LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Sertliğini halka değil ABD'ye göster paşam!

Sertliğini halka değil ABD'ye göster paşam!

- Lütfü Bey; İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanı olur olmaz yaptığı konuşmalar, ortaya koyduğu uygulamalar holding medyasınca “İlker Başbuğ, Yaşar Büyükanıt’tan farklı bir Genelkurmay Başkanı olacağını, sert bir Genelkurmay Başkanı olacağını gösterdi” şeklinde yorumlandı. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir üstadım?

- Yaşar Büyükanıt da Genelkurmay Başkanı olur olmaz tıpkı İlker Başbuğ gibi sert mesajlar vermiş, sert tavırlar takınmıştı. Holding medyası o zaman da bu durumu “Yaşar Büyükanıt, görevi devraldığı Hilmi özkök’ten farklı bir Genelkurmay Başkanı olacağını, sert bir Genelkurmay Başkanı olacağını gösterdi” şeklinde yorumlamıştı. Ancak unutulmasın ki Yaşar Büyükanıt’ın gelişi sert, gidişi mülayimdi! Gelirken şahin gibiydi, giderken güvercin gibiydi! Kaldı ki bizim Genelkurmay Başkanlarımız sertliklerini halkın tercihlerine karşı değil, Türk subaylarının başına çuval geçirip ordumuzun onurunu ayaklar altına alan ABD’ye karşı göstermeli! Oysa bakın İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanı olur olmaz yaptığı ilk konuşmada halkın tercihlerine karşı ne kadar sert ise, ABD’ye karşı da o kadar yumuşak! Halkın tercihlerine karşı ne kadar şahin ise, ABD’ye karşı da o kadar güvencin! İşte o konuşmasında İlker Başbuğ, “Türk Silahlı Kuvvetleri ile ABD Silahlı Kuvvetleri arasında işbirliği mükemmel seviyededir. önemli görevlerimizden biri de bu işbirliğinin korunmasıdır” diyor. O ABD Silahlı Kuvvetleri ki dünyada Müslümanlara karşı bir haçlı seferi başlatmış. Afganistan, Irak gibi Müslüman ülkeleri yakıp yıkmış, milyonlarca Müslüman’ın canını almış. İşte İlker Başbuğ, böyle bir ABD Silahlı Kuvvetleri ile olan mükemmel işbirliğimizi koruyacakmış. Mesela ABD Silahlı Kuvvetleri İran’a saldırsa, İlker Başbuğ Türk Silahlı Kuvvetleri’ni de mi İran’a saldırtacak? ABD ile işbirliği uğruna Müslümanı Müslümana mı kırdırtacak?  

CHAVEZ BİR NUMARA, SAAKAŞVİLİ YüZNUMARA!

- Rusya, Türk TIR’larının geçişine izin vermeyerek Türkiye’ye karşı tavır aldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz Rusya’nın bu tavrını?

 - Türkiye olarak siz ABD savaş gemilerinin boğazlarımızdan geçişine izin verirseniz, elbette Rusya da Türk TIR’larının geçişine izin vermez. Türkiye olarak siz ABD’ye ve onun uşağı Gürcistan Devlet Başkanı Şaakaşvili’ye askeri destek başta olmak üzere destek verirseniz, elbette Rusya’dan köstek görürsünüz. Rusya aptal mı? ABD savaş gemilerini boğazlarımızdan geçirdikten, Gürcistan’ı destekledikten sonra, Türkiye olarak siz “Rusya’ya düşman değiliz, biz bu konuda taraf değiliz” deseniz de Rusya buna inanmakta zorlanmaz mı? Tarafsızsanız, Rusya’yı boğazlamak isteyen ABD’nin savaş gemilerine boğazlarınızı açmayacaksınız. Tarafsızsanız, Rusya’ya karşı ABD’nin ileri karakolu olmayacaksınız. Mesela diyelim ki ABD sizin hava sahanızı kullanarak Rusya’ya, İran’a saldırdı. Türkiye bu durumda “Rusya’ya, İran’a düşman değiliz, Biz bu konuda taraf değiliz” dese aptallar bile buna inanır mı? Rusya da, İran da “Tarafsız isen, bize düşman değilsen niye bize saldıran ABD’ye hava sahanı kullandırtıyorsun” diye sormazlar mı? Komşumuz olan, enerjimizin tamamına yakınını sağlayan Rusya ve İran’la ABD’nin çıkarları için düşman olmamız aptallık olmaz mı? Kaldı ki dünyamız sadece ABD’den de ibaret olmamalı. Bir ABD’nin dünyası var, bir de benim deyimimle ötekilerin dünyası! ötekilerin dünyası olarak adlandırdığım dünya, ABD’nin zulmüne isyan edenlerin, ABD emperyalizmine başkaldıranların dünyası... İşte Castro, Chavez, Morales gibi sosyalistlerin yönettiği Amerika kıtasındaki pek çok ülke; işte İslâmcıların yönettiği İran ve işte Rusya, çin, Hindistan... ötekilerin dünyasıdır ABD emperyalizminin yayılmacılığını, saldırganlığını durduracak olan. Nitekim Venezuela’nın sosyalist lideri Chavez ne diyor? “ABD İran’a saldırırsa bunu kendimize yapılmış sayar ve gereğini yaparız” diyor. İşte bunun içindir ki emperyalist zalimlere meydan okuyan Chavez, Ahmedinejad gibiler halkımızın gözünde bir numara; emperyalist zalimlerin uşağı olan Şaakaşvili gibiler ise bağırsakların boşaltıldığı yüznumara! 

GARİBANLAR MEVZİDE, DİĞERLERİ NEREDE? 


- Henüz hiçbir savaş eğitimi almamış yeni askerlerin PKK’nın üzerine gönderilmesine tepkiler artıyor. Nitekim Bingöl’de jandarma karakoluna yapılan saldırıda şehit olan Salim Güneş’in babası, cenaze töreninde kendisine başsağlığı dileyen generale “Benim oğlum henüz yirmi günlük askerdi; bunu bile bile onu mevziye niye yolladınız” diye sitem etmiş. Neler söylemek istersiniz bu konuda?

- Yirmi günlük askeri PKK ile savaşmak üzere mevziye yollamak ne demek? Onu göz göre göre ölüme yollamak demek! Hiçbir savaş eğitimi almamış, savaşma becerisi kazanmamış birkaç günlük askerler savaşmaları için en uç noktalara yollanıyor. Yeni askere alınmış, eline doğru dürüst silah almamış, ama mesela bilgisayar mühendisliği eğitimi almış çocuklar bile PKK ile savaşmak üzere dağlara yollanıyor. Hatırlarsınız, bilgisayar mühendisi bir gencimiz henüz yeni askerken eline silah verilip PKK’nın üzerine yollanmış ve şehit olmuştu. O zaman da buna karşı bir takım tepkiler oluşmuştu. Ne var ki o zamandan bu zamana değişen bir şey olmadı. İşte yine yirmi günlük asker göğüs göğüse savaşmak üzere PKK’nın üzerine yollandı. Hiç yirmi günlük asker PKK’nın üzerine yollanır mı? Şehit olan bu askerin babası kendisine başsağlığı dileyen generale “Benim oğlum henüz yirmi günlük askerdi; bunu bile bile onu mevziye niye yolladınız” diye sitem etmekte haksız mı? Mesela o general, kendi çocuğu yirmi günlük askerken PKK ile savaşmak üzere onu mevziye yollar mı? Hadi onu geçtik; PKK ile mücadelede acaba niye hiçbir generalin çocuğu şehit olmuyor? Bırakın şehit olmayı, bırakın gazi olmayı, PKK ile mücadelede acaba niye hiçbir generalin çocuğunun burnu dahi kanamıyor? Bugüne kadar PKK ile mücadelede onbinlerce şehit verildi; peki onların içinde niye hiçbir generalin çocuğu bulunmuyor? Şehit olanlara bakıyoruz; bunlar hep garibanların, yoksulların çocukları. Hiçbiri şehit olmadığına göre acaba askerliklerini nerede yapıyor generallerimizin çocukları? Ya generallerimiz PKK ile savaşmak üzere önce kendi çocuklarını mevziye yollasın; ya da garibanların henüz yirmi günlük asker olan çocuklarını mevziye yollamasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi