Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Tetikçi ile mezhepçi patron kızıştırıyor

Tetikçi ile mezhepçi patron kızıştırıyor

Bozacının şahidi şıracıdır. ‘Dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’ denilmiştir. Keza hırsızın yoldaşı veya ortağı tamahkardır. Sisi ile Nuri Maliki’nin ortaklığını anlatmak için, anlayacağınız gibi kırk dereden su getiriyorum. Birisi gözlerini karartmış çılgın mezhepçi diğeri de onun tamahkarı ve tetikçisi. Nuri Maliki, Arap kaynaklarının ‘Butros Nasık’ olarak adlandırdığı Haçlı savaşlarının kışkırtıcısı Pierre L’Ermite’in bir eşi ve çağdaş bir benzeri. Haçlı kalıntısı bir kafa taşıyor. Zaten onu o makama getiren modern Haçlılar. Hakkında yanılmamışlar. 2006 yılından beri ülkeyi yangın yerine çevirdi ve ülkeyi bölünmenin eşiğine getirdi. Hala da ‘ne serden ne de Irak’tan geçerim’ havasında. Irak’ı kendi kariyeri ve geleceği için bahse koyuyor. Arkasında karakter yoksunları ve bütün mezhepçiler saf saf olmuşlar. Körfez ülkeleri ise Mürsi’yi İran yanlısı diye devirdiler ve ardından Sisi tutumunu ve sadakatini ve tarafını açık artırmaya çıkardı. Maliki daha fazla verirse, sadakatini ondan yana değiştirmeye amade. Körfez ülkeleri daha sahi davranırsa Sisi’nin sadakatini Maliki’den kurtarabilirler. Ama her halükarda İran ekseni ile ılımlı Arap ekseni tabir edilen küme arasında ikili oynayacaktır. Etme bulma dünyası. Hepsi birbirine layık. Zalimler kardeştir. Kel başa şimşir tarak. Mürsi’ye karşı Ezher Şeyhi Ahmet Tayyib’i koruyan kollayan Körfez ülkeleri hala ayılmadılar mı? Ezher Şeyhi Ahmet Tayyip Selefiliği İslam dışı sayarken Şiiliği kardeş ve onun ötesinde mezhep içi bir unsur olarak tanımlıyor. Lakin Körfez ülkelerinin amacı üzüm yemek değildi. Dertleri bağcıyı yani Mürsi’yi dövmekti ki, bunu da çakma suçlamalar üzerinden yaptılar. Sisi ile Maliki’nin karakterleri birbirine tamamlıyor. İran da vaftiz babaları olabilir.

 Maliki, John Kerry’nin Bağdat seferi sırasında yapılan ikili görüşmede tıynetini belli eden bir yaklaşım sergilemiştir. Kendini kurtarmak için patron kızıştırmıştır. Öncelikli olarak terör ve teröristlere karşı ABD’nin yardımını ve desteğini tercih ettiklerini ve öncelediklerini lakin bu yardımın gelmemesi veya gecikmesi halinde başka kaynaklara başvuracaklarını ve bölge ülkeleri arasındaki dostları vasıtasıyla bu eksikliklerini tedarik edeceklerini söylemiştir. Kerry bu şaklabanı bön bön dinlemiştir. Devrimcilere karşı Amerikan yardımına sığınan Maliki bir de patron kızıştırmaktadır. Maliki’nin Kerry’nin yüzüne söylemediğini Washington’daki adamı Lokman Fili umuma söylemiştir. Amerika’dan yardım gelmemesi halinde Tahran ve Moskova’ya yöneleceklerini duyurmuştur. Zaten Maliki’nin siyasi ve mezhebi kıblesinin Tahran olduğunu sağır sultan bile duydu ve biliyor. Esasında bu sözleriyle Lokman Fili malumu ilam etmiştir. Maliki’nin gerisinde İran olduğunu bilmeyen yok. Lakin dünyanın ve bölgenin nazarları altında bunu açıktan yapmaya cesaret edemiyorlar. ‘Şii ortaklığı Sünnileri hedef aldı’ manzarası vermekten kaçınıyorlar. Maliki, Tahran’a bağlılığını ulu orta yere afişe etmemek için öncelikli tercihlerinin ABD olduğunu ifade ediyor. Böylece hem kendilerini hem de Tahran’ı zora sokmaktan kaçınmış oluyor. Buna mukabil, Tahran da sanki bunu onaylamıyormuş gibi davranarak ABD’nin Irak’ın içişlerine karışmaması gerektiğini telkin ediyor! Sanki Maliki, Kerry’ye Tahran’dan veya Süleyman Kasimi’den izinsiz dil döküyor!

Abdulfettah Sisi yeni patronu Maliki’den de çakal. Kim daha fazla verirse ondan yana. Sadakat pazarlamacısı. Ülkesini ve ordusunu satılığa çıkardı; ona buna peşkeş çekiyor! İhvan’a karşı savaşını biraz da Körfez’e vekaletle sürdürüyor. Buna mukabil IŞİD ve Barzani karşısında da Maliki’yi destek veriyor. Elbette hasbi veya hesapsız değil, akçeli hesaplarla. Bunu karşılıksız bırakmayan Nuri Maliki ikili ilişkilerin entegrasyona doğru ilerlediğini söylemiştir. Nuri Maliki telefonda alenen bu katkılarından dolayı Sisi’ye hulus çekmiş ve şükranlarını arz etmiştir. Körler sağırlar birbirini ağırlar. Gazze çatışmaları başladığında da Mısır hariciyesi bu meseleye yoğunlaşacağı yerde Mısır Dışişleri Bakanı Sami Şükrü Bağdat’ı ziyaret etmiştir. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez! Körfez ülkelerine rağmen Sisi para için ülkesini İran’ın mihverine peşkeş çektiği gibi ayrıca yeni Fatimi üssü haline gelmekten de kaçınmayacaktır. İşte bu karakter zafiyetine işaret eden Tarık Haşimi, Tecdit Hareketi adına yayınladığı bildiride, Sisi’nin bağlılığını ve sadakatini petrol ve dolar bazında daha fazla verene zimmetlediğini ifade etmiştir. Nuri Maliki ile Sisi arasında karaktersizliğe dayalı ortaklık yükselmektedir. Böylece Şii hilaline veya üçgenine yeni bir ortak eklenmektedir. Körfez zenginleri ise kendi karaktersizliklerine yansınlar. Süslü tavusu çantada keklik sanıyorlardı. Nuri Maliki, Washington ile Tahran hattında patron kızıştırırken Sisi de Riyad ile Bağdat arasında aynısını yapmıyor mu? Sisi, Nuri Maliki’nin bir telefonuyla Hey’etü’l Ulemaya yakın Maliki’ye muhalif Rafideyn ve Bağdat kanallarına kilit vurmuştur. Sisi zenginlere hizmette sınır tanımıyor. Körfez’le birlikte İhvan’a karşı Maliki ile birlikte IŞİD’e karşı siper alıyor. Onlar sayesinde siyasetin adı karaktersizlik oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi