Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Çocuklarımız nereye sürükleniyor?

Çocuklarımız nereye sürükleniyor?

Televizyonlarda yayınlanan yarışma programları gençlerimizin ilgisini celbederek onlara geçici hayaller sunuyor. Bu programlardan beslenen gençler, hiçbir çaba sarf etmeden, emek vermeden zirveye tırmanıp, kısa yoldan şöhret olmanın yollarını arıyorlar. Şöhret onlara göre sıradanlıktan kurtulmak ve insanların ilgi odağı olabilmektir. Yani, geleceğimizin teminatı ve toplumun dinamikleri olarak gördüğümüz çocuklarımızın tek hayali sıradanlıktan kurtulmak ve üst bir sınıfa geçebilmekten ibaret. Biz bu çocuklardan büyük şeyler bekliyoruz fakat onlar sığ hayaller peşinde koşuyorlar.
Yarışma programlarına olan rağbet, gençlerin bencilleşmelerine ve insani değerlerden gittikçe uzaklaşmalarına neden oluyor. Yaşamlarını güç ve para üzerine kurgulayan gençler, farklı şeyler yapma, farklı alanda bulunma ve kendilerini diğerlerinden ayrıştırılmış olarak görme eğilimi taşıyorlar. Yarışmaların büyüsü ise bu çocukların hayallerini besleyerek kendilerinden uzaklaşmalarına neden oluyor.
Ses yarışmaları ya da son günlerde revaçta olan, “Bu Tarz Benim” gibi yarışmalar gençlerin içinde bulundukları haleti ruhiyeyi ve nereye doğru sürüklendiklerini gözler önüne sermektedir. Genç kızlar oyunlarda rol alabilmek için ilgi toplamaya ve bunun için her yolu denemeye devam ediyor, zihinsel üretkenliklerinin en güçlü olduğu çağlarda, hayata bir şeyler katmak yerine birbirlerini yerden yere vurarak basamakları çıkmanın yollarını arıyorlar.
Ne yazık ki bizim toplumumuzda, cedele büyük bir ilgi var. İnsanlarımız kavga seyretmekten keyif alıyorlar. Ekrandaki kavgalar ise bu insanların gündemlerinden hiç düşmüyor. Anne-babalar, küçük menfaatler karşılığında çocuklarını bu kavga cenderesinin içine atıyor ve gelecek umuyorlar(!)
Genç kızlarımız kısa yoldan şöhrete ulaşabilmek için kendilerini toplum önünde rencide eden ve yerde yere vuran jürinin her hareketine katlanmak zorunda kalıyorlar. Hayattaki tek geçerli akçenin güç ve şöhret olduğunu kabul eden bu kızlar, ihtiras, rekabet düşmanlık, kin, nefret ve kavgadan fazlasıyla besleniyorlar.
Peki, sahip oldukları yetenekleri göremeyip, sadece ambalajları üzerine yatırım yapan bu gençleri nasıl bir gelecek bekliyor? Fiziksel özelliklerini öne çıkarırken,  ahlaki erdem ve faziletlerden haberdar dahi olmayan bir gençlikle nereye kadar ilerleyebiliriz?
Anne-babalar! İzlediğiniz o programlar sizin çocuklarınızı esir alan sihirli birer kapandır.  Bu sihirli kapan çocuklarınızı kaptığında onlara ulaşmanız kolay olmayacaktır. O yüzden sizler bu konuda tepkinizi ortaya koymalı ve çocuklarınızı ekran tehlikesinden korumalısınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi