Ahmet Türk

Ahmet Türk

Aramızdaki Beyinsizler Yüzünden Bizi de Helak Eder Misin…?

Aramızdaki Beyinsizler Yüzünden Bizi de Helak Eder Misin…?

ABD, İsrail ve AB'nin Ortadoğu ülkelerinde etnik ve mezhepsel zıtlaşmalar üzerinden tahakküm kurma amaçlı genişletilmiş Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika projesi ara ara konjonktürel nedenlerden ötürü duraksasa da adım hedefine ilerliyor!

Her tür politik menfaat ve maslahat orijinli bakış açılarını bir kenara bırakıp başından beri karşı olduğumu ifade ettiğim, her geçen gün fitne ve akan kardeşkanının arttığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika da yaşananlar karşısında, kendisini oyun kurucuymuş gibi gösteren yapay motivasyonların gazıyla hareket eden siyasi iktidar, onca rezilliğe ve ödetilen bedellere rağmen yine ders almamakta inat ediyor.

Neymiş efendim? Uzunca süredir Türkiye’nin Maliki’ye rağmen Kuzey Irak petrollerini rahatça dünya pazarlarını çıkartması oyununda kullanılan petrol piyasası babaları tarafından destekleniyormuş...  Bu örgüt merkezi hükümete bu kadar güçlü kafa tuttukça Maliki’nin Barzani’ye karşı askeri bir üstünlük kurma şansı yokmuş ve Barzani artık petrolünü istediği gibi satıp paralarını Türk bankalarında değerlendirebilir, merkezi hükümete gelirin aslan payını vermek zorunda kalmazmış…

Neymiş efendim? Irak'ta petrol kuzey Kürt ve Şii güney yörelerinde bulunuyormuş da Suriye'nin kuzey doğu yöreleri petrolce zenginmiş de, Işid'in ismindeki Şam ibaresi Suriye’nin petrolce zengin bu bölgelerini ele geçirerek Irak'ın petrolü olmayan Sünni orta bölgesini birleştirme amaçlıymış da, Irak'ın güneyi hala İran ve merkezi hükümet egemenliğindeymiş ve Türkiye bu durumdan faydalanıyormuş!

Geçiniz efendim geçiniz! Tamam, güçlü ve caydırıcı bir askeri üstünlüğümüz var. Hatta Kuzey Irak’ta duruma her an vaziyet edecek 360 adet güçlü tankımız ve personelimiz var… Tamam, Barzani ile ilişkimiz çok iyi ve Peşmergeyi anahtar olarak kullanarak hamle yapabilecek imkânlarımız var; hatta IŞİD denile örgütte de, hem istihbaratımızdan insan var, hem de ABD’ye kurşun sıktığını ve kolayca cenneti elde edeceğini sanan, tıpkı Şii taassubu gibi Sünni taassubuna duçar kalmış bir çok bu ülke vatandaşı var!

Ama yetmez! Çünkü buna inanın; kapasitemiz ve imkânlarımız olduğu halde oyun kurucu ülke değiliz. Öncelikle dış müdahaleye açık kara deliklerini kapatabilmiş “tam bağımsız” bir ülke değiliz. Sonra, siyasi iktidarın ömrü ile devletin ömrünü eş tutan ve bu çerçevede bürokratik yeteneklere sahip olduğu konusunda kuşkumuz olmayan(!) lakin kriz anlarında “gömleğinin ilk düğmesini doğru ilikleme başarı ve yeteneğine sahip olmayan” ve uluslararası arenada gâvurlardan ve hain düşmanlardan fırsat bulup da(!) ülkenin başarı hanesine henüz artı puan yazdıramayan bir bürokratik bir kapasite tarafından yönetiliyoruz. Bunu Libya’da, Tunus’ta, Fas’ta, bilhassa ellere ve yüzlere bulaştırılan Suriye ve Mısır’da çok net gördük!

Ülkeler, devletler, hatta ve hatta çok ama çok büyük sermaye grupları dahi saf halde icra edildiğinde insan üzerinde ve rekabetler üzerinde etkisi büyük olan “terör” denen vakıayı kullanmaktan çekinmiyorlar. Yeni dönem savaş yöntemleri böyle artık… Bizde bu oyunun içindeyiz lakin daha oyunun kurallarını öğrenemediğimizi ve oyunu oynamaya yetenekte oyunculara sahip olmadığımızı PKK örneği ve Çözüm Süreci projelerinde gördük!

Herkes bilir ki istihbarat teşkilatlarının dahli olmadan veya kuruluşunda olmasa da sonradan içlerine girilip yönlendirilmeyen bir terör örgütünün kurulması mümkün değildir… Daha da ötesi başarıya ulaşması, rahatça eylem yapabilmesi olası değildir.  Görünürdekinden çok daha başka amaçlar güden ve sığ bir senaryonun parçası olan nevzuhur örgütlerin davranış biçimleri köpeklerinkine benzer! Bunlarda sahibinin elini ısırmaz. Eğer Türkiye IŞİD üzerinden strateji üretip güvenlik politikaları üretiyorsa, inanın tasmasını elinde bulunduran ve bunların yalını daha fazla veren diğer sahiplerinin teşvikiyle Türkiye’deki sahiplerinin elini hiç çekinmeden ısırır! Kimse kızmasın ama daha olmadık!

Hülasa

Bir dostum, IŞİD çapulcularının operasyonu ile işgal edilip bayrağımızın indirildiği Musul Konsolosluğu ve 80 rehine olayı hakkında ironik bir yorum yaptı: “Şu an başımızda Putin olsaydı ne yapacağını bilir, anında duruma vaziyet eder muhtemelen hepsini yok edene kadar durmaz sonrada Musul’u referandumla Türkiye' ye katardı! Bu iş İngiltere’nin başına gelseydi biliyorum ki 24 saat içerisinde tüm her şeyi seferber ederek hepsini kurtarır ve oradaki elebaşlarının çoğunu ortadan kaldırırdı! ABD biraz daha beceriksiz muhtemelen binlerce kişiyi öldürürlerdi ama gereğini yapardı. İsrail’e gelince zaten olay anında uçakları çoktan havalanmıştı…”

Peki, “Besle kargayı oysun gözünü” defalarca haklı çıkaran “cebinde akrep taşıyan elbet bir gün o akrep tarafından sokulacaktır” ilkesi gereğince boyna sokulan, sanki icra makamında değil de muhalefetteymiş gibi her dâim şikâyet edip, tüm olumsuzlukları ve zarar hanesine yazılanları ürettiği “odak” ve “düşmanlar”a fatura eden ülke yöneticilerimiz ve “devletin zirvesi” IŞİD tarafından rehin alınan Musul Konsolosluğumuzun 80 personeli hakkında, ‘durum bildiğiniz gibi değil’ gizemlerinin ötesine geçmeyen bir süreç yönetimi dışında haftadır ne yapıyor?

Nedense bu ülkenin bir vatandaşı ve aşığı olarak sürekli “ elinizde imkânınız olupta neleri yapmıyorsunuz” sorusunu yönelttiğim ve geçmişte rastlanan bu gibi “kriz” durumlarını da göz önünde bulundurduğumda başarı skorboardına henüz bir şey yansıtamadığını düşündüğüm, yerel seçim öncesi önce yaşanan Süleyman Şah Türbesi rezilliği sayesinde “çalışma tarzına” şahit olduğum şu meşhur “devletin zirvesi” ne bir türlü güvenemiyorum!  

İnanın artık ne emperyalistlere ne de emperyalizme kızıyorum. Onlar kendilerince yapılması gerekeni yapıyorlar. Ben en çok bu topraklarda, onca yaşanılanlardan ve tarihten hiç ders çıkarmayan ve özellikle coğrafyamızda çıkan çatışma ve savaşların mini dünya savaşları olduğunu hala anlayamayan, kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bu topraklarda, Hz.Kur’an ile arasına her türlü engeli koyup kendilerine bambaşka bir din peydâ eden ve cahiliye dönemi insanlarından hiç farkı olmayan câniler üzerinden hamle yapan ve strateji üreten yöneticilere ve bu duruma mani olmasa da aleni bir şekilde kınamayan Müslümanlara çok kızıyorum!

Şimdiden Hz. Musa’nın Allah’a yalvardığı gibi yalvarmaya başlayalım bu coğrafyada: “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk eder misin Allah’ım…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Ahmet Türk Arşivi