Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Yoldayız

Yoldayız

Karanlığın ortasında kalmış ve adımlarınızı hangi yöne attığınızın farkına varamaz hale gelmişseniz ne yaparsınız? Elbette yolunuzu aydınlatacak ve sizi gerçek aydınlığa ulaştıracak bir ışık arar ve gecenin bağrından güneşin ülkesine yürüyebilmek için çaba gösterirsiniz. Bunun için bir çok şeyinizi feda eder ve ağır bedeller ödemek zorunda kalırsınız. Sınanırsınız, sevdiklerinizden, mülkünüzden, vaktinizden… Eksilir. Fakat siz yolunuzdan asla geri dönmezsiniz. Eğer bunu yapmaz, geceyi güneş olarak görmeye ve durumunuza rıza göstermeye kalkarsanız siz o karanlıklar ülkesinin bir ferdi olur çıkarsınız. O nedenle Rabbimiz ayetlerinde sık sık aklınızı kullanmıyor musunuz? Düşünmez misiniz? Diye soruyor ve bizleri bulunduğumuz koordinatları sorgulamaya teşvik ediyor.

Paranın erdem ve faziletlerin üzerinde tutulduğu bir çağda yaşıyoruz. Ekonomik gücü ellerinde tutan kesimler diğerlerinin üzerine basarak geçiyorlar. Ne kadar acı değil mi? Rabbimiz bizleri çağın kirlerinden uzaklaşarak hakikat okyanusuna açılan Nuh’un Gemisine dahil etsin! Elbette bunun çok ağır bedelleri olacaktır. Unutmayalım iyi şeylerin bedeli daha da ağır olur. Ama yaşanan meşakkatlerin ardından taze bir güneş doğar ve insanlığı gecenin karanlığından aydınlığa çıkarır.

Nuh’un Gemisi kıyıda beklerken, bizler saplantılı şekilde bağlandığımız metalardan, bizi benliğimizden uzaklaştıran makam mevkii sevgisinden, çıkar ilişkilerinden, parasal güç odaklarının peşinde sürüklenmekten, dalkavukluktan, yalakalıktan uzaklaşıp sadece La İlahe İllallah deyip çıkacağız yola. Rehberimiz sadece La ilahe illallah olacak. Bunun dışında hayatımızı işgal eden ne varsa hepsini elimizin tersiyle itip yola revam olacağız.

Acıyla neşeyi aynı anda yaşayacağız. Bağlandığımız nesnelerden kopmak acı verse de, ufuktaki müjdenin ruhumuzda uyandırdığı enerji ile direncimizi daha da arttıracak ve hakikatle buluşacağız.

Tövbe kapılarını sonuna kadar zorlayacağız. Seher vakti kalkıp Allah’tan af dileyecek ve maddi manevi kirlerden, vesveselerden, hatalarımızın bıraktığı tortulardan kurtulmak için dua edeceğiz. Evet, bunu hayattayken, nefes alma imkânımız varken yapacağız. Allah’a yönelip bizi af et, gidecek başka kapımız yok! diye yalvaracağız…

Kendi yörüngemizde dönerken ne kadar bencilleştiğimizi fark edip, vicdani duyarlılığımızı arttıracak ve çevremizdeki insanlarla hemhal olacağız. Ekmeğimizi bölüştüğümüz gibi sevgimizi de bölüşecek ve yoksulların kapılarını çalacağız. Hayattaki en zor ve en değerli şeyin insan olmak olduğunu kavrayıp bunun için gayret göstereceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi