Selçuk Özdağ

Selçuk Özdağ

1 Kasım’ın Mesajı, Terörle Mücadele Et...

1 Kasım’ın Mesajı, Terörle Mücadele Et...

Siyasette başarının şartı, toplumsal eğilimleri iyi okumaktır. Toplumun siyasetten ne beklediğini ne ve nelerden rahatsız olduğunu göremeyenler hep kaybederler.

1 Kasım seçimlerinin sonuçlarının da iyi okunması gerekiyor. 7 Haziran ile 1 Kasım arasında geçen 5 aylık sürede temel değişiklik PKK ile müzakereden mücadeleye geçilmesiydi. Terör örgütü Kobani eylemleri, Suriye’de yakaladığı fırsatlardan kazandığı moral motivasyonla Türkiye’de de hedefe ulaşacağını zannetti. Devrimci halk savaşı başlattığını ilan etti. PKK’nın bu teşebbüsü onu tanımamakta ısrar edenleri uyandırdı. Anladığı dil ile mukabele edilince, çözüm süreci, boyunca toplumda oluşan kaygılar dağıldı, giden milliyetçi seçmen geri döndü.

Seçimden hemen sonra, PKK’ya vatan vermek için çırpınıp duran bazı köşe yazarları yine zehirlerini akıtmaya başladılar. Biri köşesinde Öcalan’ın ev hapsine alınmasını, Güneydoğu’da özerk bir yapının kurulması gerektiğini yazdı. Sanırsınız ki seçimi tek devlet, tek millet, tek bayrak diyen bir parti değil, özerklik, federalizm, bölgeleşme, kısacası bölünme diyen bir parti kazanmış. Hala seçimi HDP’nin değil, AK Parti’nin kazandığının farkında değiller.

Bu beylerin anlayamadığı şudur; sanıyorlar ki devlet teröristle mücadele ediyor. Devlet bölücülükle mücadele ediyor. Terörün, teröristin esas amacı devlete diz çöktürerek önce özerklik statüsü elde etmek sonra da ulus inşasını tamamladıktan sonra bağımsızlığını ilan etmektir. Bize Kuzey Irak’taki yapıyı örnek gösterecek kadar kıblelerini, vatan duygularını yitirmişler. Bir ülke bu kadar bedel ödedikten sonra egemenliğini kimse ile bölüşmez. Bölüşenlerin ne hale geldiğini İspanya, Kanada, Sudan örneklerinde görüyoruz.

Bu ülkenin temel problemlerinden biri kalemini ihanete çalıştıranlardır. Utanmasalar yeni anayasa ihtiyacını bile PKK’yı tatmin fikrine bağlayacaklar. Bir ülke bir terör örgütünü tatmin için anayasa yapmaz, kendi değişen ihtiyaçlarını karşılamak için yapar. Anayasalar toplumsal mutabakat metinleridir. Devletin etnik temelde paylaşılma sözleşmeleri değil. Yeni bir anayasa yapın diyenlerin çoğu, devleti PKK ile bölüşmemizi istiyorlar. Demokrasiden, özgürlükten anladıkları terör örgütünün istek ve taleplerinin karşılanmasıdır.

Türkiye öyle bir yola girerse çözüm sürecinde ortaya çıkan sorunlardan daha ağır sorunlarla karşılaşır. Kendilerini Kürtlerin temsilcisi, demokrasi ve özgürlüğün savunucusu gibi gösteren bu kesimlerin çoğu vicdanı ve cüzdanı ile başka yere bağlı olan kesimler. Dertleri Kürtler veya daha iyi bir demokrasi değil, dertleri bu ülkeyi mümkün olduğu kadar çok parçaya ayırmak. Sanıldığı gibi Kürtlerin gerçek tabanının, HDP veya bu kripto yazarların iddia ettiği gibi bir ayrılma talebi yok. Üstelik göklere çıkardıkları HDP’nin gerçek tabanı yüzde beşi geçmez. Devlet biraz silkindi HDP yüzde 3 oy kaybetti. Yarın kamu düzeni sağlansın, vatandaş kendini güvende hissetsin, tek taraflı propagandaya maruz kalmaktan kurtulsun HDP yüzde beşi aşamaz. Nitekim, seçim sonrası yapılan anketlerde MHP ile HDP baraj altında görünüyorlar.

AK parti hatalarından ders alan, toplumsal talepleri iyi okuyan bir parti. Bu işin kansız, kavgasız bitmesi için elinden geleni yaptı. Kürtlerin hayatını zorlaştıran, demokrasi dışı tek bir düzenleme kalmamıştır. Kaldı ki Kürtler ve Türkler tek millettir. Etnisite ile millet bilinçli olarak karıştırılıyor. Etnik kökenlerin farklı olması tek millet olmaya mani değildir. Dünyada tek etnili millet Japonya, Kore gibi ülkeleri saymazsanız hemen hemen yok gibidir. Bu gazeteci taifesi  bu gerçeği bile çarpıtıyor. Bilinçli olarak gözden ırak tutuyor. 1 Kasım’da Türk milleti mesajı vermiştir. Terör örgütü ile mücadele et, milli bütünlüğümüzden taviz verme, toplumu demokrasi, adalet ve insan hakları temelinde bütünleştir demiştir. Kalemini ihanetin emrine verenler bunu er geç anlayacaklardır.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Selçuk Özdağ Arşivi