Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Sinsiler ve Kılıçdaroğlu nerede uzlaşıyor?

Sinsiler ve Kılıçdaroğlu nerede uzlaşıyor?

Kimi Cumhurbaşkanı adayı yapacaklarını bilemeyen, bu işe kendisini de yakıştıramayan; daha da kötüsü Cumhurbaşkanlığı seçiminin aynı zamanda “hükümet seçimi” olduğunu idrak edemeyen Kemal Kılıçdaroğlu “erken seçim” istiyor.

Erken seçim namusmuş...

Ortada “erken seçimi” icbar eden bir durum var mı?

Kaos, ekonomik kriz, kriz beklentisi, siyasi iktidarsızlık, vs...

Yok.

Seçimi öne almayı gerektirecek bir güvenlik sorunu?

Yok.

CHP’yi avantalı hale getiren ve halk nezdinde muteber kılan herhangi bir gelişme?

Yok.

Peki, Kılıçdaroğlu neden erken seçim istiyor?

Bunun tek nedeni var:

Erdoğan’a kaybettirecek siyasi konjonktürün oluştuğunu düşünüyor.

Dikkatinizi çekerim: CHP’nin kazanabileceğini değil, Erdoğan’ın kaybedeceğini düşünüyor.

Böyle düşünmesinin de iki nedeni var:

BİR: Belediye başkanlarının istifa ettirilmesinin, “küskünler hareketini” başlatacağını ve AK Parti’de bir yarılma oluşturacağını düşünüyor.

İKİ: Meral Akşener partisinin AK Parti’den oy çalacağına inanıyor.

İki yıla kadar (2019’a kadar) bu konjonktüründeğişebileceği, daha doğrusu Erdoğan’ın yeniden güçtoplayıp yaralarınısarabileceği endişesiyle “erken seçim” diyor.

Bu akılları kimden aldı bilmiyorum ama AK Parti şmanlığınıaleniyete döken “Doğan Medya Grubu” memurları da böyle düşünüyor; yani Meral Akşener partisinin Erdoğan’ı sarsabileceğine inanıyor

Bu inanış, bir vakitler Akşener’in yanında Bahçeli’ye yalın kılıç dalan bizim “sinsi” AKP’lilerde de var!

Barzani’ciler dilini mi yuttu?

Barzani’nin kendisi bile referandum kararıyla hata yaptıklarını itiraf etti ama bizim AKP’li Barzani’cilerden ses seda yok.

İyi mi oldu?

Bugüne kadar kendilerine en net dostluğu göstermiş Türkiye’yi refüze eden Barzani, İsrail bayrağını “yeterli güvence” sayarak doğrusunu mu yapmış oldu?

Birçok Türkmen ve Arap beldesini “yönetimi ”altında tuttuğu halde Irak’la Türkiye’nin hoşgörülü toleransı altında iktidarını sürdüren Barzani’nin yanlış yaptığını hiç değilse bu saatten sonra itiraf etmeyecekler mi, “Ankara’yı Kürt düşmanı gibi gösterdiğimiz için suçluyuz. Gizli Erdoğan düşmanlığımız bizi bu noktalara sürükledi. Özür dileriz”demeyecekler mi?

Kerkük, PKK-PYD’nin işgaline açıldığında, “Ne yani, Şii İbadi’yle yaşayacaklarına, Sünni Barzani’yle yaşasınlar” diyerek, mezhepçiliklerden mezhepçilik beğenen arkadaş geriye dönük bir muhasebe yapmayacak mı; “Amerika, Türkiye’yi ve bölge barışını tehdit eden terörist gruplarını silahlandırıyor, referandum kararını destekleyen İsrail yüzyıllara yayılacak gölgesel bir savaşın fitilini ateşliyor... Bu gerçeklik dururken, ‘İran emperyalizmi’ diye geveleyip duruyoruz, çok ayıp ediyoruz” diye pişmanlık bildirmeyecek mi?

Bekliyoruz...

Bir açıklama da Hürriyet gazetesinden bekliyoruz.

Bu gazetenin bazı yazarları, Barzani yönetimiyle iyi olduğumuz dönemlerde, “Tepelerinde iki uçak uçuralım, cam-çerçeve indirelim” şeklinde azgın milliyetçi yazılar yazıyorlardı, “Peşmerge” yi tahfif edici bir ifade olarak kullanıyorlardı.

Barzani Türkiye’nin dostluğunu reddetti, İsrail bayrağının altına sığındı, birden “Barzani dostu” ve “bağımsızlıkçı” kesildiler.

Ne oldu da azgın milliyetçilikleri “Türkiye düşmanlığına” dönüştü?

Buradaki sapma ya da meşrebinize göre “ihanet”, hiç değilse bir tavzihi gerektirmiyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi