlere sayılı günler kaldı ve tape yayınları sürüyor.

Hergün yenileri servis ediliyor.

Tape’ler gösteriyor ki;

Dinlenilmedik yer kalmamış.

Devletin tüm sırları kopyalanmış.

Dinlemeler kuvvetle muhtemel yurt dışından bir merkezde yapılıyor ve burada depolanıyor.

Yayına hazır hale de burada getiriliyor.

En iyi niyetle bile düşünüldüğünde,

Bu kayıtlar yabancıların da eline geçiyor.

Ve bunlar yayınlananlardan ibaret değil.

Kopyalanan konuşmalardan işlerine gelenler, AK Parti ve Erdoğan’ı yıpratma hedefi doğrultusunda montajlanıp yayına konuluyor.

Ya eldeki diğer tape’ler?

O diğer tape’lerden hangileri, başka kimlerin işine geldiği için nerelerde depolandı ve bekletiliyor?

Bunlardan kimler nasıl yararlanacak?

(Belki de yararlanılıyor bile.)

Bunlar devletimizin karşısına nerelerde, ne şekilde çıkarılacak?

(Şuan çıkarılıyordur da belki.)

Düşünün,

Ülkenin Başbakanı’nın telefonları  7/24 saat dinlenilmiş ise, devletin ne sırlarına ulaşılmıştır.

İşte asıl mesele de bu.

Dış kaynaklı bu illegal dinlemeler,

Devletimiz için öyle büyük bir tehlikeye kapı aralıyor ki,

Yayınlanan tape’lerin içeriği gölgede kalıyor.

Benim tepkim buna.

Bu nasıl bir organizasyondur ki,

Devletin Başbakanını dinleyebiliyor.

Bunun adı “yolsuzlukla mücadele” olamaz!

Burada amaç “üzüm” yemek değil, tümden “bağı” tehlikeye atmaktır.

Hele ki, “düşman bağ”larla olan diyalogunuz, yıllardan bu yana akıllarda soru işaretleri oluştura gelmiş ve onları “otorite” olarak kabul ediyor iseniz, yayınladığınız tape’ler normal şartlarda oluşturacağı etkiyi göstermez.

Göstermiyor da nitekim.

Örneğin, Egemen Bağış’ın Metehan Demir ile olan tape’si.

Montaj falan hikaye.

Bence tamamen gerçek,

Adam Kur’an ayetleri ile resmen alay ediyor.

Asla kabul edilemez. Hele ki AK Parti gibi muhafazakar bir partide böyle birinin varlığı, çok daha kahredicidir.

Bu şahıs hemen tövbe edip, bir kenara çekilmelidir.

Evet normalde gösterilmesi gereken tepki budur.

Peki öyle oldu mu?

Hayır.

Tablo ortada.

Normal zamanda tüm inananları ayağa kaldırır bu tape!

(Hatırlayın: CHP’li Önder Sav’ın Hacca gitmek isteyen bir partiliyle olan çirkin diyalogu, kameralara takılınca kamuoyundan nasıl tepki yükselmişti.)  

Ama bugünkü ortamda Bağış-Demir tape’si pek de umursanmıyor.

Çünkü bu ifşaattaki amaç üzüm yemek değil; “paralel” bir saf daha oluşturma gayreti!

İnsanlar böyle düşünüyor.

Diyeceğim şu ki,

Başbakan’ın onca tape’ye rağmen halen miting alanlarının hınca hınç doluyor olmasının nedeni, bu tape’lerin tamamen montaj-dublaj olarak görülmesi değil;

Bunları servis edenlere duyulan güvensizliktir.

Değerli okurlar,

Habervaktim.com olarak bölücü terör örgütü konusundaki tavrımız çok nettir, bilirsiniz.

Bölücü terör örgütü tehdidi var olduğu sürece bu duruşumuzdan asla taviz vermeyiz de Allah’ın izniyle.

Bu noktada,

Önceki gün Van’da yaptığı bir konuşmada Benim şahsıma bu zulümler yapılmış olsaydı ben de belki dağa çıkardım” diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a bir çift sözüm var:

Bu sözünüzle, eli silahlı teröristleri haklı bulmuş olmuyor musunuz?

Onların kan akıtmasını meşrulaştırmış sayılmaz mısınız?

Dağdaki teröristlere “doğru yoldasınız, aynen devam” demiş olmadınız mı?

Açılımla silah bırakacaklar ya, ne gerek var o zaman? Haklılar madem, karakol basıp; bomba patlatıp can almaya devam etsinler, değil mi?

Madem öyle,

Son 10 yıl öncesine kadar bu ülkede, dindar insanlara, başörtülü öğrencilere ne zulümler yapıldı.

Bunu en iyi bilenlerdendir Bülent Arınç.  

Nitekim Arınç da, demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde başörtüsü mağdurlarının avukatlığını yapıp, haklarını aradı.

Siyasette de bu yönde bir duruş sergiledi, sergiliyor.

Demek ki eksik yapmış, eksik yapıyor!

Ta o gün eline silahı alıp, dağa çıkmalıydı.

Neden çıkmadı?

Yeterince samimi mi değildi de, hukuk ve siyaset yoluyla hak mücadelesi vermekle yetindi ve eline silah alıp dağa çıkmadı?

Çıksaydı da, bir 30 bin insan daha yaşamını yitirseydi ya; madem bu son derece normal!

Yazık.

Hem de çok yazık.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi