Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İz bırakanlar

İz bırakanlar

Geçtiğimiz ay, rahmetli Süreyya Yüksel Ablamız adına hazırlanmış olan bir programa katılma imkânı buldum. Programda Süreyya ablamızın yakın arkadaşları onun İslami hassasiyetini ve dava için verdiği mücadeleyi bizlerle paylaştılar. 
 
Süreyya ablamız, hayatını İslam’a adamış bir dava kadınıydı. Allah’ın koyduğu ilkelere bağlılık noktasında son derece hassastı ve bu konuda gençlere tavsiyelerde bulunurdu. Bizleri özellikle şirk konusunda titizlikle uyarır ve tevhidi çizgiden sapmadan yaşamanın hepimiz için bir sorumluluk olduğunu vurgulardı. Kendisi gençleri yönlendirme ve bilinçlendirme hususunda büyük emek vermiş bir hanımdı. O dönem eğitimlerini yoğun baskılar altında sürdüren kız öğrenciler sorunlarını Süreyya ablamızla istişare eder ve onun tavsiyelerini dikkate alırlardı. Rahmetli ablamız İslam’ın hayatımızın tüm alanlarına dâhil edilmesi gerektiğini söyler ve bu konuda tavsiyelerde bulunurdu.
 
Rahmetli Süreyya ablamız, aramızdan ayrılalı epey zaman oldu fakat onun manevi şahsiyeti ve varlığı hep hissedildi. Bulunduğumuz her ortamda onun adından söz etme ve onun tavsiyelerini dile getirme ihtiyacı hissettik. Çünkü Süreyya Yüksel bütün yaşamını İslam’ın bekası için harcamış ve zor şartlar altında Eğitim çalışmaları yaparak gençlere yön göstermiş bir hanımdı. Kendisi tevazu sahibi biriydi, babasının ismi üzerinden anılmayı ret eder, kendini sade bir Müslüman olarak tanıtırdı. Kibirden uzaktı, dünya malına itibar etmezdi, vaktinin çoğunu ilmi çalışmalarla geçirirdi. 
 
Üniversitelerde başörtüsü yasağının devam ettiği dönemlerde, yaşadığı evi medreseye çevirmiş ve Suffa diye isimlendirdiğimiz bu mütevazı evde tefsir dersleri vermeye başlamıştı. Eğitim çalışmalarını yaptığı Suffa okulu o dönem zor şartlar altında dinimizi öğrenmeye çalışan bizler için büyük bir imkan olmuş ve bizi bir arada toplamıştı. Suffa dinini öğrenmek isteyen herkese açıktı ve insanlar buraya gelir, dinlenir sonra derslere katılırlardı. Suffa ‘da derslere katılan hanımlar burada meramlarını dile getirirler ve sorunlarına çözüm bulmaya çalışırlardı. 
Dindarlara yoğun baskıların uygulandığı bir dönemde Süreyya ablamız bizlere nasıl durmamız ve nasıl hareket etmemiz gerektiği noktasına yön gösteren bir hanımdı. Anadolu’nun bağrından çıkıp okumak için İstanbul’a gelen genç kızlar onun eğitimine katılır ve dini gerçek kaynağından öğrenme fırsatı bulurlardı. Bizler zihnimize takılan soruları, karar vermekte zorlandığımız meseleleri Süreyya ablamızla istişare eder ve sağlıklı bir karara varırdık. Kendisi okuyan araştıran gençlere büyük önem verir ve onların öğrenme şevkini arttırırdı. Yolu Fatih’e düşen mutlaka onun evine uğrar ve onun sohbetinden istifade ederdi.
 
Karanlığın bütün yoğunluğuyla bastırdığı dönemlerde insanları Allah’ın yoluna davet eden ve onlara öncülük eden şahsiyetler her zaman var olmuştur ve bu kimseler zulme karşı insanların dirençlerini yükseltmiştir. Süreyya ablamız Müslümanların yoğun baskılara maruz kaldığı bir dönemde bizlere öncülük etmiş ve yol göstermiş bir hanımdı. Allah ondan razı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi