Okumuş cahiller Başbakan Erdoğan’ın diploması üzerinden yaygara kopartarak kendilerince önünü kesmenin yollarını arıyor.. Buna en net yanıtı zaten Marmara Üniversitesi Rektörü M. Zafer Gül verdi.. Başbakan’ın lisans diplomasını da geçici mezuniyet belgesini de paylaştı kamuoyuyla.. Ama asıl büyük skandal orada değil.. Biliyorsunuz MHP’nin lideri Devlet Bahçeli de akademisyen, Başbakan’ın diplomasını diline dolayan Sn. Halaçoğlu da akademisyen.. Ama anlaşılıyor ki, iki akademisyenin de YÖK Kanunu’ndan haberleri yok.. 2547 sayılı YÖK Kanunu 3. maddesi a bendinde, yükseköğretim tanımı yapılmış.. Deniyor ki yasada; “...Yükseköğretim: Milli eğitim sistemi içinde, ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitim - öğretimin tümüdür...”.. Dört yarıyıl yani iki takvim yılı yüksek okul okuyanı YÖK, “yükseköğrenim” görmüş sayıyor.. Cumhurbaşkanlığı seçilme şartı ne peki? Anayasa madde 101: “Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir...”  Demek oluyor ki eğer Erdoğan üç yıllık bir okul okuduysa bile, yasalara göre 2 yarıyıl da fazlası var Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için.. Uğraşmayın buradan size ekmek çıkmaz.. Asıl Anayasa’ya aykırı şekilde seçilen kim biliyor musunuz? Ahmet Necdet Sezer.. Nasıl mı?..

SEZER ANAYASA’YI ÇİĞNEDİ

25 Nisan 2000’de, koalisyon ortakları artı Çiller ve Recai Kutan ortak imzayla Sezer’i aday gösterdiler. Zira ilk bakışta Sezer, adaylık kriterlerine uygun görünüyordu.. Anayasa (bugünkü değişiklikler öncesinde yani o günün hükümleriyle ifade edeceğim) 101’inci maddesinde, “Cumhurbaşkanı’nın, TBMM tarafından, 40 yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, 7 yıllık bir süre için seçileceğini” yazıyordu. Anayasa’daki seçilme yeterliği koşulları bundan ibaret yani.. 40 yaşı anlıyoruz.. Yükseköğrenim meselesi için YÖK yasasına baktık az evvel biliyorsunuz o da tamam. Geriye kalıyor “milletvekili seçilme yeterliliğine sahip” şartı.. Bunu anlamak için kılavuzumuz yine Anayasa.. Bu defa milletvekili seçilme şartlarını düzenleyen 76. madde: “........... Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, öğretim elemanları, YÖK üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memurları, Silâhlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe aday olamazlar........” Anayasa hükmü çok açık.. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’ndan istifa etmeden seçime katılan Ahmet Necdet Sezer’in aday dahi olamaması gerekiyordu.. Herkesin gözünün içine baka bakan Anayasa ihlâli yaptılar.. Ve Anayasa’ya aykırı şekilde seçilmiş o Zat, devraldı görevi ve çıktı oturdu o koltuğa..

FAZİLET’İN AÇMAZI

O dönem ittifak edilmesine karşın Parlamento’dan 9 aday daha çıktı.. Fazilet Partili Nevzat Yalçıntaş da onlardan biriydi. FP Grubu ikiye bölündü.. Yarısı Nevzat Hoca’ya oy verdi. Diğer yarısının da Sezer’e verdiği şüpheli.. Ama ortada büyük bir siyasi baskı vardı kuşkusuz.. Sezer istifa etmeden aday olmuştu ve seçimi kazanamazsa Başkanı olduğu yüksek mahkemeye geri dönecekti.. Önünde de kendisine oy vermeyen FP’li milletvekillerinin siyasi yasak talebi ve partinin kapatma davası dosyası olacaktı..

Seçimlere işte bu siyasi şantaj ortamında girildi.. 7. yılın sonunda kalkıp gitmesi ve yerini Cumhurbaşkanı seçilene kadar TBMM Başkanı’na bırakması gerekirken, 3 buçuk ay da fazladan kaldı Köşk’te.. Şimdi hiç uğraşmayın Erdoğan’ın adaylığıyla falan.. Anayasa’ya aykırı seçilmiş Cumhurbaşkanı arıyorsanız, geriye dönüp bakmanız gerekecek.. İleri değil.. Kalın sağlıcakla..