Cemal Nar

Cemal Nar

CHP Ve Din İstismarı

CHP Ve Din İstismarı

CHP lideri Kılıçdaroğlu bana selam göndermiş. Önce selamını aldım. Sonra da getiren Din Psikolojisi profesörüne sordum:

- “Demek beni unutmamış. Ben de onu unutmadım.”

- Tanışır mıydınız?

- Evet.

- Nasıl?

- Arkamda derin devletin, Jitem’in dolaştığı yıllardı. “Bu Sistenden İslama” kitabımızdan ceza almıştık. Beş yıl ertelediler. “Olmadı”diye bu sefer “İslamlaşma Bilinci” kitabımın peşine düştüler. Baktılar ki altı defa zaman aşımına uğramış. Peşini bırakmadılar ve minik kuşlara bir yazı veya kitabı teslim ettiler. Onlar da Emin Çölaşan’a ulaştırarak hakkımda bir yazı yazdırdılar. Selam gönderen Kılıçdaroğlu o yazıya müsteniden zamanın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin çelik’e beş soru soruyor Mecliste. Biz, kaçacak delik bulamadığımızdan, bir nevi mecburiyetle, yani “memuriyetimiz kötü bitmesin, ikramiye ve maaşımız bir zarar görmesin” diye emekliye ayrılmıştık. Bakan cevap vermiş: “O şimdi emekli” diye…

Biz bunların Meclis zabıtlarını burada yayınlamıştık. Geçmiş yazılarda aranırsa bulunur. Her ne ise, bizi sağolsun bir “kanaat önderi” saymış ve selam göndermiş. Ben de ona bildiklerimi esirgemeden anlattım. Özet olarak selamdan sonra dedik ki: “CHP bu haliyle asla iktidar olamaz. Yapacağı iki şey var. Birisi, “solda dolaştığımız yeter. Allah var, ahiret var. Artık yıktıklarımızı yeniden yapmak için özümüze, yani İslam’a dönmeliyiz” der. Halkı inandırabilirse belki iktidar olur.

İkinci yol ise, dünya standartlarında bir sol parti olur. Haktan, hukuktan, özgürlüklerden, emekten, işten, barıştan, paylaşımdan yana olur. Kurulu düzene, statükoya, azgın sermayeye, savaş lobisine, dünya sermaye birliklerine, kartellere savaş açarak halkının yanında, mazlumun yanında olur. İktidar olamasa da şeref ve haysiyetiyle etkin bir mücadele verir. Belki de bir kaos sonrası umut olarak iktidarı da görebilir.

Ama bana kalırsa bunları yapamaz ve şimdiki çıkmaz sokakta dolaşır durur, devlet ve İş Bankasından gelen paraları yer, keyfine bakar.”

CHP il teşkilatına adımı not ettirmişler. Onlar da vakıfları ziyaret ediyorlarmış adımı görmüşler, telefon açtılar:

- Biz filanlarız. Ziyarete geleceksiniz.

- İyi de ne diye geliyorsunuz benim gibi sıradan bir vatandaşa.

- Sen hangi vakfın başkanısın?

- Ben ne vakıf, ne dernek başkanıyım. Sıradan bir vatandaşım. Siz birisiyle karıştırdınız galiba?

- Öyle mi?

- Öyle ya!...

Çok şükür bir saatimizin zayi olmasından kurtulduk.

Evet, 411 oy ile başörtüsü üniversitede serbest olmuştu, CHP sağolsun Anayasa mahkemesine iptal ettirdi. Böylece her yerde serbest olmasının yolunu açtı. Şimdi bu CHP din için çalışan dernek ve vakıflara gidiyor, alim, şeyh gibi kanaat önderlerini ziyaret ediyor.

Ama Peygamberimize hakaret eden karikatürleri yayınlayanlara destek vermeye de gidiyor…

Olmaz Sayın Kılıçdaroğlu, olmaz böyle. Bu işler samimiyet ister.

Şarka gidersen garptan uzaklaşırsın. Bu bir mantık kuralıdır.

Bir koltukta iki karpuz inadından vaz geç, hazırkinden de olursun.

Bize gelince, biz unutmadık bize yapılanları.

En basitini söyleyeyim: Biz Müslümanız hamdolsun. Evet, biz her şeyi dini ölçü alarak yapmak isteriz. Bu doğru. Bu tür insanlara “dindar” denir, “mütedeyyin” denir, “muttaki” denir. Fakat bir zamanlar ne çok ismimiz vardı hatırlar mısınız? İşte bazıları:

“Dinci, gerici, yobaz, tutucu, mürteci, üfürükçü, muskacı, çağdışı, takunyalı, çember sakallı, örümcek kafalı, sıkma başlı, molla, fahı,  vs.”

Bunlar, bırakın bir Müslümanın bir Müslümana söylemesini, hatta Müslümanlara savaş açmamış mutedil kâfirlerin bile söylemeyeceği çirkin laflardır.

Hatta ben bir ara bu işe çok içerlemiş ve şöyle demiştim: “Artık bundan böyle istemediğimiz bu tür laflara devam ederlerse biz de onlara  “dinsiz” deriz. “Dinsiz yazar”, “dinsiz basın”, “dinsiz takım”, “dinsiz kesim” gibi…

Eğer memnun olurlarsa, mesele yok. Kendilerini ifade etmiş olurlar. İnsanların inanmama özgürlüğüne, kâfir olma tercihine bir diyeceğimiz yok. Allah Teala o özgürlüğü verdiğine göre, bize söz düşmez. Biz sadece üzülürüz, o kadar.

Yok, eğer kızarsanız ve “biz dinsiz değiliz, biz kâfir değiliz” derlerse, biz de onlara söylüyoruz; biz de dinci, yobaz, gerici, tutucu değiliz. Lafınıza dikkat ediniz yani…

Bizde bu kafanın temsilcisi CHP dir. Bu parti Osmanlı sonrası ne kadar İslam ve Müslümanların düşmanı varsa çatısında toplamış, İslam ve Müslümanlara zarar veren her işi yapmışlardır. Bugün ellerine selahiye/yetkit geçse, aynısını yaparlar.

Bunda kimsenin şüphesi olmasın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi