Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Kocam beni sevmiyor

Kocam beni sevmiyor

“Kocam beni hep güzel kadınlarla mukayese eder. Kilolarımla, giysilerimle alay eder, küçümser beni. Mahallede birini görse bak nasıl giyinmiş sen ise giysilerine hiç özenmiyorsun, renk uyumu sıfır, bu konularda kendini yetiştir der. Kendisi evlendiğimizde atmış kiloydu şimdi doksan kilo, dişlerini fırçalamaz, kendine pek bakmaz ama beni eleştirmekten de hiç geri kalmaz. Kocamdır deyip, giysilerime dikkat ediyorum ama mutlaka bir hata bulup eleştiriyor. Herhalde beni sevmiyor, yoksa bu kadar rencide etmezdi… (R. Y.)

Bu satırlar, iki ay önce eposta aracılığıyla ulaşarak duygularını paylaşan hanım kardeşimin mektubundan bir kesittir. Son yıllarda bu tür sorunları yakınlarınızdan ya da çevrenizden dinlemiş olabilirsiniz. Ve her dinlediğinizde öfke ile yerinizden fırlayıp, bize ne oldu diye çıkışabilirsiniz. Fakat yaşadığımız çağ,  içinden çıkamayacağımız ve cevabına ulaşamayacağımız sorulara gebe. Soruyoruz fakat cevap alamıyoruz.

Yazılı ve görsel medya neredeyse vaktinin tamamını müstehcen kadın fotoğraflarına, kadının fiziki güzelliğine ve en çekici, en gözde kadın olabilmenin yollarını aramaya harcıyor. Büyülü camlar ardından endam gösteren ince uzun ve sarışın kadınlar, çizilen modele uyum sağlayamıyorsanız bir değeriniz yok mesajı veriyor. Dünyada savaşlar oluyor, çocuk, yaşlı, kadın, erkek bütün insanlar acımasızca öldürülüyor. Küresel zihniyet, yoksul Ortadoğu halklarının mallarını sömürüyor, canlarına kast ediyor. Ötelerden çocuk çığlıkları geliyor, inandığımız değerler ayaklar altına seriliyor. Fakat vicdanımızı yerle bir eden bu görüntülere rağmen ekranlarda tek geçerli şeyin para harcamak ve güzel görünmek olduğu mesajı veriliyor. Bu görüntüler, algılama yeteneğimizi o kadar köreltiyor ki, halkımız, ne çocuk çığlıklarını duyabiliyor ne de kan ve gözyaşını görebiliyor. Başımızın tacı dediğimiz analarımız bütün enerjilerini bedenlerini istenilen kalıplara sokabilmek için harcıyorlar ne acı!

Büyüklerimiz, gülü seven dikenine katlanır sözü ile bizlere sevginin aslında katlanmak olduğunu özetliyorlar. Elbette bir kadın, giyim kuşamında özenli ve uyumlu olmalı ve eşine rahatsızlık verecek hâl ve tavır içinde olmamalıdır. Fakat sürekli dışarıdan modeller sunarak eşinin bu modellere uyum sağlamasını bekleyen bir eşi takdir edersiniz ki, memnun etmek mümkün değildir. Siz bu yapıdaki bir kişiye ne yaparsanız yapın çözüm olmayacaktır. Evliliklerde eşlerin birbirlerinin beklentilerine uygun hareket etmeleri önemlidir. Fakat aslolan evlilikle birlikte besleyip büyütülen emektir. Eşlerin birbirlerine harcadıkları vakit, hizmet, sevgi, paylaşım ve yetiştirilen umutlardır. Eşler öncelikle bunu merkeze almalı ve sevmenin katlanmak olduğunu unutmamalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi