Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

Kürt oyları nereye gidecek?

Kürt oyları nereye gidecek?

"Oylar sandığa gidecek, nereye gidecek?” dedi Diyarbakır’daki dostum, gülerek. Malum seçimin en popüler sorusu “son anketler ne diyor”; en hayati sorusu da “Kürt oyları nereye gidecek” oldu bu seçimde.

Benim bölgeyle ilgilendiğimi bilenler, son dönemde Erdoğan ve İnce’nin Diyarbakır mitinglerinden sonra, sorularını yoğunlaştırdılar: “Kürt oyları nereye gidecek?”
Sanırım ilk defa bu seçimde, ben de dahil, kimse bu soruya çok emin bir şekilde cevap veremiyor. ‘Şu tarafa gidecek’… böyle mahalle bakkalını tarif eder gibi kesin cevap bekleyenler var. Bence kesin konuşanların çoğu yanılacak. Zira bölgede tuhaf bir sessizlik var. Kimse rengini belli etmek istemiyor.

CHP İLE KÜRTLER ARASINDA GENETİK UYUŞMAZLIK VAR

Muharrem İnce’nin Diyarbakır mitingi tartışmalarındaki konuları bir kenara bırakalım. Yani kim geldi, kaç kişi geldi, gelenler kimlerdi tartışmasından daha kritik bir konu şudur: CHP ile Kürtler arasında bir genetik uyuşmazlık var. Bu sorun 24 Haziran seçimlerinde aşılabilir mi?

Bir kere, CHP adayının Diyarbakır’da miting yapması önemli bir eşiğin aşılması demektir. Zira CHP seçimlerde sanki Doğu ve Güneydoğu’da hiç seçim yokmuş gibi, bölgeye uğramazdı.

Erdoğan, önceki seçimlerde CHP ve MHP’yi sıkıştırmak için, “Sivas’ın ötesine geçemezler” derdi. Gerçekten sanki sanal bir bariyer varmış gibi, iki parti de Sivas’a kadar gelip, Gürün’den geri dönerlerdi.

Şimdi Diyarbakır’a kadar gitmiş olan CHP adayı, en azından o korku duvarını yenmiş oldu. Devamı da gelir inşallah. Bir gün Şevko’nun çay ocağında milletle sohbet ederse, şehir insanının nasıl da derin analizler yaptığını görür CHP’liler.

Orada şu cümleyi kesin duyarlar: Kürtler ve CHP arasında genetik uyuşmazlık var. Kürt oyları CHP’ye gitmez.

CHP KÜRT SORUNU İÇİN NE DİYOR?

Diyarbakır’a gitmek önemli bir mesele ama daha önemlisi, orada ne söylendiğidir. CHP bugüne kadar bu soruna dair dişe dokunur bir politika üretmedi. Üretmesi de zor, zira Kürt sorununun kronik hale gelmesinin asıl nedeni, bugüne kadar CHP zihniyetinin inkar ve asimile politikaları olmuştur.

Bu nedenle Kürtlerle ontolojik bir problemi vardır CHP’nin. Derinlere işlemiş acı hatıralar, her CHP dendiğinde ortalığa dökülür. Şeyh Said vakası bunların başında gelir.

Bu acı vakadan daha çok, CHP’nin devletin soğuk ve acımasız yüzünü temsil eden silueti canlanır her defasında bölgede.

CHP bu sevimsiz siluetini silmek için bugüne kadar bir çaba da harcamadı. Zira genetiği buna engel oluyor her defasında.

AK PARTİ-HDP REKABETİ BÖLGEYE HAKİM

Doğu şehirlerinde Kürt oyları açısından CHP’nin denklemi etkileyen bir parti olmadığını bu saydığım gerekçelerle rahatlıkla söyleyebiliriz.

İşin gerçeği, AK Parti ve HDP arasında bir rekabet var. Bu rekabetin şehirlerde ve kırsalda ayrı ayrı etki biçimi var.

Kırsalda adaylara, şehirlerde politikaya göre oy veriyor Kürt seçmen. Sadece sembol şehir Diyarbakır hem kırsal hem de şehir etkisinde kalmış bir oy dağılımına sahne olacak. AK Parti adaylarına duyulan tepkiyi gidermek için, Erdoğan ‘sizin adayınız benim’ diyerek, en önemli kozunu oynadı.

HDP içindeki Türk solundan gelen adayların yoğunluğu klasik oylarını etkileyecek mi, çok emin değilim. Zira HDP seçmeninin ideolojik bir bağı var partileriyle.

Bu iki partinin mücadelesine Saadet Partisi sembol adaylar göstererek, Kürt oylarına göz kırpıyor. Diyarbakır’daki adayları güçlü. HÜDAPAR Genel Başkanı’nın bağımsız adaylığı da Diyarbakır’daki dengeyi etkileyecektir.

AK PARTİ EN FAVORİ PARTİ

AK Parti, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt sorunun çözümü konusunda en ciddi reformları yapan parti olarak, CHP’nin tam tersine, çekim merkezi olmayı başardı. Erdoğan siyasi liderler arasında, Kürtlerle gönül bağı kurmuş, onların güvenini kazanmayı başarmış ender Türk siyasi liderlerden biridir.

Bu nedenle, bu seçimde Kürtler arasında en favori parti hala AK Parti’dir. Adaylar başta, tüm olumsuzluklara rağmen, muhafazakar Kürt oylarının büyük dalgalarla akacağı başka bir mecra gözükmüyor.

Ancak AK Parti neden daha güçlü mesajlarla Kürtlerin duygusal bağlarını kuvvetlendirmiyor, onu anlamış değilim. Sanırım milliyetçi oylardan tedirgin.

Velhasıl yine de ‘Kürt oyları nereye gidecek?’ sorusuna kesin cevap vermekte zorlanıyoruz. Sanırım ilk defa belirsizlik bu kadar uzun sürdü.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi