Sema Maraşlı

Sema Maraşlı

Otoriter Kadınlar

Otoriter Kadınlar

Bi­zim top­lu­mu­muz­da ai­le ile il­gi­li yüz­yıl­lar­dır de­vam eden en bü­yük prob­lem ka­dın­la­rın ev­de oto­ri­te ol­ma­sı­dır. Ata­er­kil bir top­lum gi­bi gö­rün­sek de as­lın­da ana­er­kil bir top­lum ya­pı­mız var. Bu­nun  İs­la­mi­yet ön­ce­si Türk top­lu­mu­na uza­nan bir geç­mi­şi var. İs­la­mi­yet ile bir­lik­te de­ğiş­me­di, ge­le­nek ola­rak de­vam et­ti.

Os­man­lı top­lu­mun­da da ka­dın­lar oto­ri­te­yi hep el­le­rin­de bu­lun­dur­muş­lar­dır. Gü­nü­müz­de oto­ri­ter ka­dın­la­rın üze­ri­ne bir de fe­mi­nizm to­zu ek­le­nin­ce pek çok ai­le­de yö­ne­tim ta­ma­men ka­dın­la­ra geç­miş­tir. İs­tis­na­lar var­dır el­bet­te fa­kat ge­nel man­za­ra böy­le. Oy­sa bu di­ni­mi­ze de ya­ra­tı­lı­şı­mı­za da ay­kı­rı­dır. Ka­dın oto­ri­te­yi eli­ne ala­rak ko­ca ve ba­ba ro­lü­nü de üst­len­miş olur. Bu du­rum­da er­ke­ğin ev­de bir hük­mü kal­maz. Er­kek sa­de­ce ka­dı­nın al­tın­dan kal­ka­ma­dı­ğı iş­ler­den so­rum­lu tu­tu­lur. Bu da er­ke­ğin ruh ha­li­ni bo­zar.

Ka­dın­lar ev­de oto­ri­te­yi üç şe­kil­de el­le­rin­de bu­lun­dur­muş­lar­dır.  Ki­bar­lık­la: Ağır­baş­lı de­ni­len ka­dın­la­rın oto­ri­te kur­ma yo­lu ge­nel­lik­le ki­bar­lık­tır. Ka­dın az ko­nu­şur; bir ba­kı­şı, bir sö­zü ile ev­de her­ke­se de­di­ği­ni yap­tı­rır. Ya­pıl­ma­dı­ğın­da ise yüz ifa­de­si ile ev hal­kı­nı aşa­ğı­la­ma­yı ba­şa­rır. Ka­rı­sı­nın mah­ke­me du­va­rı gi­bi yü­zü­nü gör­me­mek için er­kek onun her is­te­di­ği­ni ya­par. Bu ka­dın­lar gör­gü ku­ral­la­rı­na uyar­lar, er­ke­ği de ken­di ku­ral­la­rı­na uy­du­rur­lar. Me­se­la "Os­man­lı ka­dı­nı" di­ye bir ta­bir var­dır: ha­nı­me­fen­di fa­kat de­di­ğim de­dik ka­dın ti­pi. 

Kı­rıl­gan­lık­la: Faz­la kı­rıl­gan­lık da er­kek üze­rin­de bir oto­ri­te kur­ma yo­lu­dur. Ka­dın elin­de bir men­dil, "is­te­di­ğim ol­maz­sa ağ­la­rım bak" hal ve tav­rın­da ya­şa­ya­rak ko­ca­sı üze­rin­de oto­ri­te ku­rar. Er­kek tat­sız­lık ol­ma­sın di­ye is­te­me­se de hep ka­rı­sı­nın is­te­dik­le­ri­ne "ta­mam" der. Yok­sa ka­dın has­ta olur; ba­şı ağ­rır, ba­yı­lır, kal­bi çar­par, si­nir kri­zi ge­çi­rir... Er­kek bi­raz da ka­rı­sı­nın has­ta­lık­la­rı ile uğ­raş­ma­mak için tes­lim bay­ra­ğı­nı çe­ker. 

Ka­ba­lık­la: Ba­ğı­ran ça­ğı­ran, azar­la­yan, dır­dır eden ka­dın­lar­da bu huy­la­rıy­la ko­ca­la­rı üze­rin­de oto­ri­te ku­rar­lar. Er­kek ele gü­ne re­zil ol­ma­mak dü­şün­ce­si ve ev­len­dik, yu­va­yı yık­ma­ya­lım iyi ni­ye­tiy­le ka­dı­na ita­at eder. 

Ka­dın­la­rın oto­ri­te kur­ma­da en bü­yük si­lah­la­rı cin­sel­lik­le­ri­dir. Her üç du­rum­da da er­kek ka­dı­nın is­te­di­ği­ni yap­ma­dı­ğı za­man ce­za­sı­nı ya­tak oda­sın­da çe­ker. Ka­rı­sı­na eli­ni bi­le sü­re­mez. 

Oto­ri­ter ka­dın sa­hip ka­dın­dır. Ev­len­di­ği an­da ko­ca onun­dur, ev onun­dur, ev­lat onun­dur. Hep­si de onun­dur. Gö­nül­lü yük­le­nir bu ağır yü­kü. Son­ra da bu yü­kün al­tın­da ezil­me­mek için sa­çı­nı sü­pür­ge et­mek zo­run­da ka­lır ço­ğu za­man. Çün­kü sa­hip olan, onu kay­bet­me­mek için ko­ru­mak zo­run­da­dır. Ko­ca­nın gö­re­vi pa­ra ka­zan­mak ve ka­dı­nın is­te­dik­le­ri­ni yap­mak­tır. Er­kek bun­la­rı yap­tı­ğı ka­dar "gös­ter­me­lik" bir say­gı­yı hak eder. 

Çün­kü oto­ri­ter ka­dın­lar, hük­met­tik­le­ri ko­ca­ya ger­çek­ten say­gı duy­maz­lar, du­ya­maz­lar. Her ne ka­dar oto­ri­te­yi ken­di­le­ri ter­cih et­miş ol­sa­lar da ka­dın fıt­ra­tı, güç­lü bir er­ke­ğe da­yan­ma ve gü­ven­me, bir er­ke­ğin ko­lu­nun ka­na­dı­nın al­tı­na gir­me iç­gü­dü­sü ile ya­ra­tıl­mış­tır. Ka­dın ken­di­sin­den kor­kan, çe­ki­nen bir ada­mın teh­li­ke­li du­rum­lar­da yu­va­sı­nı ko­ru­ya­bi­le­ce­ği­ne inan­maz ve er­ke­ği ken­di gö­zün­de de­ğer­siz­leş­ti­rir.

Ta­bi­i her er­kek ka­rı­sı­nın oto­ri­te­si­ne ra­zı ol­mu­yor. Er­kek oto­ri­te­yi ka­bul et­me­di­ği za­man da o ev­de ya sü­rek­li ik­ti­dar mü­ca­de­le­si yü­zün­den kav­ga­lar olu­yor, ya da ev­li­lik­ler bi­ti­yor. Er­ke­ğin ka­dı­na ita­ati de ev­li­li­ğin de­va­mı için ga­ran­ti de­ğil. Bu du­rum­da da­ha çok ka­dın­lar bo­şan­mak is­ti­yor. Çün­kü ka­dın, say­gı duy­ma­dı­ğı adam­la ya­şa­mak is­te­mi­yor; ka­dı­nın gö­zün­de ev­li­li­ğin he­ye­ca­nı ve cin­sel­li­ğin çe­ki­ci­li­ği de kal­mı­yor. 

Ka­dın­lar ku­zu gi­bi de­ğil, as­lan gi­bi ko­ca is­ter­ler. Fa­kat ka­nı­na hük­met­me has­ta­lı­ğı gir­miş olan ka­dın, ba­zen bi­le­rek, ba­zen de far­kın­da ol­ma­dan ko­ca­yı ku­zu­ya çe­vi­rir, son­ra da be­ğen­mez. 

Pe­ki, bu ko­ca­lar ku­zu ol­ma­yı ni­ye ka­bul eder­ler? De­vam ede­cek...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
17 Yorum
Sema Maraşlı Arşivi