Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Otlakçılığın sonu tiryakiliktir

Otlakçılığın sonu tiryakiliktir

Sigaranın içildiği alanları iyice daraltan son yasa düzenlemesi evler hariç tüm alanlarda sigara içilmesini yasaklayıcı bir nitelik taşıyor. Böyle yapana kadar "Sigara içilmesi tamamen yasaklanmıştır" denebilirdi. çünkü, alan öylesine geniş tutulmuş ki tiryakileri isyan noktasına getirmiş.

Eski bir tirkyaki olarak bu yasaklamaya tepki gösteren tiryakileri anlıyorum. Ancak, yasağına karşı çıkmak adına, "Sigarayı bırakanlar tirkyaki değil, otlakçıymış" gibi nitelendirmeler ciddi bir tartışmayı ve kamplaşmayı gündeme getirecektir. Sanki başka işimiz kalmamış gibi bir de bu ülkede sigara içenler-içmeyenler ayrımını gündeme getirmenin anlamı yoktur.

Elbete yeni yasal düzenleme tiryakilere hayatı zorlaştıracaktır. Hayatta hiç sigara içmemiş olanlara bu sıkıntıyı anlatmak mümkün değildir. Onlar böyle bir alışkanlığa bulaşmadıkları için sigara içmemenin faydalarını anlatacak, tiryakilerin kendilerine kötülük ettiklerini anlatıp duracaklardır ve bunda da haklı olacaklardır. Sigaranın zararlarını tiryakilerin de bildiğini hiç düşünmeden.

çeşitli ülkelerde sigarayla mücadele bizden çok önce başlatıldı. Sigara içilen alanların genişletilmesi de adım adım gerçekleştirildi. Bu uygulama bizde de benzer şekilde geliştirildi.

Şehirlerarası otobüslerde sigaranın ilk yasaklandığı günleri hatırlıyorum da Ankara'dan İstanbul'a gündüz saatlerinde uyuyarak gitmiştim. çünkü, sigara yasağı sebebiyle kendimi uyuşmuş gibi hissediyordum. Birkaç kere sigarayı bırakmaya karar verdim. Birinde 3 ay, ikincisinde 2.5 ay bıraktım. Ancak, sonunda bağımlılık beni alt etti ve tekrar başladım. Sanki sigarayı bırakmamın mümkün olmayacağı duygusuna kapıldım. Ne zaman sigarayı bırakmaya karar vermiş ve belli bir süre içmedikten sonra yeniden başladığımda eskiye göre günlük sigara tüketimimin daha da arttığını anladığımda paniğe kapılmıştım. Bırakmak istiyor, bırakamıyor, giderek de tüketimi artırıyordum.

Artık sigarayı bırakmamı isteyen yakınlarıma sigarayı çok sevdiğimi söyleyip tavsiyelerini geçiştiriyordum. 2004 yılı 1 Mayıs gününe gelene kadar sigarayı bırakmak hiç güdemimde değildi ve günde 3 paket sigara tüketen bir insanın iç çelişkilerini de yaşıyordum. Sigaranın zararlarını biliyor, giderek bedenimi teslim almaya başladığını açıkça görüyordum. Bunları şunun için anlatıyorum, sadece sigara değil her türlü bağımlılık insanı esir alır. Bunun için bağımlılıktan söz edilir.

Ancak, sigara bağımlılığı uyuşturucu bağımlılığından kurtalmaktan daha kolaydır. 44 yıl sigara içmiş bir kişi olarak son 4 yıldır sigara içmiyorum. Hemen belirteyim ki bıraktığım ilk bir-iki ay zorlandım ama bugün kesinlikle aramıyorum. Şunu söylemek istiyorum; kesinlikle sigara tiryakilerinin sandığı gibi sigara bırakılamaz, vazgeçilemez değildir, vazgeçildiğinde hayat yaşanmaz hale gelmez. Hatta, bir süre sonra sigaralı hayatın kendinizden neler alıp götürdüğünü anlarsınız. Sigara külü ile etrafa verdiğiniz zararın, kirliliğin farkına varmak bile sigarayı bırakmaya yeter.

Ancak, tiryakilerin aşağılanması, ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutulması da yanlıştır. Sigara içmeyenlerin içenlere karşı bir üstünlük yarışına girmesi sigara içenlerde inatlaşmaya yolaçabilir.

Aslında sigara paketlerinin üzerine "Sigara öldürür" yazısının yazıldığı günden itibaren tamamen yasaklanması gerekirdi. Madem ki sigaranın öldürücü etkisi olduğu bilimsel olarak tesbit edilmiştir o zaman bu öldürücü zehirin yasaklanması gerekirdi. Bu düşüncemi daha önce de bu köşede ifade etmiştim.

Hemen belirteyim ki sigara içilen alanların daraltılması sigara tüketimini azaltacaktır. Bundan hiç kuşkum yok. Ancak, tamamen yasaklanması, sigara içenlere bazı alanların tahsis edilmemesi yasağın delinmesini artıracaktır. Bunun için insanları çıkartılan yasağı delmeye zorlayıcı bir düzenlemeden kaçınılmalı, tedricen tiryakileri bu zehirden kurtarmanın yolu bulunmalıdır. Bu arada tiryakiler de, "Ben sigarayı bırakamam, bırakırsam ölürüm, biterim, yaşayamam, bırakanlar tiryaki değil otlakçıymış" gibi nitelendirmelerle kendi irade zaafiyetlerini gizlemeye çalışmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi