Gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen gazete: Vakit
Önce “haber”le ilgili “kronolojik bilgi”ler aktaralım ki; hiç kimse “öküz altında buzağı” aramaya ve hele hele “paranoyak kuşku”lar duymaya kalkmasın... Hadise belli... 3 Ekim Cuma günü saat 13.00 sularında, sayılarının 350-400 civarında olduğu bildirilen PKK’lı teröristler Hakkari-Şemdinli’deki Aktütün Jandarma Bölüğü’ne, hem de “katır”larla getirdikleri “ağır silâh”larla saldırdılar ve 17 askerimizi şehit edip, 20 askerimizi de yaraladıktan sonra, aynı güzergâhtan yürüyerek, kendi üslerine döndüler.
Evet, hadise, özetle bu... Ne var ki; “Türkiye kamuoyu”nun bu olaydan “o gün” haberi olmadı... Affedersiniz, Yüksekova Haber adlı internet sitesinin “saat 22.30’da” haberi oldu da, “Türkiye kamuoyu”nun haberi olmadı...
Çünkü, “3 Ekim Cuma günü PKK’lıların yaptığı saldırı ve çıkan çatışmada 17 şehit verdiğimiz”le ilgili resmi açıklama “o gün” değil, “ertesi günü” yapıldı...
Genelkurmay internet sitesinden “4 Ekim Cumartesi günü, saat 09.30’da” yapılan “42 nolu basın açıklaması”nda deniliyordu ki;
“Bayraktepe’de dün öğleden sonraki saatlerde bölücü terör örgütü tarafından Irak’ın kuzeyinde bulunan ağır silahlarının da desteği ile saldırı girişiminde bulunulmuştur...
Çatışmanın başlamasından önce görüntü alınan bölgeler, topçu ve havanlarla ateş altına alınmış ve iki kol taarruz helikopterleri de bölgede görev almıştır.”
O MANŞETİ, BUNUN İÇİN ATTIK!
Türkiye kamuoyu, “Şemdinli-Aktütün’de çok büyük bir çatışma olduğu” haberini, işte bu açıklamadan sonra öğrendi.
Ne var ki;
Bu açıklamada, “şehit” veya “yaralı” olduğuna dair bir bilgi yoktu... Dolayısıyla, “olayın vahameti”ni hiç kimse anlayamadı!..
“Facianın boyutları”nı, ancak daha sonraki saatlerde öğrenebildik ki, 5 Ekim Pazar günkü Vakit’in başlığı; “Hakkari’de karakola kahpe saldırı... 15 ocağa ateş düştü” şeklindeydi... Olayla ilgili tepkimizi de şöyle ifade ettik:
“Sorumlular istifa etsin!”
Evet, bunu diyorduk, çünkü bu saldırının da “Dağlıca Baskını”ndan farkı yoktu... Üstelik, “PKK saldırısı”na maruz kalan bu karakol, daha önce de “5 defa” saldırıya uğramış ve orada “toplam 85 şehit” vermiştik!..
O halde, bu nasıl “ihmal”di?..
Dahası; “Bu, nasıl BBG Evi”ydi ki; PKK’lı teröristler, “uydulardan sürekli izlenen” kamplarından çıkmışlar, hem de “ağır silâhlar”la birlikte 4-5 kilometre yol yürümüşler ve burnumuzun dibine gelmişlerdi ama onları ne “uydu”lar tesbit edebilmiş, ne de “termal kamera”lar ve “dürbün”ler görebilmişti!..
Hem, “İstihbarat”ın da haberi olmamıştı!..
O AN, ORG. BABAOĞLU GOLF OYNUYORDU!
Biz, Vakit’in 6 Ekim Pazartesi günkü manşetinde işte bu “soru”ları sorup, “şehit anaları”nın çoğunun “fino köpekli değil, başörtülü analar” olduğunu ifade ederken, aynı gün, yazarımız Ali İhsan Karahasanoğlu, olayın bir başka boyutunu gündeme getiriyor ve “Belek’teki golf turnuvası ve askerî sorumluluk” başlıklı yazısında, “Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Aydoğan Babaoğlu’nun o anda nerede ve ne iş yaptığını” sorguluyordu.
Meselâ, soruyordu:
“Genelkurmay’ın çatışmayı haber verdiği saatlerde, Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu acaba neredeydi?”
Cevabı, yine kendisi veriyordu:
“Antalya-Belek’te, Golf Turnuvas’nda!”
Meselâ, soruyordu:
“Tarih 4 Ekim öğle saatleri... Çatışmanın başlangıcından tam 24 saat sonra, saat 11.40’ta Başbakan Tayyip Erdoğan Türkmenistan’da iken açıklama yapıp; ‘Moğolistan ziyaretini iptal ettim. Türkiye’ye dönüyorum’ dediği sırada komutanımız nerede?”
Cevabı, yine kendisi veriyordu:
“Antalya-Belek’te Golf Turnuvası’nda!”
Ali İhsan Karahasanoğlu, “kimin, nerede olduğuna ve ne yaptığına” dair bilgiler aktarmayı sürdürüyordu:
“Başbakan tatilde değil... Resmi gezide... Onu da iptal ediyor, dönüyor...
Komutanımız Belek’te, tatilde. Ankara’ya dönemiyor...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aynı gün saat 13.00’te, Fransa gezisini iptal ettiğini açıklıyor...
O sırada komutanımız nerede?
Belek’te Golf Turnuvası’nda!..
Saat 14.30 oluyor... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a ‘başsağlığı’ ziyaretinde bulunuyor...
O sırada Hava Kuvvetleri Komutanımız nerede?
Antalya, Belek’te!..
Saat 16.00... Başbakan, Ankara’ya döndü.
Komutanımız nerede? Belek’te!..”
BİZE İLHAM VEREN O YAZIYDI!
Ali İhsan Karahasanoğlu’nun işte bu yazısından sonradır ki, bizde jeton düştü ve başladık “komutanın golf oynarkenki fotoğrafları”nı aramaya...
Sonradan öğrendik ki;
O fotoğraflar “elimizin altında”dır!.. Çünkü o fotoğraflar, 3 Ekim Cuma günü, yani “17 şehit, 20 yaralı” verdiğimiz günün “saat 16.16’sında” AA’dan geçmişti...
İşte bu fotoğraflara ulaştıktan ve “ek bilgiler” aldıktan sonra, 7 Ekim Salı günü o manşeti attık;
“Paşa’nın golf sevgisi ağır bastı!”
Haberin ayrıntısı şöyleydi:
“Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Karpuz Kaldıran Askeri Dinlenme Tesisleri’nde çim sahada golf keyfi yaşarken, 15 askerin şehit olduğu, 20 askerin yaralandığı, 2 uzman çavuşun ise kayıp olduğu haberi aynı günün akşamı internet sitelerine yansıdı.
Paşa’nın, yaşanan çatışmadan haberdar olmamasının mümkün olmadığını belirten askerî uzmanlar, Paşa’nın haberdar edilmemiş olmasının da ayrı bir skandal olacağını ifade ediyorlar.”
Vakit’in, “Paşa’nın golf sevgisi ağır bastı” başlıklı haberi ve Org. Babaoğlu’nu “golf sopası sallarken” gösteren o fotoğrafı, gündeme bomba gibi düştü...
Sonradan anlaşıldı ki;
“Şemdinli’deki 17 şehit ve 20 yaralı”dan dolayı Türkiye’nin dehşete kapıldığı, dünyanın da gözlerini Türkiye’ye diktiği gün, yani Cumartesi günü, hem de “saat 16.30’da” Bay komutan hâlâ Antalya-Belek’tedir ve “Golf Turnuvası”nın bitmesini beklemektedir!..
Vakit’in başlığı, bir anlamda “Paşa’nın vurdumduymazlığı”nın da ifadesi olmuştur:
“Paşa’nın golf sevgisi ağır bastı!”
HABERİ GÖRMEK İÇİN GÖZ GEREK!
Bu kadar “ayrıntı”yı şunun için verdik: “Paşa’nın golf oynaması”yla ilgili haber, hem Vakit’te ve hem de Taraf gazetesinde “aynı gün” yer alınca; aralarında bazı “homoseksüel”lerin de bulunduğu ve sırf “homoseksüel ilişkilerinin fotoğrafları”nı göstererek “askerlikten yırtmak” isteyen bazı yazar müsveddeleri, öküz altında buzağı arayıp, “bu haberlerin belli bir merkezden servis edildiğini” söyleyecek kadar “cahil”leştiler!..
Olaylara “göz”leriyle değil, necaset boşaltım organlarıyla bakanlar, eğer “AA’nın fotoğraf servisi”ne baksalardı; “Paşa’nın golf fotoğrafları”nın sadece Vakit ve Taraf’a değil, “bütün gazete ve televizyonlara” servis edildiğini görürlerdi!..
Ama bunun için, “göz” gerekir... “Homoseksüellik” yapılan organ değil!..
Haa, şunu da belirtelim:
Vakit Yayın Kurulu’nu harekete geçiren; nasıl ki “Ali İhsan Karahasanoğlu’nun yazısı”dır, Taraf gazetesini etkileyen de, “aynı yazı”dır!..
Yani, ortada bir “servis” filan yok!..
Sadece ve sadece “akıl” var!..
VAKİT’TEN 2. GOLF BOMBASI!
İşte “o haber”den, yani “Paşa’nın golf sevgisi ağır bastı” başlıklı haberden sonra, Türkiye’nin dört bir yanından “istihbarat”lar yağmaya başladı...
Gelen “telefon, faks ve e-mail”ler;
“Org. Aydoğan Babaoğlu’nun golf sevgisi”nin, “fevkalâdenin de fevkinde” olduğunu gösteriyordu...
Çünkü Org. Babaoğlu, “9 jet üssü” ile Hava Harp Okulu’na “golf sahası” yaptırmıştı... Üstelik, bunu da “Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın internet sitesi”nde bir övünç vesilesi yapıyordu!.. Ancak, “golf sevgisi”nin deşifre edilmesi üzerine internet sitesindeki bu bilgi, apar-topar kaldırıldı!..
Ne var ki; “9 üsse, 9 golf sahası” haberi gündeme girmişti bir defa... Çünkü, aynı günlerde “akredite gazetecilere brifing” veren Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız diyordu ki;
“Karakolların taşınması 1 yıl öncesinden kararlaştırıldı, mali yetersizliklerden ve hava koşullarından dolayı bu karar uygulamaya geçirilemedi.”
Org. Iğsız’ın bu sözleri de çok tartışıldı... Kendisine “Vakit’in haberi” hatırlatılıp; “9 üsse 9 golf sahası yaptırmak için ödenek buluyorsunuz da, karakol inşaatına mı para bulamıyorsunuz?” soruları sorulmaya başlandı ki; bu defa Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak girdi devreye ve “son nokta”yı koydu:
“Bayrak Tepe’ye, yapılması düşünülen bir inşaat yoktur. Gerek de bulunmamaktadır. Bir plan dahilinde, Türkiye, Irak ve İran sınırında bulunan öncelikli karakollar yeniden inşa edilmektedir. Bu yıl ise aralarında Aktütün Karakolu da olmak üzere 13 karakolun inşası devam etmekte olup, mali kaynak sorunu yoktur.
Diğer 162 adet öncelikli karakolun inşasına ise Maliye Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde 2009 yılında başlanacaktır. Öncelikli karakolların inşaları tamamlanmış olacaktır. Önemli güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasında hiçbir zaman mali kaynak sorunu olmamıştır.”
BU, VAKİT’İN GAZETECİLİK BAŞARISIDIR
Gerek “Çatışmanın en yoğun olduğu saatte Org. Babaoğlu’nun golf oynadığı”nın ortaya çıkarılması, gerek “ödenek yok” denilen günlerde “9 üsse, 9 golf sahası”nın yapıldığının deşifre edilmesi, kim ne derse desin, “Vakit’in gazetecilik başarıları”dır!..
Bu, böyledir ki; “skandal”ları ortaya koyan haberlerimiz “dış basın”da da konu edilmiş ve İngiliz gazetesi The Guardian ile The Financial Times, özellikle “golf” haberlerinden dolayı “Vakit’in haberleri”ne atıfta bulunarak, “Vakit ve Taraf’ta çıkan haber ve fotoğraflar, komutanı sıkıştırıyor” ifadelerini kullanmıştır... Tabiî, “başlarını kuma sokan” kartel gazeteleri de “Vakit’in haberi”nden sonra “komutanı eleştirmeye” ve hatta “istifasını istemeye” başlamıştır!..
Uzun lâfın kısası... Çoğu zaman olduğu gibi, geçen haftanın gündeminde de Vakit vardı... Vakit’in; “gündemi belirlenen” değil, “gündem belirleyen” bir gazete olduğu, bir kere daha görüldü...
Bir daha görüldü ki;
“Gündemi belirlemek” için, öyle “500 bin” veya “1 milyon” tiraja sahip olmak gerekmiyor... İşte, “200 bin civarındaki satışı” ile, “gündemi belirleyen” yine Vakit olmuştur...
Malûm, “kavak” da “yüksek”tir... Kavakta da “boy” vardır ama “gölgesi” yoktur!.. Gölge arayanlar, “söğütün altı”na giderler...
Vakit, işte bunu göstermiştir... Dünya bunu görmüştür... Türkiye bunu görmüştür... Öyle inanıyoruz ki; “Vakit’in gündem belirleyen bir gazete” olduğu gerçeğini bir gün gelecek, “Türkiye kamouyu” da görecektir...
Bu ümit ve temenniyle hepinize selâm, saygı ve gönül dolusu muhabbetlerimizi sunuyoruz...