Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Bir seçim daha geride kaldı

Bir seçim daha geride kaldı

Bir seçim daha geride kaldı ve özellikle iktidar kanadı ve yandaşları MHP sözcülerinin tutumu sebebiyle gerilen ortam yerini sükûnete bıraktı. İkamet ettiğim ve oyumu kullandığım yerde seçim sabahından itibaren insanlar bir gün önceki gerilimden, birbirlerine laf atmalardan kurtulmuş, bunun yerini saygı, selam vermeler, hayırlı olsun temennileri almış, normal tavırlarına dönmüşlerdi. Görünen o ki, aslında toplum bazı siyasilerden daha olgun ama bu bazı siyasilerin iktidar hırsı ile sergiledikleri hırçınlıklar sonucu bozulabiliyor. Bir bakıma bir gün öncesine kadar birbirlerine en hafif ifadesiyle şaka yollu laf atmaların yerini seçim sandığı yolunda gönlün her zaman devam etmesini arzu ettiği sükûnet almıştı. Bu durumda sorumlusu iktidar hırsı ile bir takım siyasilerin seçim kampanyasını demokratik bir yarış olmaktan çıkartarak savaşa dönüştürmeleri oluyor. Çünkü ister istemez siyasilerin üslubu tabana yansıyor, bunun soncu olarak mensubiyet duygusu ile insanların birbirlerine bakışında değişim meydana geliyor. Bu yüzden kampanya devam ederken kampanya boyunca artan gerilimin seçime yansımaması gerektiğine dikkat çekmeye çalışmıştım. Bu yazıyı yazdığım sıralarda olumsuz bir durum söz konusu değildi. Temennim bu durumun sonuna kadar devam etmesidir.

Seçim nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın ülkemizin çözüm bekleyen ağır sorunları var. Bu sorunların üzerinden gelebilmek için de ayrışmaya değil kucaklaşmaya ihtiyaç var. Çünkü kamplaşma ister istemez tarafların birbirlerine kulaklarını tıkamalarına yol açıyor. Bunun sonucu olarak gücü ele geçirenler her şeyi bildikleri duyguya kapılıyorlar. Karşı taraftan gelen teklifin doğru olduğunu bilseler bile reddetmek gibi bir tavır seriliyorlar. Böyle olunca da yanlış yapılıyor, ülke ve insanımız zarar görüyor.

Unutulmamalıdır ki, seçimler demokrasinin ana mekanizmasıdır. Halkın iradesi bu yolla ortaya çıkar. Ortaya çıkan sonuç hakkında bir takım tereddütlerin oluşmaması, oluşturulmaması gerekiyor. Bu noktada AB’den seçimleri izlemek için bir takım gözlemcilerin gönderilmiş olması, bunların sandık kurullarının yanında adeta teftiş müfettişleri gibi durmaları, notlar almalarından rahatsız oldum. Çünkü bizim seçimlerimizin normal bir şekilde gidip gitmediğini, Türkiye düşmanlarının oluşturduğu AB’nin belirlemesinin normal bir izahı olamaz. Sanki millet olarak kendi oyumuza kendimiz sahip çıkamıyoruz da AB’nin yardımına ihtiyacımız varmış gibi bir görüntü insanı rahatsız ediyor. AB’nin yıllardan beri Türkiye’yi sırf Müslüman olduğu için kapıda beklettiği, teröristlere her türlü desteği verdiği, bunun da ötesinde Suriyeli mültecileri sınırlarından içeri sokmazken, Türkiye’ye karşı silahlı mücadele yürüten teröristleri barındırdıkları ortada iken ülkemizdeki seçimler hakkında rapor hazırlama hakkını kendilerinde görüyor olmalarının ortada bir yanlış olduğunu gösterdiğini söylemek sanıyorum yanlış olmaz. Bu noktada AB ülkelerinin bu cesareti kendilerinde buluyor olmalarının sorumluluğunun ağırlıklı olarak yıllardan beri bu ülkeyi yönetenlerin AB yanlısı tavrı olduğunu söyleyebiliriz. Dileriz bundan sonra olsun Türkiye’nin Haçlı ittifakının gözetimine ihtiyacı olmadığını gösteririz.abdül

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi