Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

Türkiye’de bir Hyde Park açma girişimi

Türkiye’de bir Hyde Park açma girişimi

​Size gerçek bir hikaye anlatacağım.

Sebebi şu:

Siyasetin hızına yetişemeyiz artık. Vekiller transfer oluyor, ittifaklar kuruluyor, herkesi şaşırtan gelişmeler oluyor. Hangisine yetişeceğimizi şaşırdık.

O yüzden işler iyice oturana kadar, en iyisi siyasi analiz yerine, 23 Nisan temalı gerçek bir hikaye anlatayım dedim size.

Ankara’yı tasvir eden güzel bir hikaye.

AB STANDARTLARINDA BİR MECLİS PLANI

Bülent Arınç 2002’de Meclis Başkanı olduğunda, ona karşı çok sert bir direniş ve muhalefet vardı. Her attığı adım takip ediliyor, her yaptığı eleştiriliyordu.

Sıkıştırılmıştık yani.

Bunu aşmak için bir strateji geliştirdik. O zaman AK Parti, liberal demokrasiyi güçlü bir şekilde savunuyor, AB üyeliğini ülke içinde demokratikleşme aracı olarak sıkça kullanıyordu.

Biz de ‘AB Standartlarında Bir Meclis’ diye reform paketi hazırladık. TBMM’nin iç tüzüğünden imajına, insan kaynaklarından mimari yapılara, halkla ilişkilerden parklarına kadar, çok geniş ve oldukça radikal bir reform projesiydi bu.

Bu projeyi basına açmadan önce, devlet erkanını ziyaret ederek, onlara, “Nasıl bir Meclis görmek istiyorsunuz?” diye soruyorduk.

O zaman Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’di. Onu ziyaret ettik. Ben de not tutuyorum. Arınç projeyi anlattı ve ‘sizin de tavsiyelerinizi almaya geldik’ dedi. Sezer, ‘TBMM TV yayın yaparken, vekiller daha çok kavga ediyor onu kapatın. Bir de boş kadrolar var sizde, onları da iptal edin’ dedi. AB standartlarında bir Meclis için tavsiyeleri bu kadardı! Notları alıp çıktık.

BİR HYDE PARK HAYALİ

Bu projeden önce İngiltere Parlamentosu’na bir grup uzman göndermiştik. Orayı inceleyip, bize uyan kısımlarını kendi Meclisimiz’e uyarlayacaktık. Ben de vardım ekibin içinde.

O zaman Hyde Park çok ilgimi çekmişti. İnsanlar o parkta istedikleri gibi konuşuyor, protesto ediyor, siyasi nutuklar atıyordu ve şiddet olmadığı sürece kimse dokunmuyordu.

Döndüğümüzde bunu biz de yapalım diye kafama not etmiştim.

Bu fikri, TBMM reform projesi içine koyduk. Meclis’in Çankaya kapısı dediğimiz girişinin hemen yanında bir park vardır, Milli Egemenlik Parkı. Orayı Hyde Park’a dönüştürelim diye ısrar ettim. Çünkü o zamanlar, TBMM kapılarında sürekli protestolar oluyor, polis müdahale ediyor ve kargaşa çıkıyordu. Bu yüzden Milli Egemenlik Parkı’nı bu protestolara açarsak, herkes burada istediğini söyler ama dışarı taşmaz, polis müdahale etmezdi.

‘BİR PARK NASIL YAPILAMAZ’ FİKİRLERİ

Başkan Arınç projeyi mantıklı buldu. Yapalım diye karar aldık. Ancak Meclis bürokrasisi buna direnç gösteriyordu.

Önce ‘park kullanılacak halde değil’ dediler. Hemen parkı yeniledik, tiyatro düzeninde oturma yerleri hazırladık. Çocuklara heykelcikler yaptırdık, ışıklandırdık, temizledik.

Sonra ‘TBMM’nin bir kilometre yakınında protesto gösterisi yapmak yasak, bu parkı o hale dönüştüremeyiz’ dediler. Bunun bir kanun olmadığını, Ankara Emniyeti’nde bir yönetmelik olduğu ortaya çıktı. Bunu da aştık.

Ardından ‘parkın tapusu yok, buranın kullanımına biz karar veremeyiz’ dediler.

Bu sefer Tapu Kadastro Müdürlüğü’nün tozlu arşivlerinde tapular bulundu, bu parkın TBMM kullanımında olduğu anlaşıldı.

Yani anlayacağınız, bürokrasi burnumuzdan getirdi ama yine bizim dediğimiz oldu. Parkın teknik işleri bitince, bir 23 Nisan günü parkı açtık.

‘GELİN MECLİS’TE EYLEM YAPIN’ TEKLİFİ

Açtık ama kimse burada eylem yapmıyordu. Yasak diye çekiniyorlardı.

O zaman çok popüler olan, Genç Siviller’e ulaştım. Yıldıray Oğur ya da kardeşi Turgay’dı, dedim ki, ‘gelin bu parkta eylem yapın, slogan atın, konuşma yapın. Kimse size müdahale etmeyecek’. Şaşırdılar. Ama kabul ettiler.

Böylece Türkiye’nin Hyde Parkı olacak Milli Egemenlik Parkı’nda ilk eylemi Genç Siviller yaptı. Sendikalara haber gönderdik, ‘gelin eylemleri burada yapın’ diye. ‘Kafa buluyorlar’ dedi bir kısmı. Bir kısmı da ‘orada kıstırıp bizi tutuklayacaklar’ dedi. Gelmediler.

Sonra müzik grupları bulduk, burada şarkı söylediler, gençler eğlendi. Ressamlar orada resim yaptı, sanatçılar etkinlik düzenledi. Park her geçen gün şenlendi, ilgi odağı olmaya başladı.

Ancak ne Ankara Emniyeti, ne de Meclis bürokrasisi bu durumdan hoşlandı. Asık suratla olanları izlediler.

BİR HAYALİN BİTİŞİ

Başkan Bülent Arınç’ın görev süresi biter bitmez hemen o parkı kapattılar. Hem de bizim kendi bürokratlarımız yaptı.

Sadece o park değil, ‘AB standardında bir Meclis’ projesinde yer alan birçok yenilik, daha sonra kaldırıldı. 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde Meclis nasılsa, zamanla o hale geri döndü. Bazı başkanların bu konulara ilgisiz davranması, bazı başkanların bürokrasinin etkisinde kalması nedeniyle, TBMM yeniliğin öncüsü olacakken, geriledi.

Böylece Türkiye’de bir Hyde Park kurma hayali bitmiş oldu.

23 Nisan günü nedense aklıma bu geldi.

Güzel bir hikaye değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi