Cemal Nar

Cemal Nar

Îtikaf Depara Kalkmaktır

Îtikaf Depara Kalkmaktır

Ramazan ayının güzelliklerinden biri de itikaftır. Ramazan ayının son on günleri olan sünnet itikafın günleri yaklaşırken ondan bahsetmeyi faydalı bulduk.

Hayatımda yaşadığım en güzel günlerimden bazıları da itikafta geçen günlerimdir. Onun için hem bilgilendirmek, hem de teşvik edip heveslendirmek için bunları yazıyorum. Vakti müsait olan kardeşlerime hararetle tavsiye ederim.

İtikaf, sözlükte durma anlamınadır. Dinde ise, bir mescidde ibadet niyetiyle bir an da olsa bir müddet durmak demektir. İtikaf adanılırsa vacib, Ramazanın son on gününde sünnet, başka zamanlarda ise müstehab olur.

İtikâfın meşrûiyeti, Kitap. sünnet ve icma delilleriyle sabittir. Kur’an’da şöyle buyuruluyor: ”Sizler mescitlerde îtikâfta iken, hanımlarınıza yaklaşmayın. ”(Bakara: 187) .

Sevgili Peygamberimiz(sav.) her sene itikafa girerdi. Bir sene yolculuk sebebiyle giremeyince ertesi sene yirmi gün girerek onu kaza etmiştir.

İbni Ömer, Hz. Âişe ve Enes’in birlikte rivayet ettikleri şu hadis, îtikâfın sünnetten delilidir. ”Hz. Peygamber Medineye geldikten sonra vefatına kadar, Ramazan ayının son on gününde îtikâfa girerdi. (Buharî) .

Konuyla ilgili rivayetlerden bir kısmını aktaralım:

Hz. Aişe (ra.) anlatıyor: "Resûlullah (sav) vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: "Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününde arayın". Resûlullah (sav)'dan sonra, zevceleri de itikafa girdiler."(Buhârî, Fadlu Leyletü'l-Kadr 3, İtikâf 1,14; Müslim, İtikaf 5, (1172); Muvatta, İtikaf 7, (1, 316); Tirmizî, Savm 71, (790); Nesâî, Mesâcid 18, (2, 44); Ebu Dâvud, Sıyâm 77, (2462, 2464); İbnu Mâce, Sıyâm 59; (1771).)

Ebu Hüreyre (ra.) anlatıyor: "Hz. Peygamber (sav) her Ramazanda on gün i'tikafa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i'tikafa girdi."(Buhârî, İ'tikaf 17; Ebu Dâvud, Savm 78, (2466). İbnu Mâce, Sıyâm 58, (1769).)

İtikaf, mescidlerde yapıldığı için, mu’tekif’in akıllı, ergin ve temiz bir Müslüman olması gerekir. Devamlı mescidde kaldığı için, orada yer, içer, uyur. Sürekli ibadetlerle vaktini değerlendirmeğe çalışır. İhtiyaçlarını karşılama dışında dışarı çıkmaz.

Özürsüz camiden ayrılmak veya cinsel ilişkide bulunmak, birkaç gün bayılmak veya delirmek itikafı bozar. Kadınlar, kendi evlerinde mescid edindikleri odalarında itikafa girerler.Vacib itikaflarda oruç şarttır.

Îtikâfın amacı: Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmaktır. İhlasla yapılacak bir îtikâf , güzel bir ibadettir. Îtikâfla, Allah’a yönelmek, boş vakitleri ibadete ayırmak, ibadet için kendini dış dünyadan tecrit etmek, Yüce Allah’ın kapısından affedilinceye kadar ayrılmamak, günahlarını bağışlatmak amaçlanır.

İtikafın fıkhi boyutlarına gelince, www.cemalnar.com adlı sitemizde aşağıdaki bilgiler verilmiştir:

Îtikâfın şartları:

1-Îtikâfta bulunan kimsenin, müslüman, akıllı ve temiz olması gerekir. Müslüman olmayanın, akıl hastasının, cünübün, hayız ve nifastan temizlenmemiş kimsenin îtikâfı câiz değildir.

Îtikâfa giren kişi, mescit içinde iken ihtilam olursa, dışarı çıkarak gusül abdesti alır ve yeniden îtikâfa döner.

2-Îtikâfa niyet etmek. Niyetsiz olarak yapılan bir îtikâf geçerli değildir.

3-Îtikâf, mescitte veya mescit hükmündeki bir yerde yapılmalıdır. Büyük camilerde yapılması daha faziletlidir. Kadınlar ise, kendi evlerinde mescit edinecekleri bir odada îtikâfa girerler.

4-Vâcip olan bir îtikâfta, îtikâfa girenin oruçlu olması gerekir.

5-Kadının îtikâfa girebilmesi için, kocasından izin alması şarttır. Koca eşine îtikâf için izin verirse, artık bundan dönemez.

Îtikâfın âdâbı:

1-Îtikâf, Ramazanın son on gününde ve faziletli camide yapılmalıdır.

2-Îtikâf esnasında kötü ve çirkin söz söylenmemeli, hayır konuşulmalıdır.

3-Îtikâf yaparken kişi, Kur’an, hadis, zikir, tefekkür ve ibadetle meşgul olmalı, günah ve sevaplarını düşünmeli ve hayatının muhasebesini yapmalıdır. Ayrıca temiz elbise giyip, güzel kokular sürünmelidir.

Îtikâfı bozan şeyler:

1-Cinsel ilişkide bulunmak. Kur’an bunu yasaklamıştır.

2-Mescitten özürsüz olarak çıkmak. Kadın da îtikâf yaptığı odadan özürsüz olarak çıkarsa, îtikâfı bozulur.

3-Îtikâf yaparken birkaç gün baygınlık geçirmek veya akıl hastalığının gelmesi.

Îtikâfa giren bir kimse, şerî ve zarûrî bir ihtiyacından ötürü mescitten çıkabilir. Bundan dolayı îtikâfı bozulmaz. Mu’tekif(îtikâf yapan) , küçük ve büyük abdest için dışarı çıkar ve bu ihtiyaçlarını giderdikten sonra tekrar döner. Mu’tekif, yeme, içme, uyuma ihtiyaçlarını bulunduğu yerde karşılarlar.

Evet, başlıkta denildiği gibi itikaf Ramazanın sonunda ibadetler açısından depara kalkmaktır. Sürekli Allah Teâlâ’nın evinde misafir, gece gündüz namaz, oruç, Kur’an okuma, zikir, fikir, ilim, vaaz ve sohbetlerle geçen mübarek saatler ne kadar tatlı, “beni affedinceye kadar kapından ayrılmam” diyen mutekif kullar ne kadar güzeldir.

Onlardan istirhamımız dualarında ümmeti de unutmamalarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi