Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Kisra’nın Hazineleri!

Kisra’nın Hazineleri!

Peygamberimiz insanların Müslüman olması için çok arzulu ve istekliydi. Bununla birlikte ilk Müslümanlar zayıf biçare ve güçsüzdü. Bazıları da Müslümanların bu hallerinden dolayı İslam davetinden uzak duruyorlardı. Peygamberimiz ise Müslümanları yüreklendirmek, teselli vermek ve henüz Müslüman olmayanları da İslam’ın parlak geleceğiyle ilgili teşvik etmek için İslam fütuhatıyla ilgili müjdeler verirdi. Bunlardan birisini de Süraka bin Malik ile Adiy İbni Hakem’e yapmış; Medain’deki Kisra’nın hazinelerini müjdelemiştir. Hendek ve Ahzab kuşatması sırasında da Şam, Yemen ve İran (Medain) fethiyle ilgili müjdelerini sıralamıştır. Bu müjdeler Hazreti Peygamberin irtihalinden sonra (S.A.V.) tahakkuk safhasına girmiştir. Teker teker gerçekleşmiş hatta Medain fethedildikten, Kisra’nın hazineleri ele geçirildikten sonra Hazreti Ömer Medine-i Münevvere’de ele geçirilen Kisra hazineleriyle birlikte bir geçit töreni düzenletmiş ve bu hazinelerden bir kısmıyla Süraka Bin Malik üzerinde prova yaptırmıştır. Bununla birlikte zafer günlerine ulaşmak kolay olmamıştır. Büyük bedeller ödenmiş ve saflarda sarsılmalar yaşanmıştır. Bu sarsıntılar sırasında bir kısım insanlar müjdeleri başa kakmış ve sıhhatine kuşku bulutları düşürmek istemişlerdi. Hudeybiye uzlaşması sırasında Peygamberimizin rüyası ve fetih müjdesi sorgulanmış bunun üzerine Hazreti Ebubekir gibi sıddık sahabeler çıkışmış ve müjdenin illa da bu seneye mahsus olmayabileceğini ifade etmişlerdi. Böylece dalgalanan saflarda yatışma sağlanmıştı.

***

Ahzap kuşatması sırasında Beni Kureyza’nın ihanetiyle karşılaşılmış bunun üzerine saflarda sarsıntılar, dalgalanmalar yaşanmıştır. Bu gibi hallerde olduğu gibi münafıkların sesleri yükselmeye başlamıştır. Allah bu meşhet ve sahneyi şöyle dile getiriyor: Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah’a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz (Ahzab: 10). Nifak kabından çıkmış ve münafıklar harekete geçmişlerdi. Nifak perdesini açmış ve yüzünü göstermiş ve münafıklar şöyle söylenmeye başlamışlardı: Nerede Kisra ve Kayzer’in hazineleri! Biz evimize, def-i hacete bile gidemiyoruz! Biz neredeyiz fetihler nerede? Bazı münafıklar ise Hazreti Peygamberin kendilerini boş vaatlerle kandırdığını ileri sürüyorlardı. Kur’an buna şöyle parmak basar ve hikaye eder: Hani, münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: “Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi” diyorlardı (Ahzab: 12). Onlardan bir grup da: ‘Ey Yesripliler-Medineliler! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi evinize dönün!’ demişlerdi. İçlerinden bir kısmı ise: ‘Gerçekten evlerimiz saldırıya açık, emniyette değil!’ diyerek, Peygamberden izin istiyordu. Oysa evleri tehlikede değildi. Sadece kaçmayı arzu ediyorlardı (Ahzab: 13).

***

 Peygamberimiz münafıkların velvele, mırıldanma ve kıpırdanmalarından dolayı endişeye kapılmıştı. Bunun üzerine elbisesiyle üzerini örtmüş ve uykuya dalmıştı. Uykudan kalktıktan sonra Müminleri yardım ve fetih ile müjdelemiştir. Bu rüya ile bir kez daha fetih müjdelerini teyit etmiştir. Günümüzde Medine yerine Suriye, yeni bir Ahzap kuşatmasıyla karşı karşıya bulunuyor. Bu yönüyle Suriye meselesi tarihten ve siyerden güncel taze izler taşıyor. Kalplerinde hastalık olanlar Recep Tayyip Erdoğan’ın bir hafta içinde Emevi Camii’nde namaz kılma müjdesi verdiğini ileri sürüyorlar. Ben de bu hususta bir yazı kaleme almıştım. Bu Müslümanların genel bir özlemi. Bir haftalık müddet ise kalplerinde hastalık bulunanların uydurmaları. Bununla birlikte aynı özlemi Muhammed Arifi (Ureyfi) gibi tanınmış davetçiler de dile getirmiştir. Kendisini azınlıkların hamisi olarak takdim eden Beşşar Esat, yetmemiş gibi ülkesini işgale davet ettiği Putin’i Hıristiyanlığın tek savunucusu ve koruyucusu olarak naspediyor (http://syria-news.com/readnews.php?sy_seq=184180 ). Böylece batılı ülkeleri de kışkırtmış ve onlara Putin ile nispet yapmış oluyor! Çok mu akıllı yoksa ruh hastası mı? Şii ve Ortodoks koalisyonla kendisini güvene alıyor! Çoğunluk olarak ve iman ehli olarak er veya geç Emevi Camii’nin fethini kutlamak hakkımız. İkinci sırada Mescid-i Aksa var. Şiiler samimiyetsizlikleriyle sıralarını savdılar. Fethin veya müjdenin tahakkuk vaktini ise Allah bilir. Meseleyi Erdoğan ile çekişme meselesi haline indirgeyenler kalplerinde hastalık bulunanlardır. Onları Allah’ın vaatleri değil nefislerinin dürtüleri ilgilendirmektedir. kendilerine vaadedilen güne kavuşuncaya dek: Bırak artık onları dalsınlar daldıklarına ve oynasınlar oynadıklarıyla (Mearic: 42)!

Müjdeleri başa kakanlara rağmen müjdeler vakti gelince tulu etmeye başlayacaktır. Ve’l akibetü lilmüttakin. Geç olur ama sonuçta müjdelerin tahakkuku doğru ve yanlış tarafı ortaya serer. Siz zafere değil; haklı ve haksızlığı ölçü tutun! Hangi yanda olduğunuza bakın! Müjdeler hesabınıza göre gecikebilir lakin siz pusulanızı hakka göre ayarlayın. Kafanıza göre müjdelerin gecikmesiyle batılınıza pay çıkarmayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Özcan Arşivi