Mehmet Şeker

Mehmet Şeker

Kendine demokratlık küpüne zarar

Kendine demokratlık küpüne zarar

Yeryüzünün birbirinden tuhaf âdetleri var. Saymaya kalksak, emin olun, kaç adet âdet olduğunu "açık ve net" bir şekilde tespit edemeyiz. İnanışlar, alışkanlıklar, gelenekler yöreden yöreye, toplumdan topluma değiştiği için, farklılıklar garip, tuhaf, anlaşılmaz gelir. İçindeki insanlara göreyse son derece normaldir hepsi.


* * *
Kadınların kulaklara ağırlık bağlayıp uzatmaları...

Boyunlarına metal halkalar takmaları...

Damat adayının, düğünden önce, gelinin annesiyle vakit geçirmesi...

Ev sahibesinin misafire ikram edilmesi...

çocuklardan babanın değil, dayının sorumlu olması...

Basit ya da karmaşık, herhangi bir karar vermeden önce, falcı yahut rahiplere danışılması...


* * *
Yaşlıların veya küçük kızların diri diri toprağa gömülmesi...

Yıkanmanın ayıplanması, hatta kanunla yasaklanması...

Bekâretin kusur sayılması...

Misafirin yemekten sonra geğirmesinin teşekkür anlamına gelmesi...

Bu konuda yazılmış kitaplar bile mevcut. Mesela, Ayhan Korkmaz'ın yazdığı "Tabular ve Tuhaf âdetler" adlı kitabı.


* * *
Moğolistan'da Ulan Batur'dan eski başkent Karakurum'a gitmeden önce, oradaki otelden yerimizi ayırtmıştık.

Ancak yemek işini kendimiz halledecektik. Malzemeler alınmıştı.

Epey maceralı bir yolculuktan sonra, tam güneş batarken, Orhun Abideleri'ne ulaşabilmiştik.


* * *
Otele gittiğimizde ekipten iki arkadaş kolları sıvayıp mutfak kısmına geçtiler.

Yanımızda getirilen malzemelerle sofra hazırlanacaktı.

Sebze meyvenin yanında iki kilo da kıyma varmış.

"Eyvah" dedim.

Ekip başkanı şaşırdı. "Ne oldu, yoksa vejetaryen misiniz?"

"Değilim ama soğutucu ile taşınmamışsa, on saatlik yolculukta gelen kıymadan hayır çıkmaz."


* * *
Denedik ve gördük...

İki büyük tabak içinde kavurdukları kıymadan bir arkadaşımız çatalın ucuyla alıp tattı ve hemen kenara bıraktı.

"Haklıymışsın, yenecek gibi değil."

Kavrulmuş kıymaya hiç dokunmadan, zeytin peynir ve zerzevatla karnını doyurdu zevat.

Oteldeki Moğollar bize bakıp "Bunların da ne tuhaf âdetleri var" diye düşünmüştür mutlaka; "önce o kadar uğraşıp pişiriyor, sonra da tadına bakıp kenara bırakıyorlar."


* * *
Moğol görevliler eğer öyle düşündülerse yanıldılar.

Fakat bizim de başka türlü tuhaf âdetlerimiz var.

Mesela, suçu hep başkalarına atmak gibi...

Dün Demokrat Parti'nin kongresinde Mehmet Ağar'ın konuşmasına kulak verdik.

DP Genel Başkanı Ağar, "e-muhtıranın siyasetin zeminini altüst ettiğini, böylece AKP ve CHP'ye gün doğduğunu" öne sürdü.


* * *
Ağar, demokrat olduğunu 27 Nisan'da hatırlasaydı ve CHP'li Haluk Koç'un neredeyse bir yıl aradan sonra itiraf ettiği gibi, "Herkes işine baksın" diyebilseydi, kimseye gün falan doğmazdı.

En azından öyle bir iddia ortaya atılamazdı bugün.

Netice 1: Demek ki yalnızca kendine demokrat olmak yetmiyor.

Netice 2: Uzun yolda kıyma taşınacaksa, soğutucu veya buz kalıbı kullanmak şart.

Netice 3: Tuhaf âdetlerden kurtulabilmek için asırlar gerekirse, faturası ağır olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Şeker Arşivi