Serdar Arseven

Serdar Arseven

Saadet Kongresi ve esas slogan!.

Saadet Kongresi ve esas slogan!.

Yüzlerce kongre, miting takip ettim; elli binlik, yüz binlik statlarda ne maçlar izledim;
“O dakikalardaki” coşkuya, tezahürata inanın hiç şahit olmadım.
Saadet Kongresi’nin tamamına yayılan heyecanın tavan yaptığı bir “on dakika”lık süreç vardı ki, kelimelerle ifadesi kabil değil.
Ne Erbakan Hoca’nın bir sürpriz yaparak salona geldiği andaki o büyük coşku,
Ne de 10 yıllık zorlu Genel Başkanlık döneminin ardından partililerden “Helallik” isteyen Recai Kutan’ın gözyaşlarına binlerin eşlik etmesiyle oluşan o duygu yoğunluğu,
“O DAKİKALAR”ın yanına yaklaşabildi.
“O dakikalara” şahitlik ederken;
“İşte” dedim;
“Milli Görüş en çok da bu!..”
“Milli Görüş; en net biçimde “Kahrolsun İsrail” sloganıyla ifade edilebilen!..
Evet, o an...
Salona teşrif eden misafirler anons ediliyordu...
Milli Görüş anlayışına en zıt partileri temsilen gelenler dahi, geleneksel misafirperverlik anlayışı gereği alkışlardan nasipleniyordu...
Yabancı misafirler de, geldikleri ülkenin ve daha çok da temsil ettikleri akımın “İslâm’a hizmet çabası” nispetinde, salon övgüsüne mazhar oluyorlardı.
Fas’tan, Moritanya’dan, Kosova’dan, Mısır’dan, Pakistan’dan teşrif edenler ayrıcalıklıydı.
Salon gürültüsü, bu ülkelerin temsilcileri anons edildiğinde yükseliyordu.
Bütün Müslümanlar’a sevgi sunuyordu salondaki binler...
Lâkin, içlerinden biri anons edildiğinde öyle bir gürültü koptu ki...
Ve en az on dakika boyunca salon öyle inledi, öyle coştu ki...
Olmaz böyle bir şey!..
“HAMAS”ı duyunca bir anda ayağa kalktı salon...
Sonradan öğrendik;
Temsilen gelen Allen Bilali imiş; sesin şiddetinden o an duymak ne mümkün.
¥
Dakikalarca, “Kahrolsun İsrail” sloganı atıldı...
Eminim ki; on bin kişinin herhangi bir cihaz kullanmaksızın ulaşabileceği “desibel rekoru” o dakikalarda kırılmıştır.
Karşılarında “İsrail Ordusu”ndan bir tank birliği olsa, gözlerini kırpmadan üzerine gidip,
Bütün tankları ters çevirebileceklerini düşündüm, dakikalar boyunca.
Koskoca on dakika bu, salonun her tarafını inceleyebildim bu süre içinde...
Hanımların bir araya geldiği tribündeki coşku, özellikle dikkat çekiciydi.
Numan Bey’e baktım;
Gözleri tribünleri dolaşırken;
“Bu kitlenin beklentilerine karşılık verebilmenin” o ana kadar düşündüğünden de güç olduğunu hissediyordu sanki...
Yan tarafımda, diğer partileri temsilen kongreye gelenler vardı...
Onların yüzlerinde de derin şaşkınlık izlerine rastladım.
Ha bu arada;
Yazmazsam içimde kalır...
Misafir muhalefet temsilcilerinden biri...
(Şimdi partisini vermeyim, ayıp olur)
Kulağıma eğildi...
Ve...
“Bunlarla başa çıkılmaz abi!” dedi.
VATAN’I İSRAİL!..
İlginç bir nokta...
Önceki akşam bir araya geldiğimiz Kutan, Kurtulmuş ve diğer Milli Görüş önde gelenleri ile “Kongre yarınki gazetelerin hangisinde nasıl yer alır?..” meselesini de konuştuk...
Ben; “Milli Gazete malum. Vakit gazetemizde de geniş yer bulacak. Onun dışındaki gazetelerden fazla bir şey beklemeyin. Kimi, organizasyonun haşmetine nispetle çok küçük kullanır haberleri, kimi de özenle seçilmiş olumsuz malzemelere hatta iftiralara yer verir” tahmininde bulundum...
“Bakalım” dendi...
Ve ertesi gün...
Yani dün;
Tahminlerimizi tam mânâsıyla doğrulayan bir tablo vardı karşımızda...
Milli Gazete, Vakit...
Bu ikisinde çok geniş yer bulmuştu, Kongre...
Öte yanda...
Haberi, kıyıdan köşeden veren birkaç gazete...
Ve;
Daha önce tekerlekli sandalyeyle dolaşan Erbakan Hoca’nın, Cumhurbaşkanı Gül’ün affından sonra “turp gibi” olduğu yalanına son derece tahkir edici bir üslupla yer veren “VATAN’ı İsrail”
medya grubu!..
Hoca, ayakta konuşmuş!..
Salonun içinde-dışında en az 30 bin vatandaş ve ekranlardan milyonlar, Erbakan Hoca’nın oturarak konuştuğuna şahitlik etmişken, yalan habere bu kadar pervasızca imza atan malûm grubun, “Kahrolsun İsrail” sloganlarından duyduğu rahatsızlığı açığa vurduğundan şüphe eden var mı acaba?..
¥
Milli Görüş, “Siyonizm”le mücadelenin simgesi olmuş bir hareket...
On dakika boyunca salonu inleten “Kahrolsun İsrail” sloganı o harekete, bundan sonraki istikametini de göstermekte...
Bir kısım medya da;
Bu “gür” slogandan ne denli “rahatsız” olduğuna dair bir “mesaj” verdi Numan Bey’e.
Milli Görüş’le hiçbir zaman “mutabık” olamayacaklarını en çirkin “üslupla” ortaya koydu...
Hem de...
Genel Başkanlığının daha ilk gününde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi