Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Nasıl başardılar?

Nasıl başardılar?

Amerikalılar tarafından Japonya’ya atılan iki atom bombası büyük bir hasara ve kalıcı travmalara neden oldu. Fakat Japon halkı bir yandan yaşanan katliamın yasını tutarken diğer yandan bir zihniyet dönüşümüne girişti ve epey yol kat etti. Genç nesilleri mağduriyet edebiyatı ile uyutmak yerine “biz geçmişte şöyle bir katliam yaşadık, o nedenle öz kültürümüzü korumak ve kendi teknolojimizi geliştirip düşmanın aynı şeyi bir daha yapmasına fırsat vermemeliyiz” dediler. Hiroşima ve Nagazaki’de 300 bin insanı kaybeden Japon halkı düştüğü yerden kendi imkânlarıyla kalkarak, bütün dünyanın dikkatini çekti. Peki, bu başarının sırrı nereden kaynaklanıyordu?

Japonların bilim ve teknolojide kat ettikleri başarının anahtarı sembolleri çok iyi kullanıyor olmaları ve bunu genç nesillere doğru şekilde aktarabilmeleridir. Mesela Japonya’da çocuklar okula ilk başladıklarında, öğretmen onları alıp fabrikaları gezdiriyor ve bu fabrikaların nasıl oluşturulduğu hakkına bilgi veriyor. Sonra da Hiroşima ve Nagazaki’ye götürüp 300 bin insanın katledildiği bölgeleri gezdiriyor ve “eğer çok çalışmazsanız, sonunuz yine böyle olabilir” diyorlar. Japonya’da bir çocuk okul sürecinde milli bilincini geliştiriyor ve başarıya odaklanıyor.

Doğu toplumlarının kültüründe acıya genişçe yer verilir. Bu bir noktaya kadar doğal kabul edilebilir. Ancak acıdan ders çıkarmak yerine acının içine saplanıp kalmamız motivasyon kaynaklarımızı kurutuyor. Nitekim toplumumuz tarihi süreç içinde birçok savaşlara katliamlara maruz kalmıştır. Siyasi ve ekonomik badireler atlatmış ve geçmişle gelecek arasında bir köprü kurmaya çalışmıştır. Ancak bizlere genellikle olayların hep acıya dönük tarafı aktarılır ve yeniden hüzünlenmemiz istenir. Oysa hüznümüzün arka bahçesinde bir de umutlarımız, ufuklara doğru yol alan kanatlarımız olmalı ve çocuklarımız bu mücadelenin hamuru ile büyümelidirler. Malazgirt’in Çanakkale’nin ruhu oğullarımızın kızlarımızın zihinlerine işlenmeli ve onların motiv güçlerini harekete geçirmeli.

Ebeveynler çocuklara acıyı anlatırken acıdan çıkarılacak derslerden de bahsetmelidirler. Aksi takdirde bu çocuklar gelecek yaşantılarında bir sorunla karşılaştıklarında kendi imkânlarıyla kalkmak yerine, birileri tarafından uzanacak ele ihtiyaç duyarlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi