Serdar Demirel

Serdar Demirel

Türkiye ve Suriye birliğini muhacirler belirleyecektir

Türkiye ve Suriye birliğini muhacirler belirleyecektir

Esed rejimi zulmünden kaçarak ülkemize sığınmış Suriyeli kardeşlerimize yönelik stratejik yaklaşımımız; ‘Türkiye’de uzun süre kalabilirler ve Suriye’ye döndüklerinde ne yapmalılar’perspektifinden olmalıdır. Sanıldığından daha uzun kalabilirler güçlü ihtimalinden yola çıkarak ivedilikle hem ülkemizin hem de Suriye’nin menfaatine uygun esaslı çözümler geliştirmeliyiz. 

Bugün gerekli tedbirler alınmazsa yarın büyük sıkıntılar yaşanacaktır. Bunu bir tahmin olarak değil uzun yıllar Pakistan’a sığınmak zorunda kalan milyonlarca Afgan muhacirin yaşadıkları sorunları yakından görmüş birisi olarak söylüyorum. Muhacirleri bir sorun olarak görmek ve öyle tutmak yerine onları çözümün bir parçası hâline getirmek en akıllı yoldur. 

Burada paylaşacaklarım öncelikle hükümete sonra da meseleye duyarlı vakıf ve derneklere düşen sorumluluklara dairdir. Bu meselede medyanın da duyarlı davranıp hükümete ve derneklere yol gösterecek yayımlar yapması ve toplumda güçlü bir duyarlılık oluşturması gerekir.

Türkiye’de sayıları 1.5 milyona yaklaşan muhacirlerin büyük çoğunluğunu gençler ve çocuklar oluşturuyor. Yani Suriye’nin bugünü ve yarını. Bunların yemek, içmek ve barınmanın ötesinde de önemli ihtiyaçları olduğunu görmek ve buna dair kalıcı çözümler üretmek gerekmektedir. Elhak, Türkiye Suriyeli muhacirlere diğer ülkelerden daha fazla müşfik ve yardımsever davranmakta, bazı kışkırtmaları saymazsak halkımız da kardeşlik duygularıyla yaklaşmaktadır. 

Ancak yapılanlara zaid olarak esaslı neler yapılabilir? Bu meseleyi geçenlerde Suriyeli tanınmış ilim ve fikir adamı Prof. Dr. İmaduddin Raşid Bey ve ekibiyle yapmış olduğumuz konuyla ilgili bir istişare toplantısında ele aldık. Toplantıda öne çıkan bazı hususları özetle dikkatlerinize sunuyorum:

Suriyeli muhacirlerin çocukları eğitime muhtaç. Eğitim ve terbiyeden mahrum kaldıklarında maddi ve manevi birçok sorun kaçınılmaz olarak yarın kapımızı çalacaktır. Muhacirlerin okul açabilmesi, Arapça ve Türkçe eğitim verebilmeleri için gerekli kolaylıklar sağlanmalı, eğer ilgili mevzuat yeterli değilse mevzuatın bu meyanda yeniden yapılandırılması gerekmektedir. 

İmaduddin Hoca’nın “kayıp bir nesil yetişiyor” feryadını ciddiye almak gerekiyor. Bunun için muhacirlerin biraraya gelip kendi kendilerini örgütlemeleri ve kendi birikimlerini, enerjilerini bizim yardımımızla bu meselede istihdam etmelerini kolaylaştırmalı ve teşvik etmelidir.

Böylece eğitim ve terbiyeden mahrum kalmış bir neslin sokaklarda heder olmasına izin verilmemiş, bilakis nitelikli insan yetiştirilmiş olur. Yaşadığı topluma yük olan değil maddi ve manevi değer üreten bir nesil yetişmesinin önü açılmış olur. Bu da Türkiye’ye artı katkılar sağlayacağı gibi iki toplum arasında da kültürel ve gönül bağları kuracak bir nesil meydana getirecektir.

Muhacirler, dil sorunu sebebiyle kendilerini toplumdan izole ederek yaşıyorlar. Mümkün mertebe de aynı semtlerde ve bir arada hayata beraber tutunmaya çalışıyorlar. Bu da onların Türkiye toplumuna entegre olmasını engelliyor. Oysa onları topluma kazandırmak insanî ve ahlâkî görevdir.

Muhacirler bugün yarın Suriye’ye döndüklerinde maddi ve manevi büyük zararlar görmüş bir toplum, yerle bir olmuş bir ülke bulacaklar. Ülkelerinin yeniden yapılandırılıp kalkındırılmasında müsbet rol oynamaları için onların vasıflı yetiştirilmeleri gerekir. Bu da eğitim ve terbiyenin ne kadar önemli olduğunu bize gösterir.

Bir diğer husus da, muhacirler arasında iyi yetişmiş entelektüel ve ulemâ kadrolarının varlığıdır. Bunların birikimlerinden burada kaldıkları müddetçe en iyi şekilde istifade edilmelidir. Çünkü bir kısmı istihdam edilse de önemli bir kısmı ellerinden tutulmadığı için âtıl beklemektedir. Suriye’nin geleceği olan ilim ve fikir adamlarının müktesebatını, burada, âtıl bırakarak israf etmemeliyiz. 

Bu iki toplumun birbirini anlamalarını kolaylaştıracağı gibi gönül birliktelikleri de kurulmasına vesile olacaktır. Belki de ileride Suriye ve Türkiye beraberliğinin alt yapısı burada muhacirlerle inşa edilecek gönül birlikteliği, ortak akıl ve gelecek beklentisinin yardımıyla kurulacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Serdar Demirel Arşivi