Cengiz Çelik

Cengiz Çelik

İhsan Şenocak – Ahmet Hakan

İhsan Şenocak – Ahmet Hakan

Öncelikle bir düzeltme yaparak işe başlayalım: İhsan Şenocak, ilahiyatçı değildir.

Türkçe sözlükte ilahiyat: Tanır bilim, ilahiyatçı ise Tanrı bilimci olarak geçer. Oysa hoca tanrıcı değil, Allah yolunda ehl-i sünnet çizgisinden taviz vermez bir imamdır; alimdir.

Bu gerçeğin altı çizilmezse konu farklı bir alanda ilerler. Seküler çevrelerin ya fark etmediği ya da üzerini örtmek istedikleri de bu Tanrı bilimci ile Allah yolunda olmanın farkının görmezden gelinmesinden kaynaklanıyor. 

İhsan Hoca, seküler ya da ılımlıcı olmadığı için linç ediliyor.

Hakk’ı söylemekten geri durmayacağı aşikâr. Zindana girer, ateşe atılır, taşlanır. Çünkü İhsan Hoca, ikbal peşinde koşmaz. Siperini de terk etmez.

Derdi ve davasını Fahr-i Kainat Efendimiz Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve selem) ayak izlerinin etrafında örer. O’nun sünneti çerçevesinde Kur’an- Kerim’i yaşar ve yaşanması için teşvik eder. O yüzden mesele İhsan Hocanın sözleri değil sünnettir, hadistir, incilleştirilemeyen Kur’an’dır.

***

Ahmet Hakan’a gelecek olursak yaşam tarzı, şahsi görüşlerine çerçevesinde gelişiyor. Ramazan’da viskisini yudumlamak özgürlüğünü de kullanır, oruç tutma özgürlüğünü de.

Kimse ona karışmaz.

Helali haramı önemsemeyene ne anlatılır?

Hakan’ın, İhsan Hoca’dan bu denli rahatsız olması sadece kendisinin değil, temsil ettiği, okunduğu çevrelerin şirinliğini kazanmak çabasıdır.

Korku odur ki, İhsan Hocanın çevresinde hakiki olana susamış bir kitlenin halka halka genişlemesinden kaynaklanmaktadır. İnsanların, sünnet eksenli mana ve madde bütünlüğünde İslâm’ı yaşamaları sekülerlerin vicdani azabını gün geçtikçe derinleştirmektedir.

O yüzden hırçınlar...

Çünkü Hakan ve çevresi acayip şekilde Avrupai yaşamayı hüner sanır ve Müslümanlara onların gözünden bakarlar…

Çünkü Hakan ve çevresi acayip şekilde Ehl-i sünnete tepkilidirler. Sünnetin olmadığı sembolik bir İslam’ı arzu ederler.

Çünkü Hakan ve çevresi acayip şekilde magazineldir. İslâm’ın magazinelleştiremediklerinde kaşınmaya başlarlar.

Buna kim taş koyarsa, tıpkı Bilal-i Habeşi gibi çile çeker, iman tazeler…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengiz Çelik Arşivi