Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Allah’a, işini öğretenler!

Allah’a, işini öğretenler!

Düşünün, kendilerine gelen peygamberlere de, Nuhilere gelen peygamberlere veya kaffe-i beşere gelen peygamberlere de eziyet ediyorlar. Onları yalanlıyor ve iftira ediyorlar. Kendilerinin eziyet ve iftiralarından ne ulu’l azm peygamberlerden Hazreti Musa, ne Hazreti İsa ne de hetemü’l enbiya Hazreti Muhammed (sellemallahu ecmain) kurtulabiliyor. Kim bunlar? Herhalde Yahudileri kastettiğimizi anlamışınızdır. Peygamberlere en adi insanlara bile layık görülmeyen sıfatları isnat ediyorlar. Hazreti Musa döneminde o kadar çığırdan çıkıyorlar ki, Hazreti Musa ‘sadece kendime söz geçirebiliyorum’ demek zorunda kalıyor. Kur’an-ı Kerim’de en çok ismi geçen peygamber Hazreti Musa. Zira hem uzun ömürlü hem de Yahudilerin enva-i çeşit eziyetlerine katlanmak zorunda kalıyor. Yahudilerin iftiraları karşısında Hazreti Musa’yı Hazreti Aişe gibi yedi kat gökten temize çıkaran Cenab-ı Hak oluyor: “Ey iman edenler, Musa’ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti/muteberdi.” Hazreti İsa’ya ve annesine iftira atıyorlar. Kendi heva ve heveslerine ram olmayan ve kapılmayan herkesi karalıyorlar. Tarihin en büyük ve berbat karalamacıları olmalarına rağmen ısrarla karalandıklarını iddia ediyorlar. Sopa atarken sopa yediğini söyleyen ve karalarken karalandığını söyleyen de yine kendileri. Sadece peygamberlerini tezyif ettiklerini söylemek yetersiz kalır. Kafalarına göre Allah’ı da karalıyorlar.

¥

Aklı tutuk halde, istiğrak ve manevi sarhoşluk makam ve zamanlarında konuşan şatahat sahibi sufilerden bazılarının (kimileri Kut-u Kulub/Gönüllerin Azığı sahibi Ebu Talib Mekki’ye atfeder) şöyle dediği rivayet edilir: Leyse ale’l mahlukin adarru minelhalık. Kullara Allah’tan daha zararlısı yoktur!  Bunu aklı başında birinin söylemesi muhaldir. Bu söz veya benzerleri aklı tutuk ve kendinden geçmiş kafaların ürünü olsa gerek. Allah Yahudilerle alakalı Kur’an’da bu sözlerden daha galizini aktarmaktadır: “Yahudiler ‘Allah’ın eli bağlıdır’ dediler. Elleri bağlansın, kurusun! Ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler! Hayır! Allah’ın iki eli de açıktır, dilediği gibi sarf eder. “Maide Suresi 64’üncü ayetinde anlatılan bu olay onların iftirayı Allah’a kadar uzattıklarını belgelemektedir.  Ayette bu fiil ve sıfatlarından dolayı Allah’ın onları lanetlediği ifade edilmektedir. Burada karşımıza iki yol çıkıyor. Ya Kur’an-ı Kerim’i tasdik edeceğiz ve Pamela Geller gibilerini tekzip edeceğiz. Ya da tersi olacak! Ya Yahudi’yi değil ama bu sıfata haiz Yahudileri lanet eden Kur’an-ı Kerim’i tasdik edeceğiz ya da Pamela Geller’i tasdik ederek Kur’an-ı Kerim’in Yahudi düşmanlığına havi bir kitap olduğunu teslim edeceğiz. Tereciye tere satacağız ve Allah’a ne yaptığını öğretmeye kalkışacağız! Haşa lillah! Aynen Yasin Suresinde dile getirildiği gibi. Yaratılışını unutarak; bize akıl vermeye, misal getirmeye kalktı?

¥

İnsanlığa bir aile olarak bakmak yerine; onlar, seçilmelerine işlevsel olarak değil, mutlak olarak baktılar. Seçilmişlik yerine mezelletle karşılaşınca isyanı bastılar. Meskenet ve mezellete düçar olarak kompleksten komplekse girdiler. Hayatın ve zenginliği kaynağı olan Allah’a cimrilik atfederek kafalarını bozdular. Marifetullahtan nasipdar olmayan Arnavut milliyetçisi Adem Demaçi de bir zamanlar aynı mantıkla ‘Allah küçük kavimleri unuttu’ demişti. Yahudiler lehlerinde pozitif ayrımcılık yaptığını düşündükleri Yehova’nın kendilerine yüz çevirdiğini düşündüklerinde ise kendisini cimrilikle damgaladılar. Hevalarını ve egolarını Allah’ın yerine koydular. Adem Demaçi ise doğrudan doğruya Allah’ı negatif ayrımcılıkla suçlamıştır. Halbuki, Allah’ın ırk noktasında böyle bir yargısı yoktur. Yahudiler ve Demaçi gibiler Allah’ı kendi zaviyelerine hapsetmek istiyorlar. Böylece yaratıcı ile yaratılan yer değiştirmiş oluyor. Roller değişiyor. Allah Yahudileri terbiye edince cimri oluyor. Kerem ve cömertliğin kaynağı olan aşkın yaratıcıyı cimri olarak tasvir ediyorlar. İfrat ve tefrit silsilesinde Hıristiyanlar da tefrit basamaklarından birisinde Yahudileri tanrı katili (God killers) olarak tasvir ediyorlar! Hazreti İsa’yı Allah yaptıkları yetmiyormuş gibi bir de onu Yahudilere öldürtüyorlar!

¥

Görüldüğü gibi, Yahudiler tanrı katili olmamakla birlikte başta Allah olmak üzere herkesi karalarlar. Şimdi de ‘Yahudi aleyhtarlığı’ adıyla bir karalama markası ürettiler. Bununla herkese ve önlerine çıkana kara çalıyorlar. Dabbetü’l arz gibi herkesi damgalıyorlar. Neymiş, Yahudi aleyhtarlığı yapılıyormuş. Kur’an bile Allah bile Yahudi aleyhtarıymış! Bu durumda Yahudiler tanrı katına yükselmiş olmuyorlar mı? Allah’ı arza indirip, kendileri arşa çıkıyorlar. Vay uyanıklar vay! Murat Yetkin ayar yemiş gibi, ‘Anti Semitizm sapıklıktır’ başlıklı bir yazı kaleme almış. Onların perspektifinden şunları yazıyor: “Merkezi ABD’nin New York kentinde bulunan ‘Karalamacılığa Karşı Birlik’ (Anti Defamation League-ADL) dünya çapında yürüttüğü bir Anti-Semitizm (Yahudi düşmanlığı) araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Türkiye’de bu oran yüzde 69 çıkmış. İran’da yüzde 56 mesela, daha az. Dünya ortalaması yüzde 26, en yaygın kanı “Yahudilerin kendi ülkelerinden çok İsrail’e bağlı olduğu” kanısı. Artık sevinmek mi, üzülmek mi lazım, Yunanistan’da da yüzde 69; al bizi vur onlara…” Yunanlılar kıbleyi şaşırsalar da bu noktada mihrapları sağlam kalmış. İranlılar ise İsrail ile komploda ortaklar. Acemler hem ABD’nin hem de İsrail’in sahte düşmanlarıdır. İrangate skandalında olduğu gibi komploda ortakları olurlar. ADL ise ters köşeye yatıran, Deccal örgütlenmelerinden biridir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi