Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hayallerine veda eden çocuk

Hayallerine veda eden çocuk


Suriyeli çocuklara büyüyünce ne olacaksın diye sorulduğunda çocuklar büyümeden öleceğiz demişler. Henüz oyun çağında olan çocukların bu ifadeleri beni derinden sarstı. Zira çocukları yaşları ile münhasır kılan bazı özellikleri vardır ki, bu özelliklerin başında gelecekle ilgili kurulan hayaller yer alır. Doğası gereği çocukların hayalleri hayatın kalbinde atar ve onlar hep bir şey olmak isterler. Oyunlarda kimi zaman bir mesleği kimi zaman anne baba rollerini kimi zaman sıradan bir insanı canlandırırlar. Eğer bir toplumun çocukları geleceğe dair hayaller kuramaz hale gelmişse bütün insanlık bundan sorumludur. Bugün Suriye’de yaşanan vahşet bir neslin gelecekle ilgili hayallerine ve dünya sahnesindeki rollerine darbe vurmuştur. Emperyalist odakların vahşeti sadece yıkılan evler, harap edilen şehirler, yoksullaştırılan sokaklar, katledilen değerler değil bunun yanında bir neslin hayalleri de yıkılmıştır. Kamplarda psikolojik destek alan çocuklardan biri öğretmenine Suriye’de yıkılan evlerini yeniden tamir edip orada yaşamak istediğini söylemiş. Çocuk veda ettiği o toprak eve yeniden dönüp hayatına burada devam etmek istiyor. 
Suriye emperyalist odakların besleyip büyüttüğü örgütlerin odağı haline gelmiştir. Dışarıdan desteklenen muhalif gruplar kışkırtılarak bölge küçük parçalara bölünmek ve parçalanmak isteniyor. Emperyalist zihniyetler bölge üzerindeki hayallerine ulaşabilmek için burada yaşayan halkları ölüm, açlık ve yoksulluğa maruz bırakıyor. Savaş, katliam, işgal ve ölümlerin sorumlusu kendilerini dünyanın efendisi olarak gören Siyonist-Emperyalist zihniyetlerdir. Ne yazık ki ezilen toplumlar da kendi aralarında güç birliği oluşturup bu zihniyete karşı koyamıyorlar. O yüzden Afrika’da ve Ortadoğu’da savaş ve işgaller hiç bitmiyor.
 
Bazen zihnime şöyle bir soru takılıyor: Acaba biz mi çok zayıfız yoksa zalimler mi çok güçlü Zalimin cesaretinin olmadığını ve bir saman çöpü kadar zayıf olduğunu biliyorum. Direncimiz ve dirayetimizi kıran şey, bizlerin bizden öncekilerin ve onlardan öncekilerin hataları. Yoksa düşman okyanus ötesinden gelip, evlerimize mahallemize sokağımıza kadar nasıl ulaşacaktı Nasıl katledecekti kucağımızdaki bebeleri Hangi cesaretle yağdıracaktı bombaları üzerimize Fakat bizler sadece sorunların tespitini yapmakla yetiniyoruz. Ne bizden öncekilerin hatalarını telafi edebiliyoruz ne de emin adımlarla yürüyebiliyoruz. Yaşanan vahşeti seyrediyor ve sadece eyvah diyebiliyoruz.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi