Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

HSYK’nın dünü bugünü

HSYK’nın dünü bugünü

Dün de bir HSYK vardı.

Hatta ondan önce Hakimler Kurulu ile Savcılar Kurulu ayrılmıştı. 

Birleştirilme olayı 12 Eylül darbesine has “tek düğme tek ceket” bir uygulamadır...

Kurul ille de gerekli midir? Derseniz, bence o kadar da gerekli değil.

Âyet değil, hadis değil, dokunursan cehenneme de gitmezsin... 

Bu kurul madem yargıda paralellik yapmaya başladı, madem hakim ve savcıları saflara böldü o halde çaresine bakmak lazım. Yok, “Kenan Evren kızar” derseniz o başka!

Eski kurul neydi ki yenisi ne olsun?

Eskisinde tüm yetkiler yedi kişiden dört kişinin iki dudağı arasındaydı...

Seni görevden attım” dedi mi gideceğin hiçbir yer yok.

Ancak zabıta ağabeyler izin verirse çarşıda simit satarsın veya ayakkabı boyarsın...

O badireler çok şükür aşıldı, “meslekten ihraç” kararına karşı en azından Danıştay yolu açık.

Metin Feyzioğlu’nun sağda solda söylediklerine bakmayın, ona paşa dedesinden intikal eden eski kurulun maharetlerini, yetkilerini, fonksiyonlarını sorun...

Eskisi CHP’nin tam da arka bahçesi. CHP’li bakan ne derse o...

O zamanlar Kemalizm’e tapınma derecesinde itaat eden hakim ve savcı vardı. Diğer elek kaçkınları ya cumhuriyet karşıtı veya gerici! Önemli görevler onlara verilmez, hangi okuldan mezun oldukları, hanımı ve çocuklarına varıncaya kadar sorgulanırdı. 

Hatta hanımı örtülü olanlarla rakıyı sağ eliyle içenler(!) bile sakıncalı.

Biz o günleri yaşadık... Söylediklerim hilafı hakikatse eski HSYK ile Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün arşivlerini açalım görelim. 

O arşivlerde neler var neler...

Bazılarına sorsanız, “al birini vur öbürüne” diyorlar... 

Gerek seçim olayı ile ilgili, gerekse guruplaşmalardan oldukça çok şikayetler var.

Hele de Paralel Yapılanma tüm yargıyı karıştırdı...

“Kim bu paralelciler?” denildiğinde karşımıza belli isimler çıkıyor. 

Benim görebildiğim, Paralel Yapılanma (Derin Yapılanma) bu isimlerle çok küçük kalır.

Bir kere derin yapılanmanın tarihi geçmişi var, adeta oturmuş bir sektör. 

Her dönem şartlara ve de ortama göre bukalemun gibi şekil alır. 

Bir kolu cemaatin omzunda, diğer kolu ise iktidar kadroları arasında. 

Ortamı bilinçli halde kullanmasını becerdiğinden seçim de olsa bakıyorsun ki o taraftan da bu taraftan da yine o seçiliyor (bu cümleyi bir kenara not edin ileride lâzım olacak)

Yandaşları her dönem işbaşında.

Tezgah bu, hem de çok ustalıklı bir tezgah...

İşte seçim oldu... Yargıda Birlik denilen platformun hükümet destekli olduğu söylentilerinden şahsen ben de rahatsızlık duyuyorum... Teşkilat da benzer kaygıları taşımış olacak ki çok olumlu ve de meslekte sevilen bir kişi olduğu halde bakanlık Müsteşar Yardımcısı Cafer Ergen’i asıl üye olarak seçmemiştir. Geçen seçimde aynı durumda olan İbrahim Okur 6401 oy almıştı, bu sefer 821 oyda kaldı. Demek ki teşkilat onun da tutumunu tasvip etmedi.

 Aslında Yargıda Birlik hakim ve savcıların tüm birliğidir.

Onlar bir derece yargının haysiyetini kurtardılar, umudumuz aynı renkte korumaya devam ederler. Asıl olan, hakim ve savcı ne ondan ne bu bundan olmamalı, adil ve tarafsız olmalı.

En önemlisi mahkemeler raydan çıkmışsa...

Görüştüğüm hakim ve savcılar özel mahkemelerin kaldırılmasına adeta isyan ediyorlar. 

Soruyorlar, “uzmanlaşmamış bir mahkeme veya savcılık deneyimli örgütlerle nasıl başa çıkacak?” Hep söyledik, terörü yargılamak bilgi beceri (uzmanlık) işidir.

Hem o, hem de yüksek mahkemeler arasında tutarsızlık varsa bu iş nasıl olacak?

Biri yapıyor, biri bozuyor, biri mahkum ediyor, biri “İnsan Hakları” diyerekten salıyor...

Asker sivil, Türkiye’mizde anayasa babayasa mahkeme bolluğu var...

Bir başka soru da önemli, bu kadar örgüt üyesi kısa zamanda nasıl salındı?

Bu tahliyelerde derinciliğin eli var mı? 

Veya iktidar terör, dolayısıyla Derin Yapılanma konusunda nasıl tavır takınacak?

İşte bu karmaşada Yeni Türkiye gibi yeni HSYK’nın işi zor... Temel taşları dizme görevi onda, mahkemeleri dizayn etmek ona ait... Hangi hakimler işi daha iyi biliyor? 

Hangi savcılar cesur ve becerikli?..

Derin yapılanmayı temizlemek deniyorsa suyun başı burası.

HSYK, yeni kurul, Yeni Türkiye... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi