Ahmed Gürkan

Ahmed Gürkan

ÂDEM ALEYHİSSELÂM BABAMIZ OĞUZ HAN ATAMIZ

ÂDEM ALEYHİSSELÂM BABAMIZ OĞUZ HAN ATAMIZ

  1. İsmiyle Müsemma Bir Gâzi – Derviş: Gazi Karabulut Hoca

Öğretmenlik, hakikî tabiriyle muallimlik “peygamber mesleği”dir. Hocalık vazifesini millete, ümmete hizmet şuuru ile yapanlar ihlasları nisbetince bundan pay alır, büyük hayra ererler.

Yüzbinlerce gencimizde “hiçbir şey olamazsam, öğretmen olurum” anlayışının yerleştiği günümüzde muallimliği bu derece ulvî görüp hakkı ile yerine getirenler bir elin parmağını geçmezler.

Gazi Hoca da bir muallimdir. Bizim de memleketimiz olan Anadolu’nun şirin şehri Niğde’mizde hocalık vazifesini icra etmektedir.

Gazi Hocayı farklı kılan mefkûre sahibi bir öğretmen olmasıdır. O, genç yaşından itibaren Türk’ün İslâm Ülküsü’ne gönül vermiştir.

Daha 21 yaşında genç bir öğretmen olarak, terörün en azgın zamanında vazife yaptığı Doğubeyazıd da dâhil olmak üzere gittiği yerlerde ocakları tüttürerek cemiyete hizmet etmiştir.

Gazi Hoca bugün de hem Türkiye’de hem de Türkiye dışında yapmış olduğu sohbetlerle Müslüman Türk gençliğine istikamet aşılamaya devam etmektedir.

Herkesin dedikodu oranı yüksek, hiçbir netice vermeyen boş siyasî konuşmalarda bulunduğu günümüzde Gazi Hoca, Necip Fazıllardan, Ahmed Arvasîlerden, Nureddin Topçulardan ve daha nice pınarlardan çağlayarak akan sohbetleriyle politikanın kirinden uzak bir seyir takip etmektedir.

Gazi Hoca samimiyetinin bir yansıması olarak konuşmalarında şehidlerimizden de sıklıkla bahseder. Çoğunun ismini dahi unuttuğumuz, bundan öte dâvâsını yaşamaktan âciz kaldığımız şehidlerimizi Hocanın sürekli gündeminde tutması büyük bir vefanın tezahürüdür.

Bu yazımımızda Gazi Hocanın son çalışması olan Afganistan Türklerine yardım kampanyası ve Güney Türkistan’ın hâlini, Hocanın Türk Ocakları Genel Merkezinde “Afganistan Türkleri” konulu sohbetinden istifade ederek sizlere aktarmaya çalışacağız.

 

  1. 1300 Senelik Türk Yurdu: Afganistan

Türk milleti vatan kavramını tecdid etmelidir. Sıklıkla bahsettiğimiz gibi bizim vatanımız Anadolu yarımadasından ibaret değildir.

Anadolu, ana vatandır. Lâkin büyük vatan sahamız Mostar’dan Kaşgar’a, Fas’tan Açe’ye kadar uzanır.

Afganistan bu devasa vatan sahası içinde müstesna bir yer teşkil eden ülkedir. Hun Türklerinden (460), 1747’deki ingiliz sömürgecilerinin işgaline kadar 1300 sene kesintisiz Türk hâkimiyetinde kalmış bir bölgedir.

Afganistan, “göçenler” mânâsında ingilizlerin uydurduğu isimdir. Bölge tarihî Türkistan’ın güneyini teşkil eden tabiî bir uzantısıdır.  

Gaznelilerin, Selçukluların, Timurluların, Babürlülerin merkez sahasını meydana getiren Afganistan bizim ata toprağımızdır.

Anadolu’yu İslâm’la mayalayan Alp Erenlerin geldiği Horasan Afganistan’dadır.

Mevlânâ Celâleddin Dedemiz dahi bugün Afganistan’da olan Belh’den gelmiştir.

 

  1. Güney Türkistan’ın Bugünkü Hâli ve Ehemmiyeti

13 asırlık ecdad toprağımız Afganistan’da bugün üçte bir oranında Türk nüfus bulunmaktadır. 30 küsur milyon nüfusun 10 küsur milyonu Türk’tür. Peştunların ağırlıkta olduğu Afganistan’da Türkler orta ve kuzey kısımlarda mevcuttur.

Hazret-i Ali –radiyallahu anh- Dedemizin makamının bulunduğu Mezar-ı Şerif Türk bölgesinin en büyük şehridir.

Komünist Rusya’nın Afganistan’ı işgalinde Azadbek’in Başbuğluğunda bir araya gelen Türkler, Kızıl Ordu’ya karşı büyük direniş göstermişlerdir.

“Uluğ Türkistan Yolunda, Allah Bizi Bilen” (Uluğ Türkistan yolunda Allah bizimle beraberdir) sözünü düstur edinen Azadbek’in Kandehar Dağlarındaki pusuda şehid düşmesi bölgedeki Türkleri başsız bırakmıştır.

Türkiye ile de yakın münasebetleri olan Azadbek hem Afganistan, hem Türkiye, hem de Türkistan’ın geleceği için iş yapabilecek, ufuk sahibi bir kumandandı. Bugün o bölgede bu çapta bir önder bulunmamaktadır.

Türkiye’de okuyan Afganistan Türkleri, döndüklerinde ülkelerine büyük hizmet ettikleri gibi Türkiye ile de bağlarını devam ettirerek iki kardeş ülke arasında bağların daha da kuvvetlenmesine vesile olmaktadırlar.

Bugün Afganistan medeniyet maskesi altında deniyetlerini izhar eden emperyalizmanın istikrarsızlaştırdığı bir devlet olarak karşımızda durmaktadır.    

Kızıl Orduya karşı büyük bir zafer kazanan mücahidlerin hür ve müstakil Afganistan fikriyle hareket etmesi haçlı güruhunu telaşlandırmıştır.

Pakistan’da eğitim gören Peştunlardan kendi destekleriyle Taliban isimli bir örgüt meydana getirerek sinsi planlarını devreye sokmuşlar ve son kullanma tarihi geçen Taliban’ın yerine de el-Kaide’yi ortaya atarak İslâm ülkelerini istikrarsızlaştırıp sömürme siyaseti için dünya kamuoyuna sunacakları bir sebeb elde etmişlerdir.

Önce Taliban, sonra El-Kaide, bugün ise DAEŞ aynı üst aklın İslâm âlemine karşı kurduğu bir tuzağın ürünüdür. Allah hayrul mekirindir, tuzak kuranların en hayırlısıdır. İslâm âlemine saldıkları DAEŞ fitnesi bugün Batıyı vurmaktadır.

 

  1. İstiklâl Harbinde Bize Yardım Edenlere Vefa Zamanı

Afganistan bugün şehirleşme, eğitim, tarım, ulaşım vs. alanlarında çok geri bir haldedir. Evvela Rus işgali, sonra Taliban zulmü ve son olarak ABD işgaliyle geçen yaklaşık son 40 senesi Afganistan’ı mahvetmiştir.

Batının Afganistan’a yardım etmesini beklemek ahmaklıktır.

Afganistanlı hanımlar, İstiklâl Harbi’nde Türkiye’ye yardım edebilmek için ıstar tezgâhlarında halı dokuyup parasını Ankara’daki mücahidlere göndermişlerdi. Bunu haber alan İngiliz keferesi sırf Türkiye’ye yardım edemesinler diye o mübarek analarımızın, bacılarımızın ellerini bileklerinden kesmişlerdi.

Bugün, âlem-i İslâm’ın istinatgâhı olan Türkiye bu mazlum ve mağdur kardaşlarına yardım etmelidir.

Afganistan’da temiz su temininde büyük sıkıntı vardır. Gazi Hocanın ifadesiyle bir su kuyusunun maliyeti 1000 dolardır. Yine ülkede diyaliz makinası olmadığı için hastalar aylarca acılar içinde kıvranarak vefat etmektedir. Diyaliz makinası şarttır, maliyeti 10 bin dolardır.

Gazi Hocagil, Niğde Türk Ocağı çatısı altında son iki senede Afganistan’da 700’e yakın kurban kesip, Niğde’den giden hekimlerle bin kadar hastayı tedavi etmişlerdir. Gazi Hoca bu çalışmaların devam edeceğini ifade etmektedir. Gazi Karabulut Bey’e sosyal medya hesabından ulaşıp daha teferruatlı malumat alabilirsiniz.

Çalışmalar esnasında Afganistan Türkleri Gazi Hoca ve arkadaşlarını Cevizcan şehrindeki “Oğuzlar Derneği”ne götürmüşler. Gazi Hoca neden Oğuz ismiyle dernek kurduklarını sual edince aksakal bir Afgan Türk’ü “Hepimizin babası Âdem aleyhisselâm, hepimizin atası Oğuz Han bundan dolayı bu ismi münasip gördük” şeklinde cevap vermiş. Aksakalın bu hikmetli sözü, fakirin çok hoşuna gitti.

Gazi Hocanın hedeflerinden biri de Oğuzlar Derneğinin bulunduğu Cevizcan’da bir üniversite kurmak… Bize göre Afganistan’da bir üniversite açmamız, Türkiye’de on üniversite kurmaktan daha hayırlıdır, daha semerelidir.

Oğuz’un Neslinin bu güzel fikre sahip çıkması ve kurulacak üniversitenin isminin de Oğuzlar Üniversitesi olması temennisiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ahmed Gürkan Arşivi