Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

Medyanın geleceği ne olacak?

Medyanın geleceği ne olacak?

Medya tarihinin en dikkat çekici satış görüşmeleri yapılıyor. Medya dünyasının önemli ismi Aydın Doğan, tüm medya varlıklarını Demirören grubuna satacak ve sektörden çekilecek.

1979’dan beri yani 39 yıldır siyaset, medya ve ekonomi dünyasını önemli derecede etkilemiş Doğan Grubunun sektörden tamamen çekilmesi, çok önemli bir olaydır.

Milliyet Grubu’nu yöneten Demirören ailesi şimdi sektörün en önemli aktörü oldu. Dolayısıyla çok büyük sorumluluk ve yükün altına girdiler.

Medya sektörünün en büyük grubu haline geldikleri için, bundan sonra tüm gözler onlarda olacaktır.

Gazete dünyasının amiral gemisini yönetmek, medya sektörünün yenilikçi ve reformcu kadrolarını oluşturmak ve Türkiye medyasına yeni bir soluk, yeni bir yön verme görevini de otomatik olarak Demirören grubu üstlenmiş oluyor.

Bu satışın sektörümüze, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Benim anlatmak istediğim aslında başka bir konuydu ve uzun süredir üzerinde çalışıyordum. Şimdi Doğan grubunun satışıyla birlikte konuyu yazmak uygun olacak.

KONVANSİYONEL MEDYANIN GELCEĞİ VAR MI?

AA Genel Müdürü olarak dünyanın birçok yerine gidip birçok medya süreçlerini tanıdığımda ilk şunu anladım: medya dünyada başka bir yere gidiyor. Ve bu gidişat inanılmaz derecede hızlı oluyor.

Son 6 yıldır ‘Dijital Devrim’ diye bir olayı yaşadığımızı, bunun en çok medya dünyasını altüst edeceğini anlatıyorum herkese.

Artık iki medya dünyası oluştu.

1. ‘Konvansiyonel Medya.’ Yani kâğıda basılı gazete, dergi, klasik tv yayıncılığı.

2. ‘Dijital Medya’. Yani her şeyin başka bir mantık ve teknolojiyle yapıldığı, online medya.

DİJİTAL MEDYA VE KONVANSİYONEL MEDYA REKABETİ

Türkiye medyasının bu değişim ve dönüşüme bir an önce ayak uydurması, teknoloji ve insan kaynaklarını buna göre yeniden dizayn etmesi gerekiyor.

Şaşırıcı olan şudur ki, dünyada kağıda basılı gazeteler bir bir kapanırken, küçülürken, online’e geçerken, Türkiye’de yeni gazeteler çıkıyor. 2014’te 41 olan gazete sayısı 2016 sonunda 52’ye çıktı ama tirajlar 4 milyon 200 bin’den, 3 milyon 150 bin’e düştü. Bu tirajların ne kadarının gerçek olduğunu Basın İlan Kurumu bir gün açıklar belki.

Reklam şirketleri, medya planlama şirketleri kâğıda basılı gazetelerin artık okunmadığını bildiği halde, hâlâ reklam pastasından önemli bir payı buraya veriyor. Sektörün gelişmemesi ve değişmemesinin en önemli sebeplerinden biri budur.

Dijital medya da, reklâm alamadığı için yatırım yapamıyor ve kendini geliştiremiyor. Yani iki taraf birden tüketiyor kendini. Biri okunmadığı için, diğeri okunup yatırım yapamadığı için geriliyor sürekli.

KÂĞIDA BASILI GAZETELERİ ARTIK MÜZELERDE GÖRECEĞİZ

Medya sektöründe kâr eden kurum neredeyse kalmadı desem yeridir. Sürekli olarak meslektaşlarımız işten çıkartılıyor, bütçeler kısılıyor, ucuz bütçeli programlar yapılıyor ve kalite yerlerde sürünüyor. Sanırım medya sektörü tarihinin en zor günlerini geçiriyor şu anda.

Tüm bunlar reklâmların, ilginin ve genç kuşağın internet ortamına, dijital dünyaya kaymasından dolayı yaşanıyor. Ne şaşırtıcıdır ki, bir gazetenin internet sitesi, kâğıda basılı kısmından daha çok okunuyor ve onu sübvanse ediyor. Neden kâğıtta ısrar ediyor insanlar, bunu anlamıyorum?

Durum kötü ama daha vahimini henüz anlatmadım. Medya dünyasını çok radikal bir şekilde değiştiren dijital devrim, sosyal medya araçları ile konvansiyonel medyayı tamamen ortadan kaldıracak.

Kâğıda basılı gazeteleri ve dergileri sadece müzelerde göreceğiz bir süre sonra. Tıpkı el yazması kitaplar gibi.

Buna inanmayanlar ve buna yatırım yapmayanlar ise sektörden silinecek tamamen.

SOSYAL MEDYA YENİ HABER ARACI OLDU

Büyük sosyal medya şirketleri aynı zamanda birer haber ajansı, haber kanalı, gazete haline geldiler. Twitter, Facebook, Youtube artık içerik üretimi yapan ve insanların haber ihtiyaçlarını karşılayan alanlar açtılar ve büyük yatırımlar yaptılar.

Bu nedenledir ki, insanlar gazete okumadığı gibi, gazetelerin internet sitelerine giderek haber okumaya da gerek duymuyor. Her ihtiyacı Google, Facebook, Twitter tarafından karşılanıyor nasılsa.

Bu, onların izlenme, üye olma, takip edilme oranlarını zirveye çıkardı. Bu durumda medyaya verilecek reklâm da buraya doğru kayıyor.

Youtube ve Google, konvansiyonel medyayı bitirecek iki mecra olacak. Tüm reklâm pastasını tek başına yiyecek ve kimseye de zırnık vermeyecekler.

Diyeceğim o ki, Doğan Grubu satışını konuşurken, sistemin ve sektörün nereye doğru gittiğini de konuşmakta fayda var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi