Cemal Nar

Cemal Nar

Okulları da Projeydi 2

Okulları da Projeydi 2

Geçen yazımızı bu yazıya bağlamak için sonunu hatırlayalım:

Gülen’in okul hizmetlerini bizzat oralarda çalışan öğretmenlerden dinledik. Açıktan namaz kılmıyorlarmış. Kimseye açıktan İslam’ı anlatmıyorlarmış. Namaz kılmayı bir şekilde başkalarından öğrenenlere bile “gizli kılın” diye sıkı sıkı tembih ediliyormuş vs. vs.

İyi de bu nasıl İslam tebliği oluyor böyle?

“Altın Nesil” diye örnek alınan sahabiler böyle mi tebliğ etmişti İslam’ı?

Böyle mi yaymıştı Aziz Peygamberimiz Efendimizin (sav) dini?

Davetçi tebliğ ile mükelleftir. Hidayet vermek Allah Teâlâ’nın işidir. İnsanlar kabul etmezler, düşman olurlar bahanesiyle İslam’ın temel ilkelerini değiştirmeye bizim ne hakkımız vardır?

*  *  *

Bu eleştirilerimizi söyledikçe aldığımız bir cevap vardı, ama ikna etmiyordu.

“Efendim, bu çocuklar öğretmenlerden gördükleri gibi tabii ve evrensel bir ahlak üzere yetişiyorlar. Doğru, dürüst, çalışkan, yalansız bir hayat yaşayacaklar. Yarın devletin başına geçecekler. Bir yandan insan haklarını ve hürriyetleri geliştirecek, bir yandan da Türkiye ile iyi ilişkiler kuracaklar. Biz de bundan istifade edeceğiz.”

Doğrusu bir Türkiyeli olarak bu hoşumuza gitse de, bir Müslüman olarak bizim beklentimiz çok daha başka idi.

Zira iman olmadan yapılan iyiliklerin ahirette bir kıymeti, bir faydası yoktu ki!

İyi ve ahlaklı bir “kafir” yetiştirmenin İslam’a ne faydası vardı?

Demokrat, laik, etik bir kafir yetiştirmek için miydi bunca çaba, bunca emek ve masraf?

Yahu bu bal gibi küfre hizmet ve İslam’a ihanetti!

Hayallerimiz sönüyordu yavaş yavaş…

*  *  *

Yurt içindeki okullarda da İslam açıkça anlatılmıyordu. Meğerse dışardaki gayri müslim ülkelerde zaten İslam hiç anlatılmıyormuş.

İlk ihanet şuydu: Bu vaziyet uzun müddet halktan gizlendi. Parasını aldıklarından gizlendi. Onlar İslam için mal harcıyoruz sandılar hep.

Öğrendiklerinde de insanlar soruyordu:

- “Peki, bizim bundan faydamız ne?”

*  *  *

İşte cevapları yerseniz:

- “Faydamız şu: Bu çocuklar öğretmenlerden gördükleri gibi tabii ve evrensel bir ahlak (dikkat buyurun “İslam Ahlakı” değil “evrensel ahlak”) üzere yetişiyorlar. Doğru, dürüst, çalışkan, yalansız bir hayat yaşayacaklar.

Yarın devletin başına geçecekler. Bir yandan insan haklarını ve hürriyetleri geliştirecek, bir yandan da Türkiye ile iyi ilişkiler kuracaklar. Biz de bundan istifade edeceğiz.”

Fesüphanellah!

Bu ne rezalet yahu?

Anadolunun gariban Müslümanlarının parasıyla ABD, AB, İsrail ve dünya siyonizminin çıkarlarını sağlamak için laik, demokrat, insan haklarına saygılı, Batı tarzı hayat yaşayan bir gençlik yetiştirilecek, sonra bunlar o devletlerin başına geçirilecek ve adı geçen ülkelerin dünya hakimiyetine hizmet edecekler.

Bu da bize “İslamî Hizmet” diye yutturulacak, öyle mi?

Böyle yalan dolan hile ve aldatma görülmüş müdür dünyada acaba tarih boyunca?

*  *  *

Şu kafirlerin zekasına bakınız!

Müslümanların emek, masraf ve parasıyla kendine hizmet edecek ve egemenliğini sürdürecek adam yetiştirecekler.

Kimin eliyle?

F. Gülen ve cemaati gibi içimizdeki kendini akıllı sanan şöhret düşkünü kibirli ahmakların eliyle!

Bu ahmakta ve haşhaşilerinde akıl olsa önce ahiretlerini düşünürler!

*  *  *

Evet, adam avlamasını iyi bilen kafirler, bir ihanet şebekesi eliyle, müslümanların emek ve masrafıyla bedavadan geçinecekler! Beleşten dünya çapında kendilerine hizmet eden insanlar yetiştirecekler.

Bizim gibi saflar da buna “İslamî hizmet” diyerek heyecanlanacak, ağlayarak coşacaklar!

Ben bir yazımın başlığını  “kendimi kınıyorum” diye atmıştım.

Anlamamışız; adam Allah Teâlâ’ya değil, kendine davet ediyormuş…

Meğer bir “ılımlı İslam projesi” için kurban olmuşuz da haberimiz yokmuş!

*  *  *

Artık Gülen projesi iyice ortaya çıktı.

Yıllarca o “Bizim laiklik ile bir sorunumuz yoktur” diyordu. Biz de o yıllarda “adam ne yapsın? Takiyye yapıyor” diyorduk.

Adam da sitesinde  “hayatta takiyye yapmadım, yapmam” diyordu.

Biz hala “yok yok, takiyye yapıyor” diyorduk.

Gülen açıkça “siyasal İslam’a karşıyım” diyordu. Biz bunu  “siyasi partilerle işim yok” anlıyorduk.

Anlaşıldı ki adam gerçekten takiyye yapmıyormuş. Demokrasi, laiklik ve M. Kemal ve devrimleri ile sorunu olmayanın elbette İslam anlayışı sorunludur.

*  *  *

Neticede “Ilımlı İslam” anlayışı, ABD, AB ve İsrail’in başını çektiği uluslararası Siyonist güçlerin hakimiyetine teslim olmuş bir İslam anlayışıdır.

İçinden devlet, idare, hukuk ve cihat çıkarılarak içi boşaltılmış bir din projesidir. Batı kültürü, demokrasi ve laiklik ile de Batıya teslim olmuş bir devlet projesidir.

Açıkçası bu İslam’ı bozma projesidir.

*  *  *

Eğer hala bu anlaşılmamışsa, çok ayıptır, çok yazıktır, çok vebal ve zulümdür.

“Zalimler için yaşasın cehennem” sözü önemlidir.

Herkes iyi düşünmelidir. Dünya bir sınav değil mi?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi