Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

REZALET

REZALET

Değerli okurlar,

Cumartesi akşamı sitemize erişim mahkeme kararıyla engellendi.

Taki, Pazar gece geç saatlere kadar sitemize erişilemedi.

Cumartesi akşamından Pazar günü geç saatlere kadar bu sorunun çözümüyle uğraştık.

BTK, TİB, Erişim Sağlayıcıları Birliği(ESB), Savcılık ve Mahkeme ile gerçekleştirdiğimiz yoğun görüşmeler neticesinde, sitemize erişim engeli dün gece kalktı.

Bu engelleme kesinlikle hukuksuzdu; bunu anlatmamız ve gereğinin yapılmasını sağlamamız tabiri caizse anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdi. “Bürokratik oligarşi bitti” diyenlerin epey kulağını çınlattık bu süreçte.

Değerli okurlar, olay aynen şu:

Soma’daki maden faciasının ardından, BBC adlı yabancı kanalda yayınlanan bir haberde, işçi yakını olduğunu söyleyen yarı başörtülü iki kadın, Gezici ağzıyla siyasi iktidar aleyhine öyle sözler ediyor ki, akıllara “müftünün karısı” vakasını getiriyor. Bu konuda karşı bir haber yayınlıyoruz. (Malum, Gezi olayları sırasında Hürriyet’ten Yılmaz Özdil’in servis ettiği bir videoda, müftü karısı olduğunu, 5 vakit namaz kıldığını vs. söyleyen bir kadın, Başbakan Erdoğan’ı istifaya davet etmesiyle gündeme gelmiş; fakat bunun büyük bir provokasyon olduğu; bu kadının Balıkesir’in Burhaniye ilçesi CHP ilçe başkanının eşi olduğu ortaya çıkmıştı.)

Bu haberi, ilgili kadının sitemize başvurusu üzerine sistemimizden kaldırmıştık.

Fakat kadın aynı zamanda mahkemeye başvuruyor, o haberin linkine erişimin engellenmesi talebiyle.

Mahkeme, sitemizde bu haberin halen olup olmadığına bakmaksızın, 29 Mayıs günü karar veriyor, “tamam engellensin” diye ve TİB’e gönderiyor.

Fakat, gereği için TİB’e gönderilen karar metninde, sözkonusu haberin linkinin yerine sitemiz ana sayfa linki yazılıyor.

TİB bunu doğrudan ilgili kurum diye, ESB’ye yönlendiriyor.

ESB de, aynen uyguluyor.

Nerden nereye!

Sonuç?

Sistemden çıkarılmış yani olmayan bir haber için alınan karar ilgili linkin engellenmesi şeklinde iken, tüm siteye erişim engelleniyor!

ESB yetkililerine durumu anlattık.

“Haklısınız, mahkeme kararında maddi hata var” dediler.

“Peki o zaman neden uyguladınız bu hatalı kararı?” diyoruz.

“Mahkeme kararı içeriği ne olursa olsun uygulamak zorundaydık” cevabını veriyorlar.

-Peki şimdi ne olacak, nasıl dönülecek bu hatadan?

-Mahkemeye itiraz yazısı yazalım.

-E bir zahmet!

-Mahkemenin faks numarası var mı sizde?

Değerli okurlar, en ufak bir abartı yok, aramızda geçen diyalog aynen bu şekilde uzayıp gitti.

Sonuçta, bulup verdik.

İlgili hakim ve savcıya da ulaştık bir şekilde.

Hatalarını anlayınca, hafta sonu falan demeyip, adliyeye koştular.

“ESB itiraz başvurusunu göndersin, hemen düzeltelim kararımızı” dediler.

Aralarında irtibat kurduk.

Mahkeme kararını düzeltip, ESB’ye geçti.

ESB de sitemize erişim engelini kaldırdı.

Hakim makamına geçti mi geçmedi mi; faks numarası ne; ordan oraya faks gitti mi gitmedi mi; tüm bunlara varıncaya kadar biz organize ettik de o şekilde aşıldı sorun.

Tabi sadece Habervaktim değil, haber7, timetürk gibi sitelere de aynı gerekçe ve hata sonucu erişim engellenmişti. (Aynı haberi onlar da yayınlamışlar.)

Bu girişimlerimiz sonucu Habervaktim ile birlikte hepsine erişim engeli kalktı.

Değerli okurlar,

1-Kararda çok büyük bir hata var. Bir habere erişim engellenmeye çalışılırken, tümden koca bir sitenin engellenmesine neden olunuyor.

2- 29 Mayıs’ta alınan karar, bir hafta sonu, 14 Haziran günü ilgili kuruma ulaşıyor! (Öyle diyorlar, daha önce gelmiş ve arada kaynamış da olabilir. Bilemiyoruz.)

3- Bürokratların durumuna bakar mısınız: Mahkeme kararı tarafımıza tebliğ edilmemiş. TİB'in bağlı olduğu BTK'nın başındaki isim olan Tayfun Acarer beyefendiyi arayıp, sitemize erişim engellenmiş diyoruz, "IP saldırısı var, ondandır" diye bizi başından savmaya çalışıyor! Engelleme kararını ya bildiği halde bize söylemiyor, ya da zahmet edip TİB'ine sormadığı için haberdar değil olaydan.

4- O kurul, bu hatalı kararı, itiraz falan etmeksizin aynen uyguluyor. Sonra biz hatalı ama bu deyince, itiraz etmeyi akıl ediyor. Her iki tarafta hatayı kabul ediyor fakat biran önce çözümü için neler yapılacağı konusunda iş yine mağdur edilen bize düşüyor.

Dört dörtlük rezalet diye buna denir.

Tüm bu yaşananlar neticesinde Habervaktim.com gibi ülkenin en büyük haber sitelerinden birine 1 günü aşkın bir süre boyunca erişilemiyor.

Okurlarımızdan telefon, e posta, faks yağıyor.

Siteye giremiyoruz diye.

Biz mağduruz, okurlarımız da mağdur.

Bir açıklama bile yapamıyoruz, site tümden kapalı.

Öyle bir stres ve üzüntü ki bu, anlatılamaz.

Şimdi bunca mağduriyetin hesabını kim verecek?

O hakime hanımın hatalı kararının karşılığı ne olacak?

TİB ve ESB’nin o hatalı kararı uygulamaya koymasının bir karşılığı olmayacak mı?

Görülen o ki, hayır olmayacak.

Ülkemizde pek çok kurumda durum dün böyleydi, bugün de böyle.

Kimse boşuna övünmesin.

Değişen bir şey yok.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi