Fenerbahçe’nin şampiyonluk yarışındaki rötarı kapatabilmesi için öncelikli olarak zor deplasmanlar Malatya, Kayseri ve Sivas’ı geçmesi gerekiyordu. Ama genel tabloya baktığımızda ise tuhaf bir de kaybedilmiş sonuçlar vardı. O da Fenerbahçe’nin kalesi Kadıköy’de çok fazla puan kaybettiği idi.

Şimdi buradan maça dönelim. Kayserispor sahaya üçlü savunma ile çıktı. Bu şu demekti; rakibin üzerine gidelim, sıkıştıralım ve tabelayı değiştirelim. Ancak ne var ki günümüz Fenerbahçe takımına karşı en yanlış, en hatalı düşünce bu idi... Neden mi? Geçmişe baktığımızda yukarıda da değindiğim gibi Fenerbahçe kendi sahasında kayba uğruyordu. Yani rakipler kontraya ağırlık verdiklerinde... Çünkü Fenerbahçe’nin tandemi ağır ve yerden kayıp veren cinsindendi. Oysa Kayserispor 30 orta atarak o tandemi maçın oyuncuları yaptı. Fenerbahçe de açılıp bloklarının arasına derinlikler sunan rakiplerine kolay gol atabiliyor, en azından pozisyon bulabiliyordu. Bakınız; goller...

Neyse... Bu Kayserispor takımı oyuncuları acaba koca sezonda kaç kere üçlü savunma ile oynamışlardı? Ve Soldado ve Atıff maharetleriyle maç bitiverdi. Fenerbahçe giderek açılan rakibi karşısında hemen hemen hiç ikili mücadeleye girmeden pas yapabiliyor, şut atabiliyor, dripling yapabiliyor, harika bir alan savunması sunuyordu. Tabii ki bu koşullarda deneyimli ayaklar da gol atamaya devam ediyorlardı.

Şunu rahatlıkla yazabilirim ki, Fenerbahçe sezon başından bu yana hiçbir maçı bu kadar rahat oynamıyordu. Öylesine ki rakibi Kayserispor koca oyunda topu topu 9 faul yapmıştı. Yani maçın en ciddi seyircisi idi Kayserispor... Sahanın en kötü Fenerbahçelisi Guiliano bile gol atacaktı.

Bu arada Aykut hocaya şu iki soruyu da sormak gerekir derim... Aatıf ve Şener’i oynatmayıp onların yerine yürüyenleri oynatmakla ne kadar büyük yanlışlar yaptığınızı kabul eder misiniz?

Sonuçta Fenerbahçe önünde tehlikeli gibi duran ikinci deplasmanı da galibiyetle kapattı. Bana göre önündeki yedi maçtan sadece Sivas kaldı rakip olarak... Tabii ki mutla sona giden yolda öndekilerin birbirleriyle oynayacakları maçların sonuçları da her durumda Fenerbahçe’ye yazılacak... Ne dersiniz?