Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Haçlı-Siyonist ittifakı ortak hareket ediyor

Haçlı-Siyonist ittifakı ortak hareket ediyor

Başlıkta bilinmeyen bir hususu dile getiriyor değilim. Belki bilinen bir gerçeği günün şartları içinde yaşananlar ışığında tekrarlayarak dikkat çekmeye çalışıyorum. Kaldı ki, söz konusu Müslümanlar ve İslam olduğunda Haçlı-Siyonist cephesinde geçmişten bu yana olan ittifak bir anda uygulamaya geçiyor. Böyle olmasaydı, ABD Başkanı Trump kendisini zorlayan bir durum yok iken Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eder, ortamın bir anda sertleşmesine vesile olur muydu? Trump’ın böyle bir adımın arkasından İsrail’in iyice küstahlaşacağını, saldırganlaşacağını düşünememiş olması mümkün değil. Eğer bunu düşünecek kadar bir birikimi, ABD yönetiminde böyle bir adımın ne gibi sonuçlar doğuracağına dair bilgi ve belgeler yok ise Trump’ın ABD’nin başında ne işi vardı.

Kısacası, Trump, Netanyahu başta olmak üzere İsrailli yöneticileri meydana çağırmış bulunuyor. Trump’ın yaptığı sadece Netanyahu’yu cesaretlendirmekten de ibaret değildir. Trump, ardından, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u arayarak Suriye ile daha fazla ilgilenmesi gerektiği tavsiyesinde bulunmuş, bu çağrının ardından da Macron kendisinden neyin istendiğini anlamış olmanın rahatlığı ile Türkiye’ye yönelik açıklamalarda bulunmuş ve bu açıklamalarında Türkiye’yi Suriye’de işgalci olarak ilan etmiştir. Peki, Haçlı-Siyonist ittifakının Türkiye’ye yönelik saldırıları bunlardan mı ibaret? Bu soruya evet demek mümkün değil. Terör örgütü üyelerine ve liderlerine başta Almanya olmak üzere bazı AB ülkelerinin sahip çıkması da birlikte düşünüldüğünde Haçlı-Siyonist ittifakını ortak harekete geçiren bir merkezin olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu noktada son zamanlarda Yunanistan yetkililerinden gelen açıklamalar adeta Türkiye’ye meydan okumak anlamına geliyor. Darbecileri iade etmedikleri gibi bir takım adalar çerçevesinde gereksiz yere yeni sorunlar icat etmeye, bunları kaşımaya başladılar. Yunanistan’ın birdenbire böylesine bir tavır sergilemesinin cesaretini başta AB olmak üzere aynı zamanda ABD’den aldığını söylemek haksızlık olur mu?

Belli ki, ABD, AB ve İsrail Türkiye’den özellikle de Suriye’deki varlığından rahatsızdırlar. Hâlbuki Rusya, ABD yıllardan beri Suriye’de vardılar ve hiçbir rahatsızlık duymuyorlardı. Bunun yanında İran’ın varlığından da ciddi bir rahatsızlık duymuyorlardı. Ne var ki, Türkiye söz konusu olup, TSK’nın hareketi ile Türkiye Suriye’de rol kapmaya başlayınca bir anda tarihin derinliklerinden bugüne devam eden Haçlı-Siyonist ittifakı birdenbire el ele Türkiye’ye yönelik hamleler yapmaya başladılar.

Diyebiliriz ki, gerektiği her an olduğu gibi Haçlı-Siyonist ittifakı birlikte hareket ediyor ve şu anda hedeflerinde Türkiye var. Sürekli olarak da tansiyonu yükseltmeye çalışıyorlar. Hemen belirteyim ki, hedefte Türkiye’nin olması aynı zamanda İslam dünyasına yönelik bir hareketin yürütüldüğü anlamına geliyor. Çünkü her şeye rağmen Türkiye’nin Suriyeli mültecilere yıllardan beri kucak açması, ardından da Suriye’de barışın sağlanması için yürüttüğü askeri harekâtın İslam dünyasını ayağa kaldırabileceği endişesini taşıyorlar. Dileriz İslam dünyasında böyle bir uyanış oluşur da Haçlı-Siyonist ittifakı istedikleri gibi hareket edemez, dünyaya istedikleri gibi nizamat veremezler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi