Cemal Nar

Cemal Nar

Kanayan Yaramız Irkçılık

Kanayan Yaramız Irkçılık

Bu ülkenin bizim bilgi alanımızı ilgilendiren her sorununu yazmak, onu Kur’an ve sünnetten deliller getirerek tanımlamak ve açıklamak, bir hükme bağlamak ve bunu kardeşlerimizle paylaşmak, şahsen kendimi sorumlu bildiğim vazifelerimdendir. Bu yüzden ilim, İslam, ahlak, tasavvuf, tarikat, sistem, devlet, siyaset, Batılılaşma, ırkçılık, davet, kitap, okuma, yazma üstüne kitaplar yazdık. Tefsir, hadis, akaid, fıkıh ve ahlak üstüne internet dünyasında binden fazla video aranırsa bulunacak şekilde insanların istifadesine sunulmuş vaziyettedir.

Yeter mi?

Asla!

Ölüm gelene kadar derdimiz davamız İslam için konuşup yazacağız. Maksat Allah Teala’yı kullarına tanıtmak ve sevdirmek. Bu amaçla sevgisini ve rızasını kazanmak. Bunu düşündükçe yaşlı yüreğimiz kıpır kıpır, yeniden gençleşiyor.

Irkçılık ve onu besleyen sistem ve bir nevi onun da neticesi sayılan “Kürt Sorunu” hakkında hacimli bir kitap yazmıştım. Dostlar şaka yaptılar: “Recep Tayyip Erdoğan senin kitabını okumuş herhalde. Sen ne dediysen aynen yaptılar.”

Güldüm o zaman. Kitabımızı okumamıştır sanırım. Ama en azından Habervaktim’i ve bizim oradaki yazılarımızın hazırlanıp sunulan özetini okumuş veya dinlemiştir. Gerçekten de aklın yolu bir, bizim bu konudaki cesur tekliflerimizin çoğunu zorba sisteme rağmen yürürlüğe koydu ve çözdü. Bugün hiç kimse artık Kürt’ün inkarından, dilini kullanamamasından bahsetmiyor. Kürtçe kitap, dergi, radyo, tv, klip hakkından dem vuran kalmadı. Artık Ahmet kaya’lar kovulmuyor bu ülkede. Hala logosunda “Türkiye Türklerindir” ırkçı söylemini sürdüren Hürriyet gazetesi bile Kürtçe şarkı klibi çekmek istemesinden dolayı hiç kimseye “şerefsiz” demeye cesaret edemez.

Bugünlerde çok tartışılan “özyönetim” meselesi, eğer zamanın cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer veto etmeseydi, AB ölçeğinde bir “özerklik” olarak meclisten geçmişti. Bakın ülkeye nasıl ayak bağı olmuşlar.

İşte burada soru hazır: “Kürtlere hak verdi de ne oldu? Terör bitti mi?”

Evet kardeşlerim, gözünüz aydın, terör bitti. Çözüm süreci içinde Kürtler bir gerçeği gördüler. Bu terör için görülmesi gereken bir gerçekti. Hiçbir faydası olmasa bile, sadece bu faydası bile çok şeydir çözüm sürecinin.

Ne midir o?

Kürt kardeşlerimizin PKK gerçeğini görmesi ve onu terk etmesi.

İşte PKK’yı asıl bitiren budur. Artık arkasında halk yoktur. Devlet halkını kazanmış, terör örgütünü halktam izole etmiştir. Artık bundan sonrası bir asayiş sorunudur ve er geç bitecektir.

Ancak Kürt veya Türk kesimlerin zihinlerinde hala sistemin ırkçı eğitiminden kalma tortular vardır. Şimdi bu tortular yer yer bizim başımızı ağrıtıyor, canımızı sıkıyor. Acılara boğuyor zaman zaman milletimizi.

Bundan da kurtulmalıyız. Bu tortuları da kusmalı ve mide bulandıran safralarımızı atmalıyız. Bu yüzden bin sayfayı aşan yeni bir kitap yazdım. Daha önceki kitabımda yerim dar diye anlatamadığım ırkçılığa Kur’an ve sünnetin bakışını bu kitapta doya doya yazdım. Ne zaman basılır bilmiyorum. Yayıncılara açık teklifimiz var, buyursun bassınlar.

Şimdi hala gündemimizin bu sıcak konusu üstüne bazı seri yazılar yazmak icap ediyor. Yazalım, eyvallah.

Bu bir giriş olsun inşallah.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi