Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Seçime giren her parti Cumhurbaşkanı adayı gösterebilmeli

Seçime giren her parti Cumhurbaşkanı adayı gösterebilmeli

SEÇİM yasaları Meclis’te çoğunluğu elinde bulunduran parti ve ya da ittifak partilerinin keyfine göre değiştirilememeli. Belli kurallar olmalı ve kurallar anayasada belirlenmeli. Söz gelimi Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi bugün böyle ileride başka türlü olmamalı. Temel konularda belli kurallar olmalı, değişiklik detaylarda olmalı. Söz gelimi Cumhurbaşkanı seçiminin iki turlu olma özelliği var. İlk turda bir aday yüzde 50+1 alamadığı takdirde en fazla oy alan iki aday ikinci turda yarışacaktır. Buna karşılık Cumhurbaşkanı adayı göstermek için kurallar tamamen Meclis’te çoğunluğu elinde bulunduran parti ya da ittifak partilerine bırakılmış. Böyle olunca Meclis’te grubu bulunmayan partilerin doğrudan Cumhurbaşkanı adayı göstermeler mümkün değil. Aday gösterebilmeleri için yüz bin seçmenin teklifi gerekiyor.

Bu yüz bin kişinin teklifi gündeme geldiğinde önce bunun noter yoluyla yapılacağı medyaya yansıdı. Bunun üzerine itirazlar yükseldi, böyle bir yol ciddi masrafların gündeme gelmesini, bazı partilerin seçim kampanyaları için ciddi paralara ihtiyaç duymalarına yol açacaktı. Baskın seçim kararının ardından alelacele Meclis’e getirilen düzenlemede yüz bin kişinin noter yoluyla değil, ilçe seçim kurulları aracılığı ile bir tekliflerin bildirebilecekleri esası getirildi. Partiler belki masraftan kurtulmuştu ama iki aylık bir süreye sıkıştırılmış baskın seçim kararı ile bu işin nasıl olacağı henüz bir kara bağlanmış değil.

Meclis’te grubu bulunmayan partiler bu sıkışıklık içinde alelacele önce adayların belirleyecek, ardından da belirlenmiş aday için Seçim Kurullarına müracaat edilecek. Bunun için Yüksek Seçim Kurulu ne kadar bir süre belirleyecek henüz belli değil ama bir-iki gün içinde netleşecektir. İktidar partisi ve ittifak ortağı parti aylar öncesinden bir baskın seçim kararı alınacağını da bilerek ve düşünerek baskın seçim kararı aldılar. Bu bakımdan onlar aylar öncesinden belirli çalışmaları yapmışlardı. Bu arada bazı partiler bir erken seçimin gündeme geleceğini belirtmelerine karşılık iktidar sözcüleri ısrarlı bir şekilde seçimlerin zamanında yapılacağını, gündemlerinde bir erken seçimin olmadığını söylediler. Kısacası, muhalefet ve kamuoyu aldatılmaya çalışıldı. Bu noktada muhalefetinde bu tür söylemlere aldanmaması gerekirdi denebilir. Aldanmak elbette bir zaaftır ama aldatmak da dürüst siyaset olarak nitelendirilemez.

Netice itibariyle zaten çok sıkışık bir seçim takvimi yapılmak zorunluluğu olduğu bir ortamda Cumhurbaşkanı adayı göstermek için böyle yüz bin imzaya falan gerek olmamalı, seçime girme hakkı olan her parti istediği takdirde Cumhurbaşkanı adayını gösterebilmeliydi. Bununda ötesinde patiler seçimlere ille de ittifak halinde girmeye zorlanmaması, mademki ittifaklar yasal bir zemine kavuşturulmuştur, bunun polemik konusu yapılmaması gerekirdi. Bunu özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi için söylüyorum. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimine kaç aday girerse girsin ilk turda seçim gerçekleşmediği takdirde bu işin ikinci turu var. Zaten Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kaldığı takdirde partilerin bu tur için ister ittifak yapsınlar ister yapmasınlar tabanda iki adaydan birine seçmen yönelecektir. Bu yönelmeyi çoğu zaman tavanda yapılan ittifaklar bile engelleyemez. Mesele bu kadar açık iken iktidar partisi neden ille de ilk turda sonuç almak için çırpınır ve bunun için muhalefeti sıkıştırmak adına bir takım kurnazlıklara başvurur anlamak mümkün değil.

Bir parti seçime girmeye hak kazanmış ise ve bunun tabii sonucu olarak milletvekili adaylarını belirleyecekse neden Cumhurbaşkanı adayını da belirleyemesin?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi