Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Memleketi FETÖ mü yönetiyor?

Memleketi FETÖ mü yönetiyor?

İktidar kanadı istemedikleri her türlü hareket ve görüşmeyi FETÖ projesi olarak nitelendiriyor. Bir adım daha atarsak her türlü olumsuzluğun arkasında FETÖ arıyorlar. Arada bir olumlu bir gelişme yaşanırsa da onu kimselerle paylaşmaya yanaşmıyorlar. Bu hususta MHP’nin de AK Parti ile aynı çizgide hareket ettiğini söylemek yanlış olmaz. Olayları sadece son günlerde yaşanan muhalefet partileri arasındaki temaslar açısından ele aldığımızda iktidar kanadının bir telaşla söylemlerinde ölçüyü kaçırması belki normal karşılanabilir. Ancak gelişmeleri dünü ile ele aldığımızda FETÖ’nün sanki tüm olumsuzluklar üzerine atılmak için kullanıldığı akla geliyor.

Aylardan beri her yerde FETÖ ile mücadele sürdürülüyor. Sayıları yüz bini aşmış insan FETÖ takibatına uğradı, bir kısmı tutuklandı, bir kısmı yargılandı mahkûm edildi ama buna rağmen hâlâ sanki ülkemizde esen rüzgârın şiddeti biraz arttığında bundan FETÖ sorumlu tutuluyor. Böyle olunca da insanın aklına “Bu ülkenin yönetimi sizin elinizde değil mi? Olağanüstü hal devam ettiğine göre bu mücadeleyi başarılı kılmak için önünüzde nasıl bir engel var?” soruları geliyor.

FETÖ’nün devletin kılcal damarlarına kadar işleyip işlemediğini sanıyorum en iyi bilmesi gerekenler yöneticilerdir. Bu hususta ellerinde her türlü belge ve bilgi vardır. Böyle olunca her olumsuzluğu FETÖ üzerine atıp kendilerini aklama yoluna gitmeleri devlet yönetiminde en kolay yolun seçilmiş olduğunu göstermez mi? Özellikle de AK Parti ile MHP arasında aylar öncesinden oluşturulan ittifakı milli ya da Cumhur İttifakı olarak ilan edenlerin baskın seçim kararının ardından muhalefet partilerinin bir arayışa girmesini iktidar yanlısı gazetelerin “FETÖ’nün talimatıyla birlikte hareket edenler” olarak nitelendirilmesinin insafla bağdaşır bir yanı olabilir mi? Diğer muhalefet partilerinin savunması bana düşmez ama Saadet Patisi’ni de FETÖ talimatı doğrultusunda hareket etmekle suçlamak ahlaksızlık değilse edepsizliktir. Çünkü 15 yıldan beri söz konusu hareketin mensupları ile kol kola hareket edenlerin kendilerini sütten çıkmış ak kaşık olarak takdim ederek söz konusu örgüt ile sürekli olarak arasında bir mesafe bırakmış, uzak durmuş olan Saadet Partisi’ni diğer muhalefet partileri ile birlikte FETÖ talimatı doğrultusunda hareket etmekle suçlamanın bir iftira olduğunu, bunun da taraftarlıkla izahının mümkün olmadığını söylemeye bile gerek yok. Belli ki bazı meslektaşlarımızın seçim kampanyasının heyecanı ile gözleri dönmüş, hiçbir doğruyu göremez hale gelmiş olabilirler ama, bunun da bir sınırı olması gerekmez mi?

“Acaba MHP-AK Parti ittifakının ilk turda cumhurbaşkanı seçimini gerçekleştirme imkânı yok da bu sebeple mi muhalefetin ittifak arayışına telaşla sert tepki veriyorlar, insaf duygularını yitiriyorlar?” diye insan sormadan edemiyor. Çünkü önceki gece birkaç arkadaş bir araya gelmiş, gündemi konuşuyorduk. AK Partili bir arkadaşımız anketlerde AK Parti’nin yüzde 37, MHP’nin ise yüzde 7 civarında göründüğünü söyledi. Bu tespit doğru ise AK Parti yönetimi ve yandaş medyanın seçime değil de savaşa gidiyormuşçasına, gözü dönmüşçesine hareket etmesi belki anlaşılabilir ama, yalan ve iftiranın işin içine girmesi kampanyayı iyice çirkinleştirir/çirkinleştiriyor.

Bir yandan yüzde 10’luk seçim barajını muhafaza ederek bazı partiler için ittifakı zorunlu hale getireceksiniz ama, bu hakkı sadece kendinizde görecek, diğer partilerin ittifak arayışına girmesini ETÖ talimatına uygun hareket olarak nitelendirme karşısında söylenecek çok söz var ama buna edebim izin vermiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi