Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Hem PYD’ye destek hem de işgal

Hem PYD’ye destek hem de işgal

ABD’nin Suriye’de oluşturduğu üslerin sayısının 20’ye ulaştığına dair haberler medyada yer aldı. Aslında ABD’nin Suriye’de üsler kurduğu ve bu üslerin sayısını her geçen gün artırdığı kimsenin meçhulü değildi. Bir adım daha atarsak, bu üslerde ABD’nin PKK/PYD militanlarını eğittiği ve silahlandırdığı da biliniyordu. Böylece bir yandan ABD Suriye’yi işgal ederken öbür yandan da bu işi silahlandırdığı PKK/PYD’li militanlar eliyle gerçekleştirdiği, bir bakıma PYD’li militanları paralı asker olarak kullandığı da görülüyordu. Öte yandan ABD’nin Suriye’de 20 askeri üs oluşturduktan sonra ayrıca işgal etmesine gerek kalır mı? sorusu akla gelebilir. Çünkü ABD eğer Suriye’de 20 askeri üs kurmuş ise bu ülkeyi önemli ölçüde işgal ettiğini söylemek yanlış olmaz. Bu arada, Suriye’nin işgali konusunda ABD’nin yalnız olmadığını, işgal konusunda ABD ile Rusya arasında doğrudan ya da dolaylı bir anlaşmanın olduğunu söylemek de mümkün.

Bu köşede sıkça dile getirdiğimiz bir hususa temas etmekte de yarar var. O da Suriye’nin parçalanması, bunun sonucu olarak burada da Irak benzeri bir Kürt özerk bölgesi oluşturulmasıdır. Böylece Irak’ın ardından Suriye’de Kürt özerk bölgesi oluşturulması yönünde ikinci adım atılmış olacaktır. Yani, Suriye, yüzyıllık İngiliz planının ABD eliyle hayata geçirilmesinin önünü açmak için karıştırıldı. Elbette böyle bir karıştırmanın ardından ülkemiz için de tehlikenin giderek yakınlaştığını düşünmek yanlış olmazdı. Öyle de oldu. Çünkü eğitilen ve silahlandırılan, hatta ABD tarafından yakın korumaya alınan PKK-PYD terör örgütü militanları aynı zamanda bir takım vaatlerle tahrik edildi. Kısacası, ABD Suriye’deki üslerini artırarak ve kalıcı hale getirerek büyük Kürdistan hayalini canlı tutmaya çalışıyor. Bunun Kürtlerin bağımsızlığına verilen önemle bir ilgisi olmadığını, oluşturulacak ve tamamen kendilerine bağımlı bir Kürt bölgesi ile İsrail’in güvenliğini pekiştirmenin peşinde olduklarını sanıyorum tekrarlamaya bile gerek yok. Gazetelere, “ABD Suriye’yi işgal ediyor” başlığı altında yansıyan haberleri aslında İran, Irak, Suriye ve Türkiye’yi içine alan bir planın parçası olarak görmek ve değerlendirmek yanlış olmaz. Olayı bazı gazetelerin, “ABD’den PYD’ye 20 askeri üs”, ya da “ABD’nin terör aşkı” olarak değerlendirmeleri de yanlış olmamakla birlikte eksiktir. Çünkü esas hedef bölgemiz haritasının yeniden çizilmesidir. Bu hedefe varmak için başta ABD olmak üzere koalisyon ortakları yüz yıllık bir planı hayata geçirmeye çalışıyorlar. Büyük fotoğrafı bütünü ile gördüğümüzde oynanan oyun netlik kazanıyor.

Bu arada Rusya’nın bu karmaşadan pay kapma peşinde olduğunu, Suriye’nin geleceğinde varlığını pekiştirmeye çalıştığını söylemek yanlış olmaz.

Suriye’de çatışmaların başladığı günlerde ABD ve koalisyon ortakları tarafından dile getirilen Suriye halkının Esad zulmünden kurtarılması, insan hak ve özgürlüklerinin hayata geçirilmesi gibi iddiaların gerçeği gizlemeye yönelik olduğu bugün tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Eğer öyle olsaydı Esad şimdiye kadar çoktan devre dışı bırakılabilirdi. Geç de olsa bu gerçeği artık görmeyen kalmamıştır. Ne var ki, bu ülkede sorumluluk mevkiinde olanların bu sözlerin peşine takılarak, en fazla bir ay içinde Esad’ın iş başında uzaklaştırılacağı ve Suriye’nin özgürleşeceği iddialarının peşine takılmış olmaları ülkemiz açısından ciddi sıkıntılara yol açmıştır. Açmaya devam etmektedir. Çünkü ABD ve ortaklarının tek hedefi sadece Suriye değil, bölge ülkelerinde var olan sorunlara yenilerini eklemekti. ABD’nin Suriye’de 20 askeri üs kurmasına bir de bu açıdan bakmakta yarar var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi