Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Rütbeli Şeytanlar

Rütbeli Şeytanlar

Neden ABD İran ile anlaştı? Ya da neden İsrail, Esad’ın devrilmesini istemiyor? Her ikisinin cevabı da tek cümlede. Bildik şeytan bilmedik şeytandan yeğdir. İran ABD’nin Esad ise İsrail’in şeytanıdır. ABD ile İran birbirlerini sürekli olarak şeytanlıkla suçladılar. Meğerse bir tek içtikleri su ayrı gidiyormuş! Şeytanca ilişkiler içindeymişler. Her ikisinin de birbiri hakkında söyledikleri doğru. ABD küresel, İran ise bölgesel şeytan. Bugüne kadar kayıkçı kavgasıyla birlikte bizi oyaladılar. Şeytani maharetleri de budur. Tozu dumana katarak gerçeklerden kopmamızı sağlamışlar. Birini melek diğerini şeytan sanıyorduk. Meğerse ikisi de rütbeli şeytanlarmış. Birisi Azazil diğeri de ortanca şeytan. ABD’nin İran’ı ha vurdu ha vuracak denilen günlerde ağzımız açıkta gün sayıyorduk. Naralarını ciddiye alıyorduk. Lakin o günler geçti ama hiçbir icraat görmedik. İran’ı düşman olarak takdim ettikleri günlerde ne tesadüftür ki  ‘karanlıklar prensi’ ve ‘şeytanın yaveri’ olarak anılan Yahudi asıllı Amerikalı paralı lobici (paralı askerin başka versiyonu) Richard Perle arkadaşı David Frum ile birlikte karşımıza bir kitapla çıktılar: Şeytana son! Lakin gelinen noktada bu şeytanla yatağa girdikleri anlaşılıyor. Büyük devletlerle ilişkiye girmek ayıyla yatağa girmeye benzetilirdi. Ayının yerine pekala şeytanı da ikame edebilirsiniz.   

Ast üst veya rütbeli şeytanların buluşması hengamesinde sabık CIA elemanlarından Robert Baer karşımıza gelinen noktayı özetleyen bir kitapla çıkmıştır: The Devil We Know: Dealing with the New Iranian Superpower. Bildiğimiz şeytan: Yeni İran Süper gücüyle Temas!  Robert Baer’in kitabı, yeni nükleer antlaşmadan sonra yazdığını sanmayın. Kitap 2008 yılının ürünü. 7 yıl önce yazılmış bu kitapta İran ile ABD arasında stratejik bir hattın, köprünün kurulması tavsiye ediliyor. Kitabın yazıldığı yıllar, en çetin Amerikan düşmanı olarak sivrilen ve ikinci Nasır olarak anılan Mahmut Ahmedinejad  dönemine denk gelmiştir.  Emektar CIA ajanı Robert Baer, ABD’yi Ortadoğu vartasından sadece İran’ın çekip çıkarabileceğini düşünüyor. Demek ki bu nedenle İran’ın Arap Doğusu (el Maşrık el Arabi) denilen bölgede salınmasına ve tozu dumana katmasına müsaade ettiler. İran’dan başkası mıncıklasa bakın başına neler gelirdi! ABD alt rütbeli şeytanı izlemeye almış, murakabe ile iktifa ediyor. Yaptıklarından memnun olmasa denge kurar ve karşı kefeye destek olurdu. Emektar CIA ajanı ve yazar, şeytanların buluşmasının ya da İran ile ABD’nin ortaklık kurmasının Ortadoğu’da yeni bir dönemin başlangıcına işaret ettiğini yazıyor! Tarih boyunca küresel anlamda ihtilalleri tetikleyen, devrimlerin kıvılcımını yakan, fitilini ateşleyen Yahudiler olmuştur. İslam dünyası içinde ise bu görevi Şiiler deruhte etmiştir. Kışkırtma ve yıkıcı hareketlerle birlikte bölgeye hakim ve egemen olmak istemiştir.

***

 İslam dünyasının gözünü boyamak için Hizbullah’ı devreye sokmuş ve İsrail ile hesaplı sürtüşmeler içine girmiştir. 11 Eylül’den sonra ABD’nin bölgedeki redif gücü haline gelmiştir. Kürtleri kışkırtmış ve İslami Cihad ve Hamas’ı yedeğine almaya çabalamıştır. Şimdi ise kalkanı tersine çeviren Şam-Tahran bloğu, nispet olsun diye Hamas yerine Fetih ile mercimeği fırına veriyor. Herkesi zayıflatmak ve kendini güçlendirmek için şeytanın bütün yollarını deniyor. İslami Cihad’ı böldüğü gibi aynı zamanda müttefiki Talabani’nin gücünü de bölmüş ve Goran Hareketi’ne de arka çıkmıştır. Son dönemlerde İslami hareketlerden ziyade sol ve Marksist hareketlerle flört halindedir. PKK bunların başında gelmektedir.  

  2011 yılından beri de Suriye Baas rejimine ve Nuseyri taifesine arka çıkıyor ve ayakta tutmaya çalışıyor. Halbuki, ideolojik olarak İran rejimi Baas’ı On İki İmamcı Şiilik de Nuseyrileri tekfir etmekte bir beis görmezler. Ama üçüncü tarafa karşı ortaklık da kurmakta bir sakınca görmezler. Sünni dünyayı ezmek için büyük şeytanla yatağa giren İran’ın yapmayacağı yoktur. Robert Baer İran’ın şeytanlığına şapka çıkartıyor ve Acem oyunlarını hayranlıkla dile getiriyor ve PKK gibi İran rejiminin de Zerdüştlük kalıntısı olduğuna parmak basıyor (http://www.alarabiya.net/ar/politics/2015/08/15 ). Buna mukabil Arapların ruhi ve fikri derinlikten yoksun ve mahrum olduğunu savunuyor. İşte tam bu noktada Obama da Robert Baer’in bu analizine katılıyor. 

İran’ın şeytani derinliğine, dalalet vadilerinde koşturmasına şapka çıkartıyor. Melekle şeytanı karıştırmasına ve buluşturmasına meftun oluyor! Baer, İran İslami anlayışını Zerdüştlük kalıntısı ve devamı olarak nitelendiriyor. Belki de PKK ile İran rejimini birbirine yakınlaştıran ortak kimya budur. ‘Çeyrek saat bir Arap’la otursan onu keşfedersin ama çeyrek yüzyıl bir İranlı ile birlikte olsan hala onu çözemezsin!’ diyor. Ne doğru! Arap basit İranlı mürekkep adam demek istiyor. Anlayacağınız biri fıtri diğeri şeytani! Demek ki meziyet İranlılarda değil şeytan tüyünde! 7 yıl önce Robert Baer İran’la 9 noktalık bir anlaşma teklif ediyor. Bu noktalardan birisi de tekfircilere karşı ortak hareket etmek! Günümüz bu maddenin işlerlik kazandığına tanıklık ediyor.

The Times gazetesi 18 Mayıs tarihli (2013) bir haberinde İsrail istihbaratçılarını konuşturmuş. Aynen şunu söylüyor: Bildik şeytan bilmedik şeytandan yeğdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi