Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Yatacak yeriniz var mı?

Yatacak yeriniz var mı?

Kaygılıymışlar... Asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılacak olması ekonomik dengeleri bozarmış... 

Böyle söylüyor kimi işverenler.

Hürriyet gazetesi de bu işverenlere “sözcülük” yapıyor.

Efendim, çok kötü olurmuş. Hükümet sorumsuzca böyle vaatlerde bulunamazmış. İşçi çıkarmak zorunda kalırlarmış. Bulgaristan’a, Moldova’ya kaçarlarmış... Asgari ücretin ne olacağına hükümetler değil, piyasalar karar verirmiş...

Doğrusu da bu...

Serbest piyasada, ücret, “piyasa dengeleri” içinde belirlenir. İş gücü eksikliği söz konusuysa, ücret yükselir... İş gücü fazlaysa, ücret düşer... Piyasa böyledir. Vahşi kapitalizm bunu gerektirir. Berbat bir durumdur ama böyledir.

Bunu, kimi işverenlere tercümanlık yapan Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesi de söylüyor.

Doğrusunu söylüyor...

Hükümet, kamuda ücretin ne olacağını belirler. Hakkıdır. Kamu çalışanları için kesenin ağzını açar. Bol keseden dağıtır. Bunun (varsa) siyasi bedelini de öder ama “piyasa”ya karışamaz.

Doğru söylüyorlar da, bu doğruyu seslendirmek için neden bu kadar beklediler?

Kemal Kılıçdaroğlu bol keseden “savururken” susmuşlardı.

Evet, “savururken...”

Hangi kaynaktan sarf edeceğini açıklayamadığı parayla emekliye iki maaş ikramiye verecekti, asgari ücreti makulün üzerine çıkaracaktı, mazota yüksek sübvansiyon uygulayacaktı (2 liraya mal ettiği mazotu 1.5 liraya satacaktı; bir zamanlar genel müdürlüğünü yaptığı SGK’da da böyle yapmış, devleti batırmıştı), piyasayı paraya boğacaktı.

Kılıçdaroğlu savururken, Aydın Doğan’ın Hürriyet’i, “Bir dakika! Ne oluyor? Kimin parasını kime veriyorsun? Bu vaatler ekonomide dengeleri bozar. İşvereni zor duruma düşürür! Yatırımcıyı Bulgaristan’a, Moldova’ya kaçırtır” demedi.

Bilakis, bu vaatleri övdü.

Üşenmeyin, internetteki “arama motorları”na uygun sözcükleri girip küçük bir tarama yapın. Göreceksiniz... Aydın Doğan’ın memurları Kılıçdaroğlu’nu hangi övgülere boğmuş, içinde “sosyal devlet” geçen kaç güzelleme döşenmiş, Ahmet Hakan Coşkun adlı küfürbaz serseri bu vaatler karşısında nasıl coşmuş, ekonomi yazarları nasıl kendinden geçmiş... Kendi gözlerinizle görün!

Kılıçdaroğlu’ndan övgülerini esirgemeyen aynı Hürriyet, bugün işverenlerin ağzından hükümeti tehdit ediyor: “İşveren çok kaygılı. Bulgaristan’a, Moldova’ya kaçacaklar...”

Bu “çok kaygılı” işverenler altı ay önce neredeydi yahu?

Üzerlerine vazife olmayan konularda açıklama yapan; eğitimden savunmaya, dış politikadan iç politikaya, hemen her konuda söz söyleyen bu işverenler altı ay önce neredeydi?

Bir tek demeçlerini hatırlıyor musunuz?

İmam Hatip’leri dert edinirler... (Memlekette çok İmam Hatip açılıyormuş. Bu doğru bir uygulama değilmiş.)

Katsayının ne olacağını belirlerler...

Laiklik konusunda ahkâm keserler...

Düşünce ve inanç özgürlüğüne sınır çizerler... (Kamu alanında dini görünürlük, laikliği zedelermiş...)

Serseri kalkışmasına “lojistik destek” sunarlar... (Gezi’de marifetlerini gördük!)

Her bir melaneti işlerler ama sıra CHP’nin uçuk ve fena halde dengeleri bozacak vaatlerine gelince susarlar.

Kılıçdaroğlu bol keseden savurduğunda, Aydın Doğan ve Ertuğrul Özkök’ün de üyeleri arasında bulunduğu TÜSİAD’dan “Bu vaatler dengeleri bozar, işvereni zor durumda bırakır. Hiç rasyonel değil” kabilinden bir açıklama beklemiştim.

Hiç oralı olmadılar.

Ne zaman ki asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılması gündeme geldi, koro halinde başladılar “dengeler”, “koşullar”, “piyasa ekonomisi” diye kafa ütülemeye...

Başlıkta, “yatacak yeriniz var mı?” diye sormuştum.

Hakikaten yatacak yerleri yokmuş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ahmet Kekeç Arşivi