Kemal Belgin

Kemal Belgin

Rezilliklerle dolu derbi!

Rezilliklerle dolu derbi!

Beşiktaş’la Fenerbahçe bir kez daha o pırıl pırıl statta karşı karşıya geleceklerdi. Bu defa mesele Türkiye Kupası’nda final yolunu aralamaktı.

Herkesin bildiği üzere giriş cümlesinden sonra devam edelim. Ezeli rakiplerin teknik patronları yarınlardaki şampiyonluk yarışını düşünerek sahaya, bana göre yani sonradan girenler hariç, 7’şer değişiklikle sürüyorlardı takımlarını son derbiye göre... Demek ki, asıl hedefleri lig şampiyonluğu idi açıkça...

hakemi mi? Fırat Aydınus... Yani şu anda elimizdeki güvenilir denilebilecek üç dört hakemden biri... Hoş bu ülkede maç yöneten kim varsa, sahaya çıkarken kafasındaki tilkileri sayamayacak durumdadırlar da, hadi neyse diyelim...

Maç 2- 2 bitti... Yani konuk takım Fenerbahçe, kağıt üzerinde ev sahibi Beşiktaş’tan daha şanslı gibi görünüyor rövanş için... Yani finalist olabilmek için...

Paragraf paragraf gidelim derim... Beşiktaş, Negredo’nun avantasına düşüp de köşeye bıraktığı topla Beşiktaş’ı öne geçirdi... Hemen 4 dakika sonra Soldado yatarak anca vurdu ama top bir kaleci için en kötü biçimde yerden köşeye takıldı. Beraberlik derken sarı kartlı Alper, hiç meselesi yokken gidip Tolgay’ı itmez mi? İkinci sarıdan kırmızı doğru... Tam devre biterken aylardır sahalarda olmayan Ekici’nin nefis pasını oraya koşarak gelen Şener gol yapmaz mı?

İkinci yarıya Şenol hoca artık emekli olmasına rağmen 4 milyon avroya sözleşme imzalanan Lens’in yerine Quaresma’yı ve sol kanada Babel’i alarak başlıyor. Aykut hoca önde ya, değişikliğe gerek yok...

Ve rezalet, rezillikler başlıyor... Önce Sousa ile girişen Quaresma kırmızıdan atılıyor. Peki, onunla dalaşan Sousa’ya hiçbir kart yok mu? En azından bir sarı... O sırada itişen kakışan, birbirlerine şiddet uygulayan Ekici ve Pepe’ye bir şey yok mu? Devamla; sarı kartlı kaleci Volkan auta gitmiş bir topa inanılmaz bir itiraz gösterisi ile ikinci sarıdan kırmızı ile gitmez mi?

Sonra mı? Caner neredeyse tek başına tehlike oluşturan adam oluyor Beşiktaş’ta... Onun bir ortasında Talisca kafayla topu kaleye beraberlik golü olarak gönderirken az kalsın odun santrfor Negredo tarafından şehit ediliyordu. Tabii bendeniz o sıkışmış oyuna Oğuzhan’ın alınmasını da anlayamadım. Karşı taraf mı? Soldado yerini Valbuena’yı bıraktı. Atıff neden çıktı, yine anlaşılır gibi değil... Ekici çok mu yoruldu da, Dirar girdi?

Bu maçta en çok neyi merak ettim biliyor musunuz? Sayabildiğim kadar Soldado 6 net sarı kartlık faul yaptı ama, maçı tek bir tanesini bile görmeden bitirdi. Fırat Bey kardeşimiz; yoksa bir arkadaşlık falan mı var aranızda? Yoksa kuralın o kısmını okumadınız mı?

Sık sık saha içi kapışmaları... Sık sık şiddetli itiş kakışlar yarışması... Kartlar uçuşurken dağıtılamayan adalet...

Ama şu Lens’le 4 milyon avro karşılığı imza atılması var ya, işte bu da Beşiktaş’la ilgili son günlerde yaptığım övgülerin sonunu getirmiştir. Bir de Fırat hocaya maçı yeniden izlemesi gerektiğini belirtir, ki, Soldado kart görmeden maçı nasıl bitirdi anlayabilsin... Şayet mümkünse...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi