Serdar Arseven

Serdar Arseven

“Çocuk pornosu”nda “liberalizm” aramak!..

“Çocuk pornosu”nda “liberalizm” aramak!..

Geçtiğimiz Perşembe, “kartel” kaynaklı “D. Feneri” gündemine kendi usullerimce girmiştim!..
Baktım;
“Ergenekoncusundan pornocusuna kadar” bir dolu zevat “makalemde olmayan ifadeleri bana mal etmek” konusunda anlaşmışçasına saldırmış, saldırmakta…
Arada, birkaç muhafazakâr da var… Onları şimdilik “muhafaza” edelim!..

“Müslümanlar Kardeştir!..”
Ben buna inanırım…
Bu “Müslüman olmayana haksızlık yapılmalıdır” anlamına mı gelir, ne alakası var!..
Sadece; bir Müslüman hakkında “suçlama” söz konusu olmuşsa…
Ve hele bu suçlama, “Pornoculukları, yalancılıkları mahkeme kararlarıyla belgelenmişlerden” sadır olmuşsa…
Ve hele de… Suçlayanın suçlanandan bir şeyler istediğini, ancak alamadığını biliyorsam… Araştırmaya, iddianın “asılsız” olabileceği “önyargısından” hareketle başlarım!..
Mevzu budur!.. İsteyen kudurur!..

Ya; aslında girmek istemiyordum…
“Tarif” için kullanmak mecburiyetinde kaldığım “pornocu” tabiri, yazımı “saptırmak” suretiyle beni hedef gösteren bir “yazar”ın “çocuk pornografisi”ne dair “iğrenç” yaklaşımını (!) getirdi aklıma…
Hadi ismini de vereyim; Gülay Göktürk, bana saldırmış!..
Hem de ne saldırma!..
Belki bilirsiniz; “Liberal”dir…
“Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" ekolünden…
Baktım, özgürlük alanını bu kadar geniş tutması “gereken” bir yazar, benim “Müslümanları diğerlerinin üzerinde tutma” özgürlüğüme müdahale etmeye yelteniyor!..
Ve beni… Bu tercihimden dolayı, tavrını “sürmanşet”ten verdiği destekle ortaya koymuş olan “Vakit Yönetimi”ne şikâyet ediyor!..
Burada; “Liberalizmin iflası” var!..
Peki hangi durumda iflas eder liberalizm?..
Örneğimizden hareketle ifade edeyim:
Bir kişi, hem “liberal” hem “ateist” ise…
Ve bir gün, “liberal”liği ile “ateist”liği karşı karşıya gelirse…
İkincisini yani “inancını” tercih edecektir!..
Göktürk de, “Müslümanları üstün tutan” yaklaşımıma “özgürlük hakkı” tanımayan tavrı ile…
Seçimini yapmış oluyor!..
***
Göktürk’ün D. Feneri tartışmasını “yolsuzlukla mücadele” kapsamında değerlendirdiğine gerçekten de inanmak isterdim…
Lakin, ne yapayım bu konuda da bazı önyargılarım var!..
Ben diyorum ki;
“Göktürk söylediklerinde samimiyse…
Hoş bakar mı, hırsızın elinin kesilmesine!..”

Bir hassasiyet daha;
Yazısının bir yerinde “eş aldatmasından” bahsetmiş…
Yani… “Zina”dan!..
Kocasının zina yapmasına aile şerefi adına göz yuman kadınları alenen “şerefsizlikle” suçluyor…
Ne güzel!..
Ben de katılırım buna, hem göz yumandır “şerefsiz”, hem de aldatan!..
Katılırım da…
Yetmez; “Zina edenin en ağır cezaya çarptırılmasını” talep ederim…
Göktürk ise… “Zinanın suç olmasını öngören düzenlemeye karşı çıkışı”yla kalmıştır zihinlerimizde!..
“Şerefsizlik suç olmasın!..”
Bu ne perhiz böyle!..
***
Şu “porno” meselesine gelince… Ben bir “liberal-ateist” olmadığımdan… “Çocuk pornosu”na sonuna kadar karşıyım!..
Göktürk ise, “çocuk pornosunu” –belli şartlara bağlayarak- savunur!..
Nasıl mı?
Sabah’ın 9 Ocak 2002 tarihli sayısında “nasıl”a cevap var!..
Göktürk’ten “Çocuk pornosu” başlıklı bir makale!..
Bakın; insanı insanlıktan çıkartıp, “Belhum Adal” yani “hayvandan aşağı” pozisyonuna düşüren bu iğrenç fiil hakkında neler diyor, Göktürk:
“…Bence biz büyüklerin çocuk pornosunu neredeyse ‘insanlığın tanıdığı en büyük suç’ haline getirişimizin altında yatan psikolojiye dikkatle bakmamız lazım. (…) Benim görebildiğim kadarıyla, çocuk pornografisini lanetleyip yasaklama isteğinin iki farklı kaynağı var. Bunlardan biri sübyancı büyüklerin bir fantezilerinin yasaklanması... ‘Koskoca adamlar nasıl olur da bacak kadar çocuklara cinsel haz nesnesi olarak bakarlar!’ İşte sansürün (!!!) asıl dürtüsü bu. Asıl bu arzu lanetleniyor, yasaklanmaya ve cezalandırılmaya çalışılıyor. Çünkü mevcut cinsel ahlak, (!!!) çocuk bedeninin arzulanmasını en büyük cinsel suç olarak görüyor.”

Hale bak…
“Çocuk pornosu şerefsizliğine” nasıl da sahip çıkmış, Göktürk…
O makaleden bir bölüm daha: “Ben, arzunun bu lanetlenişini haklı bulmuyorum. (!!!) Yani, insanların çocuklara zarar vermedikleri sürece (!!!) "sübyancı olma hakkı"nı savunuyorum. (!!!)
(Ünlemler bana aittir. Ve de, o iğrenç yazının tam metnine www.habervaktim.com’dan ulaşılabilir. S.A.)

Bir sübyancı, nasıl olur da çocuğa zarar vermeden icra edebilir bu “şerefsizliği?!..”
Hakkını yemeyelim; Göktürk bunun da cevabını veriyor…
Burada tekrarlamaktan hicap duyduğum tarif biçimleriyle, uygun şartların ve ortamların sağlanması halinde sübyancı erkeklerin özgürlüklerinin kısıtlanmamış olacağından (!!!) bahsediyor, Göktürk!..
Hey hey!..
Karşımızda “sübyancı erkeklerin özgürlüğünü” savunabilen bir “liberal kadın” var!..
Ve anladığım kadarıyla bunu yapmak “ateizm”e de zeval vermiyor!..
Ha bu arada; “Göktürk’ün çocuk pornografisine ilişkin yazısı günü birlik heyecandan kaynaklanmıştır. Kendisi devam etmemiştir” diye düşünenler de olabilir…
Maalesef, öyle değil…
Bu iğrenç yazıdan dört gün sonra yine “çocuk pornosu” mevzuuna girmiş, Göktürk…
Orada da aynen şu ifadeyi kullanıyor:
“Bir sübyancının arzusunu tehdit gibi algılamak ve cezalandırmak neye benziyor biliyor musunuz? Erkekler kadınları arzularlarsa mutlaka tecavüz edeceklerdir diye düşünüp kadına duyulan arzuyu yasaklamaya!..”
***
Göktürk’e ait bu “çirkin ifadeleri”, tepki gösterdiği yazımın “doğruluğunu” gösteren bir misal olarak yansıttım, efendim.
“Ben çocuk pornografisini savunabilen kişilerin iddialarını esas alarak, Müslüman kardeşime saldırmam!” diyerek bağlıyorum bu yazıyı!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi