Ziya Müezzinoğlu

Ziya Müezzinoğlu

Böyle olur darbecinin cenazesi

Böyle olur darbecinin cenazesi

Dün Kenan Evren’in cenaze törenine yakinen şahit oldum. Karışık duygular içerisinde izledim töreni. Öncelikle törene katılanların azlığı dikkat çekiciydi. Ailesi, yakınları ve askerler dışında hemen hemen kimse yok gibiydi. Bir ülkenin kaderini derinden etkilemiş, cumhurbaşkanlığı yapmış, yaptı(rdı)ğı ve 33 yıldır kimselerin kaldırmaya cesaret edemediği anayasa halktan yaklaşık yüzde 92 oy almış bir zamanların kudretli generalinin cenaze töreninin sıradan bir emekli askerden farksız olması, ibret vericiydi.

Bugün ortaya çıkan bu görüntü, bu yönüyle bir ibret vesikası olarak tarihteki yerini aldı ve emin olun bundan sonra darbe yapmaya niyetleneceklerin aşması gereken en büyük engellerden biri işte bu görüntü olacak.  

 


Cenaze töreni sırasında sürekli darbe ve demokrasi sarkacında gittim geldim. Halkın cenazeye ilgi göstermemesini ülkemizdeki demokrasi kültürünün tabana yayılması olarak değerlendirmek mümkün mü? Muhtemelen bugün birçok köşe sahibi cenaze töreninden yola çıkarak demokrasi güzellemeleri yapacak ama ben o kadar da iyi niyetli olamıyorum.

Çünkü daha dün denecek kadar kısa bir süre önce medya “Paşa paşa imzaladı”, “Boncuk boncuk terledi” manşetleri atıyor, darbecilerden brifing alan yargı üyelerinin alkışları için dakika tutuyordu. Bağımsız yargı(!) hukukun katline alkış tutarken üniversite rektörleri de bir yandan askeri göreve davet ediyor, diğer yandan da üniversite koridorlarında ve ikna odalarında başörtülü avına çıkıyordu.

Kendilerini solcu, ilerici, Kemalist addeden ve vatan sevgisini kimselere bırakmayan niceleri, halktan rekor oylar alarak iktidar olmuş bir başbakanı ve iki bakanını asma utancını bu ülkeye yaşatan 27 Mayıs’ı bayram ilan edenler neredeydi dün? Eğer bazı darbeler iyiyse ve 27 Mayıs bayramsa 12 Eylül de en az onun kadar büyük bir bayram ve Evren de büyük bir halk kahramanı olmalı değil miydi?
Tüm bunlara ve aşağıdaki sorulara verilecek samimi cevaplar, demokrasinin ülkemizde ne kadar oturduğuna ve kökleştiğine de ışık tutacak.

- Darbecinin cenazesini adeta ortada bırakarak demokrasi dersi veren halk, acaba Adnan Menderes ve iki bakan asılırken neredeydi?

- Cenaze törenine katılmayarak büyük bir demokratik olgunluk gösteren halk, 28 Şubat’ta neredeydi?

- Bir darbecinin ölümü üzerinden demokrasi destanı yazan halk, 12 Eylül’de neredeydi?

- Dünkü tutumuyla bundan sonraki muhtemel tüm darbecilere gözdağı veren halk, acaba iktidarda farklı bir hükümet bulunsaydı yine aynı tutumu gösterir miydi?

- 27 Mayıs ve 28 Şubat’ta darbecilere alkış dağıtan medyanın, Kenan Evren’in ölümünde gösterdiği demokratik tutum ne kadar güvenilir? Medya her türlü konjonktürel ortamda yine de bu tavrı gösterebilir miydi acaba?

- Cenazesine bile kimsenin dönüp bakmadığı bir ülkede darbeciler, aradan 30 yıl geçtikten sonra mı yargılanırdı?

- Demokrasinin bu kadar kökleştiği bir ülkede 28 Şubat davasında yargılananlar 103 kişiyle mi sınırlı kalırdı?

- Daha da önemlisi sanıkların tümü 3 ay gibi kısa bir süre içerisinde tahliye olabilir miydi?  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ziya Müezzinoğlu Arşivi